Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye -ABD arasında tartışmaya sebep olan Rus S-400 hava savunma sistemine benzer bir tartışma Almanya ile ABD arasında 5G lisans ihalesi sebebiyle Çinli telekomünikasyon devi Huawei nedeniyle yaşanıyor.

        Almanya’nın yapacağı 5G ihalesine Deutsche Telekom, Vodafone, Telefonica Deutschland ve United Internet Drilisch gibi şirketlerin teklif vermesi bekleniyor. İhaleyi kazanan şirketler belli olduktan sonra 2022’ye kadar Almanya genelinde evlerin yüzde 98'ini kapsayacak şekilde şebeke ağı kurulması hedefleniyor. Tartışmada bu noktada gündeme geliyor. 5G ihalesinin altyapısında hangi şirketler yer alacak, hangi teknoloji kullanılacak?

        Almanya makamları Çinli Huawei’nin mobil iletişim altyapısında yer almasına sıcak bakıyor. Zira şu an 5G teknolojisini hayata geçirmeye en yakın şirketlerden birisi hatta en önde olanı daha öncede burada kaydettiğim üzere Huwavei.

        Çinli Huawei, 5G için gerekli olan çekirdek şebekeyle, baz istasyonu ve diğer ekipmanlarla şu an dünyanın en büyük ikinci telekomünikasyon altyapı üreticisi olarak dikkat çekiyor. Dolayısıyla Almanya’da 5G ihalesini hangi şirketler kazanırsa kazansın altyapıda çalışacaklar en önemli firmalardan birisi Huawei olacak. Ama Amerika, Huawei’nin Avrupa pazarına girmesini istemiyor. Huawei’nin iletişim ürünleriyle konuşulanları dinleyeceği, data'ları ele geçirip Çin’e aktaracağını ileri sürerek NATO ülkelerinde güvenlik zafiyeti doğuracağına dikkat çekiyor.

        ABD, sadece Almanya’ya değil diğer müttefiklerine de telekomünikasyon altyapısında Huawei‘nin ürün ve servislerini kullanmamaları için de baskı yapıyor. Henüz Türkiye’ye Huawei ekipmanlarının Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone gibi şirketler kanalıyla telekomünikasyon altyapısında kullanılmaması için bir baskı yok ama olmayacağı anlamına da gelmiyor.

        ABD, Huawei'nin Almanya pazarına girmesi durumunda karşılıklı istihbarat paylaşımına sınırlama getireceği uyarısında da bulundu. ABD'nin Almanya Büyükelçisi Richard Grenell, Almanya Ekonomi Bakanı Altmaier'i NATO müttefikleri arasında istihbarat servislerinin işbirliğinin hayati öneme sahip olduğu, Huawei gibi şirketlerle çalışmanın güvenli iletişim sistemlerinin gizliliğini tehlikeye atabileceği uyarısı yaptı.

        Türkiye’nin S-400’lerde karşılaştığı ABD uyarısının benzeri Huawei sebebiyle de Almanya’yı şu şekilde yapıldı;

        PEKİ, ALMANYA NE DEDİ?

        Başbakan Angela Merkel, güvenlik konusunun önemini bildiklerini, 5G mobil ağını kurarken kendi standartlarını tanımlayacaklarını açıkladı. Huawei’nin Çin’e veri aktarmayacağını garanti etmesi durumunda 5G altyapısında yer alabileceği belirtildi. Bir adım daha ilerisi var. Huawei'yi Almanya'nın 5G altyapısından dışlamanın Avrupa'nın en büyük ekonomisine zarar vereceğini ede işaret edilerek, teknik bir çözüm bulunabileceğine dikkat çekildi. Türkiye’nin S-400 savunmasıyla paralel bir durum var.

        Türkiye’nin Rus S-400 anlaşması sebebiyle ABD ile yaşadığı tartışmayla Almanya’nın durumu aşağı yukarı aynı. Amerika, Türkiye’yi F-35 savaş uçaklarını teslim etmemek ve ilave yaptırımlar uygulamakla tehdit ediyor. Türkiye de Almanya gibi ABD’nin güvenlik endişelerini gidereceğine dair iyi niyetli yaklaşımlar sergiliyor. Ama ABD bunları dikkate almıyor. Rusya ve Çin ile olan hesaplarını başka kanallardan görmek istiyor.

        REKLAM

        ***

        SCHNEIDER: DİJİTALLEŞMEDE TÜRKİYE BİZİ ŞAŞIRTMADI

        Enerjinin üretimi kadar artık enerjinin yönetimi de çok önemli. Enerjiyi verimli kullanmak, doğru zamanda hareket etmek, enerji kullanan, makinelerin, tesislerin iyi yönetimi rekabetin de olmazsa olmazlarından.

        Dijital çağla birlikte gelişen teknolojiler enerjini daha verimli kullanılmasına çok ciddi katkılar sunuyor. Bu alanda birçok şirket çalışma yapıyor. Bunlardan birisi de Schneider Electrik. Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric’in Dünya Başkan Yardımcısı Luc Remont ile Türkiye ziyareti sebebiyle biraya geldik. Bu konudaki gelişmeleri ve şirketlerinin faaliyetlerine, Türkiye’nin durumunu öğrendik.

        Dijital dönüşüm yoluyla rekabetçi olma ve diğer gelişmekte olan ekonomilerin önüne geçme konusunda Türkiye’nin büyük bir iştahı olduğunu ifade eden Remont, ‘İlk yatırım yaptığımız günden bu yana, hangi alanda olursa olsun dönüşümü gerçekleştirme ve yatırımlarımıza devam etme kararını verme noktasında Türkiye bizi hiç hayal kırıklığına uğratmadı, şaşırtmadı” dedi.

        180 yıllık bir geçmişe sahip bir şirket olarak dijitalleşmeyi uzun yıllardır beklediklerini ve bu alanda çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Luc Remont'un açıklaması şöyle:

        Türkiye gelişmekte olan piyasalar ile karşılaştırıldığında çok güçlü bir ülke. Dijitalleşme anlamında üst sıralarda. Yapılan yatırımlar da bunu gösteriyor. Bu konuda Türkiye’nin büyük bir iştahı var.

        ‘TÜRKİYE'DE GLOBAL ÜRÜNLER ÜRETİYORUZ’

        Luc Remont ile sohbetimizde bize eşlik eden Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı Bora Tuncer, Türkiye’de bulunan 4 tesiste global ürünler ürettiklerini, insan kaynaklarında dünya standartlarında personel yetiştirerek başka ülkelere transfer ettiklerini söyledi. Geçen yıl yaptıkları Inovasyon Zirvesi’nde, dünyadaki diğer zirvelerine oranla en fazla öğrenci katılımının gerçekleştirdiğini belirten Tuncer, tüm bu göstergelerin Türkiye’nin bu alandaki iştahını ortaya koyduğunu söyledi.

        Türkiye’deki projelerine de dikkat çeken Tuncer, Mersin Şehir Hastanesi’nin tasarım aşamasından itibaren tamamen Schneider Electric çözümleri ile yapıldığını ve önemli enerji tasarrufu sağlandığını kaydetti. İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde geliştirdikleri çözümler ile enerji verimliliği sağladıklarını ifade eden Tuncer, kendilerinin tamamladığı 6 şehir hastanesinde tek merkezden enerji tüketiminin izlenebileceği bir proje üzerinde çalıştıklarını kaydetti.

        Bora Tuncer’in dikkat çektiği diğer hususlar ise şöyle:

        Diğer Yazılar