Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yolculuklar sonrasında kaybolan veya sahibine zamanında teslim edilmeyen her bagaj iki tarafı da üzer. Yolcu ve havayolu için seyahatin en sıkıntılı anlarından birisi kayıp bagaj hadisesidir. Yıllardır havayolları, teknoloji şirketleri ve meydan işletmecileri bu soruna çözüm arıyorlar. Ancak istedikleri oranda mesafe kat edebilmiş değiller.

        Havayolu bilgi teknolojileri şirketi SITA, her yıl düzenli olarak açıkladığı havayolları ve bagaj yönetimi raporuyla, kaybolan bagajlara dikkat çekiyor. Son raporuna göre ise geçen yıl, kaybolan bagajlar binde 6’nın aşağısına inmiş durumda. 2016’da her bin yolcudan 6’sının bagajı kaybolurken, bu oran bir önceki yıla göre yüzde 12.5 seviyesinde azaldığını ve geliştirilen yeni teknolojilerin de işe yaradığını gösteriyor.

        Bagaj kaybının yüzde 47 oranında, aktarmalı uçuşlarda yaşandığı, SITA’nın raporunda da dikkat çekiyor. Havayollarının bagajları kaybetme ihtimali ise 10 yıl önceye göre yüzde 70 daha azalmış durumda. Üzerinde çalışılan yeni teknolojilerle de yakın gelecekte bagaj kayıpları tarih olabilir. Çünkü farklı türlerde akıllı bagajlar geliştiriliyor, hatta halihazırda kullanılanlar da var. Üzerinde teknolojik bir etiket bulunan valizinizi, cebinizdeki aplikasyon aracılığı ile takip edebiliyor, sizinle beraber yolculuğa devam edip etmediğini de kontrol edebiliyorsunuz.

        KAYIPLARI ENGELLEMEK İÇİN YENİ SİSTEMLER

        Havayollarında, havalimanlarında ve yer hizmetlerinde veri yakalama, yönetim ve paylaşımı konusundaki işbirlikleri de bagaj sorununu giderek ortadan kaldıracak gibi. Amerika’da Delta Havayolları bagaj etiketlerini kızılötesi teknoloji (RFID) ile takip edilebilecek şekilde akıllı etikete dönüştürürken, Qatar Havayolları da kendi bünyesinde geliştirdiği Bagaj Yönetim Sistemi (HAQIBA) ile Hamad Havalimanı’ndaki seyahat başlangıcından sonuna kadar her bagajı takip edebiliyor. Sistemin web sitesi ve mobil uygulama ile sorunsuz gerçek zamanlı entegrasyon sağlanıyor. Her iki havayolu da bagaj sistemleri için 50 milyon doların üzerinde yatırım yaptı.

        SITA raporuna göre 2016’da havayolu şirketlerinin bagaj kaybı sebebiyle uğradığı zarar 2.1 milyar dolar. Ekstra bagaj ücretlerinden ciddi bir ek gelir elde eden havayolları, kayıplar sebebiyle tazminat ödeyerek, bu ek gelirden olmak istemiyor.

        UÇAKTA KOL KOYMA SAVAŞINI NASIL KAZANIRSINIZ?

        Ekonomi sınıfında yolcu başına düşen küçük alanlar, yolcular arasındaki tartışmaların da sebebi. Orta koltuklarda ise ilave bir sorun daha var, kolçaklara kol koyma savaşı. Küresel uçak yolcusunun yüzde 95’inin ekonomi sınıfında seyahat ettiğini düşünürsek, küçük bir iyileştirmenin önemli neticeler doğuracağını tahmin edebiliriz. Koltukların arasındaki kolçaklar, yolcu konforu için yıllardır yeni tasarım ve çözümlerin beklendiği noktalar. Her yıl kolçak savaşını bitireceğini iddia eden bir tasarım ortaya çıkar ama uygulamaya dönüşen pek olmaz. Bu hafta öne çıkan 3 kolçak tasarımından bahsetmek istiyorum.

        Daha önce bu köşede yazdığım Japon kâğıt katlama sanatı Origami’den esinlenilerek geliştirilen “Soarigami” adı verilen kolçak, Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği (IATA) tarafından dünyanın en inovatif seyahat ürünü seçilerek dikkat çekmişti. Özel bir katlama şekli olan ürünü yanında getiren yolcu kolçağın üzerine yerleştiriyor ve böylece ortak kullanılması gereken kolçak aynı anda her 2 yolcunun tartışmadan kullanabileceği alana dönüşüyor. Seyahat öncesi ve sonrası düz hale dönüşerek kolayca taşınabilen Soarigami, çantalarda fazla yer kaplamıyor.

        Bir başka ilginç tasarım ise Inflight Peripherals (IFPL) adlı firmanın ürünü. Şirket üzerinde çalıştığı ürüne daha çok teknolojik açıdan yaklaşmış. Estetik ile ergonomiyi birleştiren geniş kol koyma alanıyla da dikkat çeken kolçak tasarımının üzerinde USB girişi bulunuyor. Ayrıca kabin görevlisini çağrı, okuma ışığı ve havalandırma ayarı gibi çeşitli noktalarda bulunan kontrol düğmeleri de kolçak üzerine yerleştirilerek, yolcu konforu artırılmış. Johannesburg merkezli Mark Lentin tarafından geliştirilen “Armrest 2020” adı verilen tasarım ise farklı boyuttaki insanlara göre uyum sağlayabilen ve çeşitliye seviyelere göre ayarlanabilen bir kol dayama yeri sunuyor. Ayrıca kolçağa, uçak içi eğlence sistemini kumanda edebilecek, uçuş sırasında telefon görüşmesine imkân sağlayacak donanım ve sistemler de entegre edilebiliyor.

        Yolcular arasındaki kolçak tartışmalarını sonlandırmak için başka tasarımlar da söz konusu ama uçak ve koltuk üreticileri tarafından atılmış henüz somut bir adım yok.

        Diğer Yazılar