Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Enerji krizini had safhada yaşadığımız, petrol, kömür ve doğalgaza talebin arttığı şu günlerde tüm sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin ve ülkelerin çevreye karşı sorumlulukları da daha değerli hale geldi. Bir yıl önce açıklanan karbon salınım hedefleri doğrultusunda ilerlemek ise çok zorlaştı. Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği – IATA da 2021’de havacılık endüstrisinin, 2050 yılına kadar net sıfır CO2 emisyonu elde etmek için dengeli bir plan üzerinde anlaştığını açıklamıştı. Ancak geçen yıldan buyana çok ilginç gelişmeler oldu.

        IATA’nın çevreci olası senaryolarında şu hususlar yer alıyor: Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) ile yüzde 65, hidrojen ve elektrik tahrikinden yüzde 13, daha verimli operasyonlardan yüzde 3, teknoloji gelişirken sektör dışı bir çözüm olarak ofsetler ve nihayetinde karbon yakalama yoluyla da yüzde 19 oranında verimlilik sağlanabilir. Ancak IATA’ya göre çözüme devlet teşvikleriyle ulaşmak mümkün. Sektör, doğru teşviklerle, 2030 yılına kadar 30 milyar litre SAF üretebilir.

        Havacılık sektörünün regülatörleri de ortak paydada birleşerek havalimanı ve havayollarını 2050’ye kadar ‘Net Sıfır CO2 Emisyonu’ taahhüdüne katılmaları hususunda çalışıyor. Havayolları da kural belirleyici olarak adlandırılan regülatörlerin istekleri doğrultusunda birer birer bu sistemin içine girecek projelere imza atıyorlar.

        REKLAM

        Karbon emisyonunu azaltma çalışmaları çerçevesinde Türk Hava Yolları (THY) da geçtiğimiz ağustos ayında iklim değişikliğiyle mücadele için “Co2mission” programını hayata geçirdi.

        Pegasus Hava Yolları da IATA’nın 77. Yıllık Genel Kurulu’nda kabul edilen “2050’ye kadar Net Sıfır Karbon Emisyonu” kararı doğrultusunda, dünyada bu taahhütte bulunan öncü havayolu şirketleri arasında yer aldı.

        2050’ye kadar ‘Net Sıfır Karbon Emisyonu’ projesi dünyadaki tüm havayollarını kapsayacak şekilde organize ediliyor. Neredeyse tüm şirketler bu taahhüt kapsamında çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bazı havayolları var ki daha çevreci olabilmek için hazırladıkları projelerle diğerlerin önüne geçmiş durumda. Bu hafta daha iyi ve daha temiz bir gelecek için çalışan havayollarını araştırdım. Bakalım geleceğin en çevreci havayolları hangileri?

        1) United Airlines

        United Airlines, geçen yıl 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarını ortadan kaldırma planlarının bir parçası olarak hidrojen-elektrik motoru geliştiricisi ZeroAvia’dan hisse aldı. ABD’li havayolu 100 adede kadar motor almayı planlıyor. Anlaşma kapsamında 2028 yılına kadar havayolunun düşük maliyetli iştiraki United Express’in CRJ-550 uçaklarına uyarlanabilecek sıfır emisyonlu ZeroAvia ZA2000-RJ motorlardan 100 adede kadar satın alınacak. Geliştirilen motorlar düzenleyicilerden onay aldıktan sonra United Express uçaklarında kullanılacak. Şirket ayrıca süpersonik yolcu uçağı Boom Overture’den 35’i opsiyonlu 50 adet sipariş verdi. 2025 yılında roll-out yapması beklenen sesten hızlı yolcu uçağının gökyüzü ile 2026’da buluşması hedefleniyor. Overture, zorlu güvenlik, işletim ve sürdürülebilirlik gereksinimlerini karşıladığında United’in uçakları filosuna katacağı belirtildi. Net sıfır karbonlu uçak, yüzde 100 sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) ile uçacak.

        2) Hawaiian Airlines

        ABD’li havayolu şirketi Hawaiian Airlines, geçen mayıs ayında yaptığı duyuruda adalar arası rotalarda kullanmak amacıyla elektrikli deniz uçağı üreticisi REGENT’ ile iş birliğine imza attı. Şirket bu uçakla ilk ticari uçuşu 2028’de yapmayı planlıyor. Havayolu, REGENT şirketinin Monarch olarak bilinen ve 100 kişi kapasiteli, tamamen elektrikli deniz uçağı için de yeni bir anlaşma yaptı. ABD’li taşıyıcı adalar arasında kullanmayı planladığı Monarch’ı 2028 yılına kadar hizmete sunmayı planlıyor. Hawaii Adaları arasında günlük yaklaşık 130 sefer icra eden Hawaiian Airlines, bu projesiyle en çevreci havayolları arasında yer aldı.

        REKLAM

        3) EasyJet

        Havayolu, 2030’ların ortalarından sonra hidrojen yanmalı, hidrojen-elektrik veya her ikisi birlikte çalışan uçaklarda yolcuları uçurmayı planlıyor. easyJet, 2021 Kasım’da, en geç 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu elde etmek için BM destekli küresel bir kampanya olan ‘Race to Zero’ya katıldı. Bunun yanı sıra şirket GKN Aerospace ile hidrojen yakıtlı uçak konusunda birlikte çalıştıklarını açıkladı. easyJet’in havacılığı karbondan arındırma hedefinin bir parçası olarak GKN Aerospace’in Hidrojen Yakma (H2JET) ve Hidrojen Yakıt Hücresi (H2GEAR) teknolojisinin geliştirilmesini desteklemeye başladı.

        4) Air New Zeland

        Kısa süre önce New York - Auckland arasında dünyanın en uzun mesafeli uçuşlarından birini başlatan Yeni Zelanda’nın bayrak taşıyıcısı, 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefliyor. Şirket, bilime dayalı iddialı emisyon azaltma hedefini açıklayan dünya çapında ikinci havayolu konumunda. Bilime Dayalı Hedefler girişimi (SBTi) tarafından doğrulanan geçici hedef, karbon yoğunluğunda 2030 yılına kadar 2019’a göre yüzde 28.9'luk bir azalma gerektiriyor. Ayrıca havayolu filosunu elektrikli uçak modelleriyle önümüzdeki 10 yıl içinde çeşitlendirmeyi ve turboprop uçaklarını tamamen alternatif enerjili uçaklarla değiştirmeyi planlıyor.

        5) Singapur Airlines

        Singapore Airlines (SIA) bu yılın başında Airbus, Rolls-Royce ve Safran ile Singapur Airshow’da Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının (SAF) geliştirilmesini, üretimini ve tüketimini hızlandırmayı taahhüt eden ‘Küresel SAF Deklarasyonu’nu imzalamıştı. Bu gelişmeden yaklaşık beş ay sonra Singapur Airlines, bir adım daha attı. Temasek’e ait olan ve küresel olarak karbonsuzlaştırmayı hızlandırmaya adanmış bir yatırım platformu olan GenZero ile Changi Havalimanı’nda harmanlanmış Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) teslimatı için iş birliğine gitti. Singapur pilot bölgesinin bir parçası olan Changi Havalimanı’nda SIA ve alt kuruluşu Scoot Airlines, kalkış uçuşlarında ilk kez harmanlanmış SAF yüklenmesi gerçekleştirildi. Bu pilot uygulama kapsamında, Neste tarafından 1.000 ton SAF sağlandı ve ExxonMobil’in Singapur’daki tesislerinde rafine jet yakıtı ile karıştırıldı. Bu gelişmenin karbondioksit emisyonlarını 2.500 ton azaltması bekleniyor.

        REKLAM

        6) Air France-KLM

        Air France KLM Group geçen yıl 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyona ulaşma hedefine ek olarak, 2035 içinde CO2 azaltma hedefleri belirlemeyi taahhüt etti. Air France - KLM Group’un dünyayı karbondan arındırma stratejisindeki önemli adımlarından biri de küresel ısınmayı 2°C’nin altına düşürmeyi hedefleyen çalışması da var. Şirket, Karbon Saydamlık Projesi (CDP), Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Dünya Yaban Hayatı Fonu (WWF) tarafından kurulan bağımsız bir kuruluş olan Bilime Dayalı Hedefler Girişimi (SBTİ) ile birlikte ortak bir proje yürütüyor. SBTİ, şirketlerin CO2 emisyonlarını azaltma hedeflerini bilimsel yaklaşımlara ve kriterlere göre değerlendiren, kontrol eden ve bu hedeflerin Paris Anlaşması ile uyumlu olmasını sağlayan bir kuruluş. SBTİ ile imzalanan taahhüt mektubu ile Air France - KLM Group, CO2 emisyonu azaltma hedeflerini doğrulayan ilk Avrupa havayolu gruplarından birisi oldu. Group, filosunu yüzde 20 ile yüzde 25 daha az CO2 yayan yeni nesil uçaklarla yenilemek için iddialı bir planda oluşturmuş durumda.

        Kokpit camı çatlarsa ne olur?

        Kokpit camı çatlarsa ne olur?
        0:00 / 0:00

        Havacılık sektöründe gelişmeler ve yaşanan hadiseler diğer ulaşım modlarına göre daha fazla merak uyandırıyor. Geçen hafta TUI’nin Antalya’dan Rotterdam sefer yapan uçağı kuş sürüsüne girince, Romanya’nın başkenti Bükreş’e acil iniş yapmak durumunda kaldı. Özellikle kokpit camı ve motorlar için büyük tehlike oluşturan kuş çarpmaları uçuş emniyetini zaman zaman zora sokabiliyor. TUI’nin bu uçuşunda da pilotlar durumu riskli görerek acil iniş yapmışlar. Yolcuların ifadesine göre uçak kontrolsüz bir şekilde sert iniş gerçekleştirdikten sonra Boeing 737 model uçağının kokpit camının da kuş çarpmasından dolayı paramparça olduğu ortaya çıkmış. Acil iniş sebebiyle acil yardım ekipleri ve sağlık görevlileri apronda uçağı sorunsuz bir şekilde karşılamışlar. Ancak asıl sorun yolcuların kokpit camının çatlamış olduğunu duymalarıyla başlamış. Şikayetler, sosyal medyada çeşitli yanlış bilgiler dolaşıma sokulmuş. Havacılık sektöründe bu tarz kritik hadiselerin yönetimi ve önlemleri kurallarla belirlenmiştir. Nitekim bu çerçevede de acil iniş yapılmıştır. Panik yapmanın ve güvenle yapılan acil iniş sonrası yanlış bilgileri yaymanın, çatlamış kokpit camını abartmanın hiçbir faydası yok. Bilakis uçuş korkusunu tetiklemesi ve keyifsiz seyahatlere davetiye çıkarma söz konusu.

        REKLAM

        En tehlikeli cam çatlaması Çin’de yaşandı

        Havacılık tarihinde camı çatladığı için düşen bir uçak yok. Ancak uçak içindeki yolcuların ve pilotların özellikle kabin basıncından etkilendiği hadiseler var. Bunlardan en önemlisi son yıllarda, 2018’de Çin’de yaşandı. Sichuan Airlines ait Airbus A319 model uçak, 8633 sefer sayılı uçuşu gerçekleştirirken meydana geldi. Chongqing Jiangbei Havalimanı’ndan kalkan uçağın yaklaşık yarım saat sonra 32 bin feet yükseklikte kokpit camı çatladı. Yardımcı pilotun tarafındaki cam yüksek sesle çatlayarak korku dolu anlar yaşanmasına sebep olmuş. Camdaki çatlak hem yardımcı pilotu kendine çekmiş hem de kokpitte ani basınç ve ısı kaybı yaşanmasına neden olmuş. Kaptan pilot irtifa düşürerek kabin basıncını ayarlamış. Ancak kokpitteki malzemeler havada uçuşmuş ve bazı ekipmanlar da zarar görmüş. Göstergeleri okumak zorlaşmış. Kaptan pilot yaşanan hadise üzerine acil iniş istemiş. Otomatik iniş sisteminde de sorun meydana geldiği için manuel iniş yapılmış. 119 yolcu ve 9 mürettebatın bulunduğu uçak kalktığı meydana göre dönerek, acil iniş gerçekleştirmiş. Önemli bir hadise de yaşanmamış.

        Kokpit ve uçak camları özel üretiliyor

        Uçaklarda kullanılan camlar binlerce metre yükseklikte her türlü şartlara ve kabin basıncına dayanıklı olarak özel üretiliyor. Uçakların kokpit camları kara taşıtlarındaki gibi elbette olamaz. Kokpitteki cam özel iki kalın tabakadan oluşuyor. Bu iki tabaka arasında mukavemeti sağlayan özel malzemelerle birlikte ısıtma sistemi için de bir katman bulunuyor. Isıtma sisteminin binlerce metre yüksekte, -50 derecelerde dış tabakanın çatlamasına sebep olabildiğine dair vakalar da söz konusu. Fakat uçaktaki her iki kalın cam tabakası da kabin basıncına, dış etkilere ve en sert şartlara dayanıklı olduğundan camlardaki çatlamalar sebebiyle önemli bir olay yaşanmamıştır.

        REKLAM

        Uçuşun hangi evresinde gerçekleşiyor?

        Cam çatlamaları veya yapısal hasarlanmalar genellikle kalkışta ve tırmanış safhasında ve iniş sırasında oluşmaktadır. Bu tür hasarlanmaların sebepleri genel kuş çarpmalarından kaynaklanmaktadır. Fakat uçuş seyir irtifasında da az da olsa cam kırılmaları, kılcal çatlamalar ve büyük çatlamalar rapor edilmiştir.

        En büyük sorun basınç kaybı

        Kokpit camındaki hasarın boyutuna göre uçak içinde basınç kaybı söz konusu olabiliyor. Cam çatlamalarında en kritik konuda basınç kaybı yaşanmasıdır. Zira istenmeyen sonuçlar doğruma ihtimali yüksek olduğundan pilotlar hemen prosedürler çerçevesinde tedbir alıp, irtifa düşürürler. Ve en yakın meydana acil iniş yaparlar. Aksi halde kokpit içerisindeki mevcut sıcaklık 22-24 derecelerdeyken, yolcu uçaklarının yoğunlukla uçtukları 29 – 43 bin feet irtifalarda ise sıcaklık -50, -60 derecelerde olur. Böyle bir hadisede kokpitte gürültü/uğultu oluşur, uçuş ekiplerinin birbirlerini ve kule/radar görevlilerini duymaları da zorlaşır. Bu sebeple prosedürler uygulanarak, önemli bir hadiseye fırsat verilmeden önlem alınır.

        THY'nin ödülleri ve niteliklerini artırması lazım!

        THY'nin ödülleri ve niteliklerini artırması lazım!
        0:00 / 0:00

        İngiltere merkezli havacılık derecelendirme kuruluşu Skytrax’ın 2022 yılı ödüllerinde bir yıl önceye göre çok fazla değişiklik olmadı. Zira birçok havayolu henüz yarışa girecek düzeyde toparlanabilmiş değil. Halen daha 2019 yolcu rakamlarının çok gerisindeler ve sektör başta personel sorunu olmak üzere birçok sıkıntıyla uğraşıyor. Ödül telaşının çok uzağındalar. Dolayısıyla “en iyi” yarışında rekabetçi ortam henüz yok. Çünkü sektörde problem fazlasıyla var. Mesela Çin hava sahası henüz açılmış bile değil.

        Fakat buna rağmen THY konumunu sağlamlaştırdı. Aldığı ödül sayısını artırmadan hatta eksilterek, konumunu yukarı taşıdı. Dünyanın en iyi 7’nci havayolu oldu. Geçen yıl sıralamadaki yeri 17’ncilik olduğu için 10 basamak yükselmesi önemli. Fakat burada kalıcı olmak için daha fazla ödüle odaklanması gerekir. Mesela Dünyanın En İyi Havayolu seçilen Katar Havayolları 9 ödül almış. Aynı şekilde ikinci sıradaki Singapur’un da 9 ödülü var. Avrupa’nın En İyi Havayolu seçilen THY ise sadece 4 ödülü var. Geçmiş yıllarda bu rakamın üstüne çıkmış olduğunu hatırlatmış olayım.

        THY’nin aldığı ödüller:

        • 1- Avrupa’nın En İyi Havayolu
        • 2- En İyi Business Class İkramı
        • 3- Güney Avrupa’nın En İyi Havayolu
        • 4- Avrupa’nın En İyi Ekonomi Sınıfı Havayolu

        THY sadece bir dalda o da ikram ile küresel ölçekte en iyisi oldu. “En İyi Business Class İkramı” dışından küresel ödül yok. Ama toplamda business class’ta iyi değiliz. Koltuğu, hizmeti, kabin ekibi, temizliği ile öne çıkmak için gayret ve standartlaştırılmış bir yaklaşım gerekli. Ayrıca en iyi kabin ekibi, en iyi kabin, en temiz kabin, en iyi koltuk, en iyi lounge vs gibi spesifik ödüllerimiz de yok. Ödül sayısı artarsa ödül alınacak dallarda çoğalacaktır.

        REKLAM

        Ayrıca THY lounge / özel yolcu salonu ödülü de alamadı. Bu alanda İstanbul Havalimanı, İGA Lounge ile Dünya’nın En İyi 4’ncüsü oldu. THY lounge’larda ikram iyi, mekân kötü. İGA Lounge’da ise mekân iyi ikram çeşitliliği ve kalitesi zayıf. İstanbul Havalimanı yönetimi personel yemeğinde ortaya çıkan benzer sorunları aslında İGA Lounge’da da farklı açıdan yaşıyor. Biraz daha cömert olması lazım. İstanbul Havalimanı’nda toplamda lounge sayısının da az olduğuna bir kez daha işaret etmekte fayda var!

        Öte yandan THY yönetimi Skytrax’tan 3 ödül aldıklarına dair duyuru yapıldı. Tanıtımlar da bu şekilde oldu. Ama 3 ödülle Avrupa’nın en iyisi olmak zor. Mutlaka dördüncü ödülü de anmak ve kayda geçirmek gerekir. THY için galiba “Avrupa’nın En İyi Havayolu” seçilmek yeterli oldu, ama yetmez. Daha yukarılara gitmek ve hatta yerini muhafaza edebilmek için birçok dalda çok daha fazla ödül almak gerekiyor.

        Mesela Katar Havayolları, Dünyanın En İyi Havayolu Ödülünü şu 9 daldaki başarısıyla aldı.

        • 1- Dünya’nın En İyi Havayolu
        • 2- Dünya’nın En İyi Business Class’ı
        • 3- En İyi Business Class Havayolu Koltuğu
        • 4- En İyi Business Class Lounge Yemeği
        • 5- Orta Doğu’nun En İyi Havayolu
        • 6- Orta Doğu’nun En İyi Kabin Ekibi
        • 7- Orta Doğu’nun Kabin Temizliği En İyi Havayolu
        • 8- Orta Doğu’nun En İyi Business Lounge’ı
        • 9- Orta Doğu’nun En İyi Business Class Uçak İçi İkramı

        Mesela Katar’dan sonra ikinci sıradaki Singapur Havayollarının alameti farikası kabin ekibi. Üniformalarından, kabin içindeki hizmetlerine varıncaya kadar diğer havayollarından ayrılıyorlar. Bu sebeple Dünya’nın En İyi Kabin Görevlisi ödülü hep Singapur’un oluyor.

        Üçüncü sıradaki Emirates Havayolları kabin içi eğlence sistemiyle rakiplerine fark atıyor. “Dünya’nın En İyi Kabin İçi Eğlence Sistemi” ödülü Emirates’in oluyor. Hatta bu alanda trendleri de belirliyor.

        En temiz havayolları denince akla Japon şirketleri geliyor. Dünya’nın iyi sıralamasında dördüncü olan Japon All Nippon Airways (ANA) Dünya’nın Kabin Temizliğinde En İyi Havayolu. Hiçbir başarı, liderlik, özellikle de belli alanlarda ön çıkmak tesadüflerle olmuyor.

        Kısacası THY’nin zirve yolculuğu devam ediyor. Henüz THY adına hanemize yazılmış “Dünya’nın En İyisi” şeklinde ödülümüz yok. Daha çok çalışmak lazım…

        Diğer Yazılar