Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye genelinde karın ve soğuk havanın etkisine maruz kaldık. Geçen hafta gazete ve televizyonlarda gündemden düşmeyen kar ve soğuk hava sebebiyle birçok şehirde okullar tatil olurken, bazı meydanlarda uçaklar seferlerini yapmakta ciddi sorunlarla karşılaştı. Türk Hava Yolları’nın (THY) geniş uçuş ağı dikkate alındığında da ‘Dünyanın gözü kulağı adeta İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaydı; dersem yanlış olmaz. Çünkü ben de o günlerde Amerika’da Los Angeles’taydım ve THY kontuarında yolcuların ve durumu yönetmeye çalışan personelin neler yaşadığına bizzat şahit oldum.

        Sadece Türkiye’yi değil, Avrupa ve Amerika’yı da kar yağışı ve soğuk hava etkisi altına almıştı. Bu sebeple dünya genelinde havayollarının operasyonları aksadı. İnsanlar havalimanlarında mağdur oldu, havayolu şirketleri de sıkıntılı günler geçirdi. Ancak doğa olaylarıyla yaşamaya alışmaktan başka çaremiz yok.

        Uçaklar, her türlü hava şartlarına hazır şekilde fabrikadan çıkmış olsa da; uçuşlar çeşitli sebeplerle gecikme ve iptal kâbusu ile karşılaşabiliyor. Uçaklara imalat sürecinde, uçuşları esnasında olası tüm problemlerin önüne geçebilmek için ciddi dayanıklılık ve güvenlik testleri uygulanıyor. Çok farklı sıcaklık değerlerinde operasyonlarını sürdüren uçakların, başta motorları, iletişim sistemleri ve diğer tüm komponentlerinin, sıcaklık farklılıklarına dayanırlığı, uçağı servise vermeden önce test edilip sertifikalandırılıyor.

        Aşırı sıcak ve soğuk ortamlarda çeşitli testler gerçekleşiyor. Boeing ve Airbus gibi üreticiler başta olmak üzere tüm endüstri, uçaklarını Kanada’nın kuzey kutup bölgesi gibi yerlerde dondurucu veya çok sıcak ortamlarda, La Paz (Bolivya) ve Addis Ababa (Etiyopya) gibi denizden çok yüksek seviyedeki havaalanlarında çeşitli hava ve yer testlerine tabi tutularak sertifikalandırılıyor. Ancak uçaklar her ne kadar da her türlü hava şartlarında uçacak şekilde imal edilse de seferleri aksatan başka dış etkenler; uçuşları aksatan beş temel mesele daha var.

        1-YAN RÜZGARLAR LİMİT DIŞINA ÇIKARSA

        Uluslararası havacılık otoriteleri, uçakların kalkış ve iniş esnasında dayanım gösterebileceği yan rüzgârlarla ilgili formül ve tabloları yayınlayarak, takip ederler. Kış mevsiminde pistte meydana gelen olası buzlanma problemleri de yan rüzgârları ve etkilerini limit dışına öteleyerek operasyonların aksamasına neden olabilir. Kimyasal malzemeler kullanarak, pistlerin buzlanmasını önlemek veya buzlanan pistin buzunu çözmek oldukça hassas bir konu. Pistlerin yapıldığı malzemenin özelliğini bozarak, pistte hasara yol açarak, operasyonları tamamen olumsuz etkilemek dahil başka büyük sorunlara da sebep olabilir.

        2-DE-İCİNG&ANTİ-İCİNG SIVILARI DONARSA

        Uçağın gövde ve kanatlarında meydana gelen buzlanma, uçağın seyir halindeyken üzerinden geçen hava akımını olumsuz etkileyerek, uçuş performansını düşürebileceği gibi hareketli noktaların kabiliyetini de engelleyerek tehlikeye sebep verebilir. Hatta uçağın havada tutunmasını engelleyerek kazalara da davetiye çıkarabilir. Dolayısıyla uçağın kalkış öncesi buzlanma önleyici anti-icing veya oluşan buz yapılarının çözülmesini sağlayacak de-icing sıvıları ile yıkanarak operasyona alınması gerekir. Fakat daha ironik olan durum ise çetin kış şartlarında uçakların yıkanacağı bu sıvıların da donması olabilir ki, böylesi durumlarda sefere gidecek tüm uçakların kapalı bir alanda (hangar vb) tek tek yıkandıktan sonra uçuşa gönderilmesi gerekebilir. Bu da operasyonların ciddi şekilde aksaması anlamına gelir.

        3-UÇAK YAKITI JETA1 PIHTILAŞIRSA

        Uçaklarda kullanılan yakıt JetA1’in en önemli iki özelliğinden biri yüksek tutuşma sıcaklığı ve düşük donma noktasına sahip olması. Fakat hava çok soğuduğunda bile yakıt özelliğini yitirmiyor, ama yakıtların olağanüstü soğuk havalarda pıhtılaşabilmesi söz konusu olabiliyor. Bu durumda uçaklara yakıt veren araçlardaki veya merkezi tanklardaki yakıtın pompalanabilmesini imkânsız hale getirebilecek pıhtılaşma seferlerin aksamasına sebep olur.

        4-REGÜLASYONLAR VE KURALLAR ÇALIŞMAYI SINIRLARSA

        Çetin kış şartları havalimanlarını etki altına aldığında, operasyonların sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için dışarıda çalışmak oldukça zordur ve potansiyel olarak tehlikelidir. Ağır iklim şartlarında meydana gelen ekipman arızaları nedeniyle, tesisler yetersiz kapasiteye sahipse, sorunları gidermek için bazen dışarıda çalışmak zorunluluğu doğar. Ancak maruz kalınabilecek potansiyel tehlikeler nedeniyle, hem uluslararası mevzuatlar hem de Türkiye’deki sivil havacılık kuralları zor hava şartlarında dışarıda harcanan süreyi sınırlar. Böylece operasyonların aksaması ile uğraşan personelin dışarıda çalışma imkânı da ortadan kalkar ve operasyonlar gecikebilir.

        5-EKİPMAN SIKINTISI DOĞARSA

        Uçaklar zor koşullarda çalışıyor olsalar bile, yer hizmetlerinde kullanılan ekipmanlar için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Yakıt tankerleri, bagaj arabaları, gıda servisi kamyonları, uçakların tuvalet sistemini boşaltan özel atık kamyonları soğuk iklim şartlarında operasyonların aksamasına neden olabilecek problemlerle karşılaşırlar. Uçaklardaki kırılmış, bozulmuş veya kullanılamaz hale gelmiş çeşitli parçalar bakım-onarım için götürülünce de operasyonlar aksar.

        YAŞANMIŞ BİR ANEKDOT

        Geçen hafta, Los Angeles-İstanbul yolculuğu yaptım. Bu seyahatimde bir yolcu, baş üstü dolabından, başına düşen bir bilgisayar sebebiyle yaralandı. Uçağımız Atatürk Havalimanı’na yaklaştığı esnada kaptan, durumu meydana iletip ambulans istedi. Ancak açığa park etmiş olan uçağımızdaki hastayı almaya gelen ambuliftin takozu olmadığı için hem yaralının indirilmesi, hem de ondan sonra diğer yolcuların uçağı terk etmesi yaklaşık 15 dakika gecikti.

        Diğer Yazılar