Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Artık günümüzde devletler birçok işlerini dijital sistemler üzerinden, sanal dünyada gerçekleştiriyor. Şirketler ve ekonomi dünyası için de dijital hayatsız bir gelişme ve ticaret söz konusu değil. Türkiye, 3 GSM operatörü; Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone ile 4.5G’ye geçtiğinden bu yana data (bilgi) transferi katlanarak yükselişe geçti. Artık mobil cihazlardan televizyon izlemek, film, video indirmek, en yüklü dosyaları transfer etmek diye bir sorunumuz yok. Ancak asıl sorun, internet ortamına taşınan bu kadar yükün altından kalkacak adımların atılmaması durumunda karşımıza çıkacaktır.

        Türkiye, ekonomisini büyütmek, geliştirmek ve paralelinde giderlerini azaltmak, lüzumsuz harcamaları ortadan kaldırmak ve verimliliği artırmak istiyorsa, yapacağı tek şey var. Hatta en büyük 10 ekonomi arasına girmek için de atması gereken adımların en başında “Ulusal Genişbant Ağı” geliyor. 2 Ağustos 2017’de bu konuyu hatırlatıp daha fazla geç kalmayalım notunu düşmüştüm. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, geçen hafta bu konuda beklenen haberi, yeterli kapasite, hız ve kalitede iletişim altyapısı ve hizmetlerin sunulması için hazırlanan “Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı”nı, 3 stratejik amaç ve 25 eylemden oluştuğu bilgisiyle açıkladı.

        Çağımız dünyasında, dijital dönüşümden kaçılması mümkün değil. Asıl mesele geç kalınması. Türkiye’nin acilen ilgili yasal düzenlemeleri, regülasyonları, fiber altyapı meselesini ve yeni yatırımların önündeki engelleri açıklığa kavuşturarak dijital dönüşüm için daha hızlı davranması gerekiyor. Ulaştırma Bakanlığı, 3 GSM operatörünün de altına imza koyduğu “Ulusal Genişbant Stratejisi”ni geçen hafta tanıttı, ama bu işe kafa yoran bizlerin de izlemede olması gerekiyor.

        Çünkü mesele tek başına bir bakanlığı ve 3 GSM operatörünü ilgilendiren bir husus değil. Tüm bakanlıkları ve hemen her kesimi ilgilendiren, her alana temas eden önemli bir konu “dijital dönüşüm” mevzusu. Tek başına, kapsamlı bir “Dijital Dönüşüm Yasası” çıkarılmasını gerektirecek kadar önem arz ediyor. Zira “genişbant” yatırımlarının yani fiber kabloların önündeki en büyük engellerden biri olan belediyelere hükmetmek için de yasal düzenlemeler zorunlu. Artık modern dünyada dijitalleşme; doğruluk, dürüstlük, denetim/kontrol, şeffaflık, kalite ve verimlilik anlamına geliyor. Her evin ve her kurumun elektrik, su, doğalgaz kadar fiber altyapıya da ihtiyacı var.

        *************

        FİBERDE TARTIŞMALAR GERİDE Mİ KALDI?

        Ulaştırma Bakanlığı’nın, “Dijital Dönüşüm Yasası”na da katkı sunacak önemli bir proje üzerinde çalıştığına dair düştüğüm notlardan bugünlere, işin realiteye döküldüğü, eyleme geçildiği zamanlara geldik. Geçen hafta tanıtımı yapılan “Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı”na dikkat çektiğim günlerde ise sektörde fiber hatlar konusunda tartışmalar söz konusuydu, o tartışmalar geride kaldı. Bakanlığın devreye girmesiyle, 3 operatör de aynı hedefe odaklandığına göre kamunun daha pragmatik davranması gerekiyor. Çünkü Türkiye genelinde “genişbant” altyapısının kurulması, fiber erişimin sağlanması tartışmalarından çıkıp bu imkânlarla yeni ürünlerle hizmet çeşitliliğinin sağlanması için çaba sarf edilecek bir atmosfere geçiliyor.

        Mesela, 2017-2020 yıllarını kapsayan “Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı” yaklaşık 400 civarındaki tüm paydaşların mutabakatıyla uygulamaya geçecek. Böylece yüksek kapasite ve hızda genişbant altyapısı Türkiye geneline yayılacak. Ancak bu hedefe doğru ilerlerken karşılaşılan problemlerin hızla çözümü için de düzenlemeler gerekiyor. Genişbant veya fiber hatlar, birer otoyol gibi ele alınırsa, operatörler ortak yaklaşımla, bu yolların işletim ve gelişimleriyle ilgilenip verdikleri hizmetlerle rekabet etmeleri halinde Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sunabilirler. 3 operatör, rekabeti otoyol işletimine, sahipliğine dökmeleri halinde, asıl ulaşmamız ve hedefe koymamız gereken dijital ürünler, yazılımlar, uygulamalar, aplikasyonlar, ortak çözümler ve hizmetler konusunda dış dünyaya ihtiyaç duymaya devam ederiz ki, bu sürdürülebilir bir şey olamaz.

        *************

        ‘İZLEME KURULU’ GECİKMEMELİ!

        Uzun sayılabilecek bir bekleyişten sonra “Ulusal Genişbant Stratejisi” tanıtıldı. Ancak “Genişbant Stratejisi İzleme Kurulu”nun oluşturulması için acele edilmesi, zamana yayılmaması gerekiyor. Eğer benzer şekilde gecikilirse, Türkiye ciddi zaman kaybetmiş olacaktır. “İzleme Kurulu”nun bir an önce oluşturulup yola koyulması şart. Yapılacak işlerin belirlenmesi, fiber yatırımların nasıl teşvik edileceğinin açıklığa kavuşturulması, dublike yatırımların önüne geçilmesi için hızla davranmaktan başka çare yok. Merakla bekleyelim bakalım “İzleme Kurulu” nasıl oluşturulacak, kimler yer alacak, görev ve sorumlulukları neler olacak? İşe koyulduklarında önlerine çıkacak sorunlar ve beklenmeyen sürprizler de mutlaka olacaktır. Ama Bakan Arslan’ın tanıtımını yaparak eylem aşamasına geçirdiği projenin, gözle görünmeyen, ancak faydasını ülke olarak her saniye hissedeceğimiz önemli bir atılım olduğu unutulmamalı...

        Diğer Yazılar