Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ‘Bugün itibarıyla Türkiye, İran’dan aldığı doğalgazın bin metreküpüne 160 ABD Doları ödüyor. Bunun anlamı şu; Türkiye en pahalı doğalgazı İran’dan alıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinin, Rusya ile yürüttükleri çalışma ve eforun en az on katını İran’a ayırmalarını gerektiren sebepler var.’ Rakama hemen itiraz etmeyin, zira bu yazıyı tam 10 yıl önce kaleme almışım. İsteyen; ‘İran’dan neden doğalgaz alıyoruz?’ başlığıyla internette, arama motorlarında sorgularsa Sabah Gazetesi’ndeki bu yazımı okuyabilir.

        Peki, 10 yıl sonra İran-Türkiye arasındaki doğalgaz ticaretinde, pazarlıklarda değişen nedir? Kocaman bir hiçten başka bir şey değil. Sadece formüle edilen petrol ve döviz endeksli artışlara uygun olarak rakamlar değişmiş. 10 yıl önce 160 dolar olan en pahalı İran gazı, 2014’te tahkim sürecine rağmen 495 dolar olarak ve yine en pahalı doğalgaz olarak karşımızda. Bu sebeple Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, İran’ın saçma sapan tekliflerine, fiyatı aşağı çekmek için daha fazla gaz satma önerilerine yaklaşımını önemsiyorum.

        Keşke 10 yıl öncesinden İran’ın bu yaklaşımı bilinerek hareket edilseydi, bugün tablo farklı olabilirdi. “Enerji ve Dışişleri bakanlıklarında böyle bir kurumsal hafıza eksikliği mi var?” diye kendime sormadan edemiyorum. Zira benim 10 yıl önceki uyarımın daha alasını ilgili makamlar bir kenara not etmiş olmalılar. Fakat değişen bir şey olmadığına göre acaba... Üstelik İran doğalgazının formülasyonu iyi değil, arz güvenliği sorunlu, basınç sorunu var, vaat ettiği şekilde gaz sevkıyatı yapamıyor. Buna ragmen İran Milli Gaz Şirketi’nden bir yetkili; İran’dan Türkiye’ye günlük 36 milyon metreküp olan gaz ihracatının önce 53 milyon metreküp, daha sonra 60 milyon metreküpe çıkacağını açıklamış. Fazla gaz satarlarsa, indirim yapacaklarmış. Tahkim davasını lehlerine çevirmek dertleri. Dalga geçiyorlar...

        LCW de Skylife yarışında...

        Türk Hava Yolları (THY) Skylife ile birlikte uçuş dergilerinin içerik ve reklam tedarikini sağlamak üzere 5 yıl önce kapılarını dış dünyaya açmış, çok sayıda grup ilgi göstermiş ve neticede 2009’da ihaleyi kazanan İnfomag olmuştu. THY yönetimi, 5 yıllık sürenin bu senenin sonunda dolması sebebiyle bir süre önce yeniden ihaleye çıktı. Dünyadan ve Türkiye’den önde gelen gruplar ihale şartnamesi aldı. Türkiye’den Sabah Grubu (Turkuvaz), Akşam Grubu (Ethem Sancak) ve Müesse isimli bir şirket ile birlikte hazırgiyim markası Vahap Küçük’ün Yönetim Kurulu Başkanı olduğu LC Waikiki Grubu da bünyesindeki ajansla ihale için hazırlık yapıyor. Şartname alan Doğuş Grubu ise ihaleden çekilmiş. Şüphesiz ihalenin en renkli katılımcısı hazırgiyimin önemli markası, Tema Holding ve Küçükler Holding’in çatısı altında yer alan LC Waikiki. Yerli grupların 3 tane önemli yabancı rakipleri var. 3 yabancı yayıncı grup da dünyanın önde gelen havayolları için uçuş dergileri hazırlıyor ve uluslararası reklam portföyüne sahip. THY yönetimi, uçuş dergilerinin kalitesini artırmak için yaklaşık 100 sayfalık ihale şartnamesiyle tüm detayları ortaya koymuş. İhaleye katılacak tüm gruplardan da eylül ayı ortasına kadar dergilerini hazırlayıp, getirmelerini istemiş. İhale eylül sonu gibi neticelendirilecek. Böylece kazanan şirkete 1 Ocak 2014’e kadar reklam pazarlama, içerik hazırlama ve baskı gibi detaylar için zaman sağlanacak.

        Skylife ihale süreci hakkında bilgisine başvurduğum THY Kurumsal İletişim Başkanı Zeki Çukur şunları söyledi: “Hedefimiz hem yerli hem de yüzde 60 oranındaki yabancı yolcularımızın zevkle okuyacağı, beğeneceği, kaliteli, uluslararası bir dergi yapmak. Bu sebeple ihalede içerik ve reklamı ayırdık. Kaliteli içerik oluşturulması için şirketlerin önünü açtık ve her türlü desteği vereceğiz.”

        Netice itibarıyla eğer bu ihaleyi LCW kazanırsa benim başlığım hazır: “LCW Skylife Dergisi’ni de giydirecek.”

        Diğer Yazılar