Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GÜNTAY ŞİMŞEK / HT CUMARTESİ

        Metropolde yaşıyorsanız, bir gününüzün ortalama 1.5 ila 3 saatini yola harcıyorsunuz demektir. Bu yaşam tarzının sağlığı ne hale getirdiği doktorların işi... Gittikçe kalabalıklaşan İstanbul’da yeni yatırımlar, ulaşım problemini çözemiyor, trafik konusunda yarıştığımız Moskova’dan bir adım bile geri bırakmıyor. Peki biz ne yapacağız? Ne halt edeceğiz? Bir yol düşünün; şehrin ortasına, kenarına bir havalimanı, yer altına metrolar, üstüne demiryolları, Boğaz’a gemiler ama yine de ulaşım meselesini çözemiyoruz. Orhan Veli’nin dediği gibi: “Bir baş düşünürüm başımda, Bir mide düşünürüm midemde, Bir ayak düşünürüm ayağımda, Ne halt edeceğimi bilemedim”

        Sadece ülkemizde değil, dünyanın genelinde ulaşımla başı dara düşenler, başını geniş, uçsuz bucaksız gökyüzüne çeviriyor. Bin bir türlü projeler geliştiriyor. Kimi insanı kuş gibi, bazıları otomobilleri uçak gibi havalandırıyor. Ama ele avuca gelen somut bir ürün, hayatımıza dokunan, bizi bu trafikten çekip alacak, zamanı kısaltacak bir uçan otomobil henüz varlığından söz ettiremiyor. Neden? Geçtiğimiz yıllarda bu konuyu başka bir uçan otomobil projesi sebebiyle buraya taşımış, “Uçan otomobil çok, uçanı yok” demiştim. Bu defa yine aynı konuyla ama başka bir uçan araçla karşınızdayım. Bu mübarek ramazanda dua edin, el verin, hep beraber havalandıralım. Tabii önce projeyi bilmeniz gerekiyor. Öyleyse buyurun:

        HAVADA 88.5 ARADA 185 KM HIZ

        Bu ay içinde Londra’da yapılan dünyanın en büyük havacılık fuarlarından Farnborough Airshow’da yeni bir uçan otomobil markası dünyanın ilgisini çekti. Skyrunner adı verilen bu araç, ilk kez Farnborough Airshow’ da görücüye çıktı. Buggy tarzındaki tasarımıyla dikkati çeken otomobil, paraşüt yardımıyla havalanıyor ve uçuyor. 15 bin feet yani 4 bin 572 metre yüksekliğe çıkabilen Skyrunner, havada en fazla 88.5 kilometre hızla yol alabiliyor. Otomobil modundaysa saatte 185 km hıza ulaşabiliyor. 59.5 km hıza ulaşınca havalanan Skyrunner, 3 saat boyunca havada kalabiliyor. Uçan otomobil Skyrunner karbon fiber kompozit malzemeden üretilmiş.

        Yakıt kapasitesi 35 litre olan araç 4 zamanlı, 999 cc’lik bir motora sahip. 4 ileri bir geri vitesi bulunan Skyrunner’ın motoru 125 beygir. İngiliz havacılık şirketi Parajet International tarafından üretilen Skyrunner’ı kullanmak için pilot olmaya gerek yok. Paraşüt eğitimi ile birlikte aracın kullanımını öğrenmek yeterli. Adeta motorlu yamaç paraşütünü andıran hava aracının havada dönüşü, yükselmesi ve alçalması oldukça rahat bir şekilde yapılabiliyor. Her türlü arazi koşulunda gidebilen Skyrunner’ın ilk teslimatının önümüzdeki sene yapılacağı konuşuluyor. Ancak bunun için öncelikle sertifika alınması gerekiyor.

        Diğer uçan otomobiller

        Terrafugia Transition: 2 koltuklu, 4 tekerlekli ve katlanabilir kanatlara sahip olan Transition, şu an 270 bin dolardan sipariş alıyor. Uçan otomobilin iki yıl içinde ise piyasada olması bekleniyor. Saatte 160 km hıza sahip olan Transition, bir depo yakıtla 660 km uçabiliyor. 100 km’de 6.7 litre yakıt tüketen uçan otomobil, yaklaşık 500 metrede havalanabiliyor. İlk uçuşunu Haziran 2012’de gerçekleştiren Terrafugia Transition, bugüne kadar 100 adet sipariş aldı.

        Dikey kalkış yapabilen TF-X: Terrafugia, hava ve karada gidebilen Transition’ın ardından geleceğin otomobil-helikopter-uçak karışımı ulaşım aracı olmaya aday TF-X’i de tasarladı. Karbon fiberden yapılan araç, iki yanındaki elektrikle çalışan hareketli kanatları sayesinde dikey olarak havalanabilecek. Araç havalandığında, arkasındaki gazlı motor devreye girecek ve TF-X havada süzülmeye başlayacak. TF-X, hava şartları çok kötü olmadığı sürece, tam 805 kilometre yol alabilecek. 4 kişi taşıyabilen Terrafugia, TF-X’i uçurmayı öğrenmenin 5 saati aşmayacağı savunuluyor. TF-X’in fiyatı henüz bilinmezken, aracın lüks otomobil fiyatına yakın olacağı tahmin ediliyor. Uçan otomobilin 2021 yılında satışa sunulması amaçlanıyor.

        Uçak, helikopter, spor otomobil; Pal-V: Hollandalı PAL-V Europe, helikopter, uçak ve bir spor otomobilin birleşimi olan bu araçla ilgili çalışmalara 2004 yılında başladı. 2008 yılında tasarımı tamamlanan aracın ilk prototipi 2009 yılında üretildi. Hollandalı PalV, ilk uçuşunu 2012’de yaptı. 0’dan 100 km’ye 8 saniyede çıkan aracın maksimum hızı havada 180 km. Uçan otomobil hiç durmadan 1200 kilometre yol kat edebiliyor. Araç karada seyir halindeyken uçar duruma geçmek için sadece 10 dakikaya ihtiyaç duyuyor. PAL-V’nin kalkış ve iniş yapabilmesi için 165 metrelik pist yeterli oluyor. Çim, asfalt, beton gibi her türlü yüzeyden kolayca kalkış yapabilen PAL-V, 4 bin feet altında görerek uçmak için tasarlanmış.

        Lisa Akoya: İlk uçuşunu 2007’de yapan Lisa Akoya, en hafif malzemeden üretilen ve bu hafif malzemeye yaraşır biçimde çevreci olan bir motora sahip. Bu eşsiz uçak hem suyun hem de karın üzerinde gidebilme özelliği bulunuyor. 2 koltuğa sahip uçağın 70 litrelik deposuyla yaklaşık bin kilometre yol alabiliyor. Lisa Akoya, saatte 250 kilometreye kadar çıkan hızıyla ortalama tek kişilik uçakların oldukça üzerinde bir performansa sahip.

        Konforlu uçuşun püf noktaları

        Hafta sonuyla birlikte, uzun bir bayram tatili başlıyor. Bu sürede kimimiz yaklaşık 1 saatlik bir uçuş için yola koyulacak, bazılarımız ise 10 saati aşan yolculuğa çıkacak. Seyahatlerinizi kolaylaştıracak bir iki tavsiyede bulunmak istedim. Belki bazılarınız bu yazıyı menzile varmış halde okuyor olabilir, sorun değil. Gittiğiniz yerden döneceğinize göre okumaya devam edin. Henüz yola çıkmamış olanlar ise gidişdönüşlerini rahat ve sorunsuz geçirmelerine katkı sağlamak için uçuş öncesi önemli püf noktalarına dikkatlerini çekmek istiyorum.

        Uçmadan önce el bagajınıza, uçuştayken arayacağınız hatta günlük ihtiyaçlarınızı karşılayacak gereçleri koyup koymadığınızı kontrol edin ki uçuş esnasında aklınızda bir soru işareti oluşmasın. En iyi yöntem kontrol listesi oluşturmak.

        Bel ağrınız veya oturma pozisyonundan kaynaklı oluşan bir sakatlığınız varsa bedeninize uygun destek yastıklarını yanınızdan ayırmayın.

        Havalimanına bayram gibi zamanlarda normal seyahatlerinizden daha erken gidin. İç hatlarda uçacaksanız en az 1.52 saat, yurtdışına seyahat edecekseniz en az 2.5-3 saat önce terminalde olun. Ayrıca uçağa bineceğiniz kapıya yakın yerde bekleyin. Böylece hem zamandan kazanacaksınız hem de yolculuğa stresli bir başlangıç yapmayacaksınız.

        Özellikle uzun yolculuk yapacakların mümkün olduğunca rahat giysiler tercih etmesinde yarar var.

        Pasaport veya gerekli evrakları el çantanızda taşımayı unutmayın. Bunlar havalimanında size problem olabilecek durumlardandır.

        Kabin ekibinin selamlarıyla uçağa girdiğinizde, öncelikle koltuğunuzun yerini iyi saptayın. Kargaşaya girmeden yerinize yerleşmiş olursunuz. Böylece hem bavulunuzu yerleştirmede kolaylık yaşarsınız hem de yerinize bir an önce alışma fırsatı yakalarsınız.

        Uçağın harekete başladığı anda oluşan ‘g’ kuvveti bütün kan dolaşımınızı yavaşlatacaktır. İşte tam da bu anda uçak havada süzülürken yanınıza aldığınız C vitaminini suda eritip içebilirsiniz. Böylece hem kan dolaşımınız normalleşecek hem de vücudunuzu kasılmalardan koruyacaktır. Dolayısıyla yanınızda suda eriyen C vitamini bulundurun ve uzun yolculuklarda tüketeceğiniz “soda” magnezyum eksiğinizi tamamlayarak yolculuk esnasında kasılmalarınızı ve uyuşmalarınızı azaltacaktır.

        Uzun bir yolculuk söz konusu ise basıncı azaltmak için mutlaka şekersiz sakız çiğneyin, bu kulaklarınızın tıkanmasını engelleyecektir.

        Sunulan servislerden bir şeyler alın. Bu sizi hem mutlu edecek hem de yolculuğunuzu keyifli hale getirecektir.

        Tek başınıza yolculuk yapacaksanız kulaklığınız sizi dış seslerden koruyacaktır. Veya kulak tıkacı kullanabilirsiniz. Bu sayede, ilgilendiğiniz kitabınıza veya oyun konsolunuza konsantrasyonunuz dağılmadan vaktinizi pozitif bir biçimde kullanabilirsiniz.

        Herkesin zevki farklıdır tabii ki, ancak günümüzde birçok uçakta USB girişi bulunduğundan kendi müzik listenizi dinleyebilirsiniz.

        Bavulunuz ve el bagajlarınızda mutlaka iletişim bilgileriniz bulunsun. Böylece aynı tipteki bavullarla karışma problemi yaşamazsınız.

        Gideceğiniz yerin hava durumunu önceden kontrol etmeyi sakın unutmayın.

        Unutmamak gerekir ki tatilde en yorucu kısım, yolculuk kısmıdır. Bu bölümü sorunsuz atlattığınız takdirde tatiliniz de iyi geçecektir.

        Diğer Yazılar