Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kopenhag Havalimanı’nı 1992’de ziyaret ettiğimde, oturma gruplarının çok rahat olduğu, kısa sürede yorgunluğu alan ve huzur veren tasarımı vardı. İç mekân aydınlatılması, dekorasyon ve boyalar da aynı incelikte düşünülmüştü. O dönem Atatürk Havalimanı’nda günlerini geçiren birinin dikkatini çekmeyecek gibi değildi. Kopenhag Havalimanı yetkililerine beni şaşırtan bu detayları sorduğumda arkasında ciddi bir çalışma olduğunu öğrendim. Neticede yolcu havalimanında rahat edince, agresif olmuyor, uçağı kaçırmıyor, havalimanına erken gelip, burada daha fazla zaman ve para harcıyor, tüm taraflar mutlu oluyor.

        Sık uçanlar, dünyanın değişik havalimanlarını farklı açılardan değerlendirebilecek kadar tecrübe sahibi olanlar, son 10 yıldaki değişimi, artan havayolu trafiğiyle birlikte terminallerin de daha konforlu yaşam alanı sunabilmek adına adeta evrim geçirdiklerine şahitlik edeceklerdir. İki basit örnek vereyim; 10 yıl önce çoğu terminalde elektronik cihazları şarj edebilmek veya çalıştırabilmek için elektrik güç kaynağı bulmak neredeyse imkânsızdı. Terminallerdeki koltuklar, dinlenme ve bekleme noktalarındaki oturma grupları da insanların uzanmasını, uyumasını engellemek için sökülemeyen, konumu değiştirilemeyen kolçaklarla tek veya iki kişinin yan yana otaracağı şekilde dizayn edilirdi. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Birçok meydanda her yolcunun faydalanabileceği, dinlenebileceği hatta doyasıya uyuyabileceği koltuklar ve özel alanlar geliştirildi. Elektronik aletler de unutulmadı ve koltukların yanı başına ortak kullanım için elektrik prizleri kondu. Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar hayatımızın bir parçası, çok seyahat etmek de dünyalı olmanın alametifarikası olunca bu değişim de zorunluydu.

        ORTAK HEDEF

        Son 10 yılda havayollarıyla hava meydanları da birbirlerine çok yakınlaştı. Ortak hedef ve hizmet geliştirme yönünde adım attılar. Havalimanları, havayollarının kullanmak zorunda olduğu mekân olmaktan çıktı ve tercih edilen pozisyona geldi. Değişimin bir de kamu tarafı var. Güvenlik kontrolleri, pasaport geçişleri ve terminallerden hızlı çıkış gibi. Türkiye’de ise maalesef Ulaştırma Bakanlığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve İçişleri Bakanlığı bu konularda fazla bir mesafe kat edemiyor.

        Sözü bu kadar uzattıktan sonra konuyu nereye getireceğim; elbette Ulaştırma Bakanlığı’nın zamanında hareket edip, vizyoner davranamadığı için Türkiye’nin dünyaya açılan en önemli kapısı Atatürk Havalimanı’nın yaşadığı ve yaşayacağı sorunlara ve bugün temeli atılacak olan 3. havalimanına...

        2025’TE UÇUŞLAR...

        Dünyada yeni inşa edilen havalimanları ve terminal binalarında yeni sistem teknolojiler hayata geçiriliyor. Mesela önümüzdeki yıllarda “check-in” kontuarlarının artık havalimanlarında olmayacağı öngörülüyor. Bundan sonra yolcular havalimanlarında bilgisayar ekranlarından tüm işlemlerini kendileri yapacak, biletlerini elektronik ortamda basacak. Böylece yolcuların yemek, alışveriş ve dinlenmek için daha fazla zamanı olacak. Ayrıca kayıp bagaj da sorun olmaktan çıkacak.

        3’üncü havalimanının bugün temeli atıyor, 2018 yılında hizmete girinceye kadar havacılıkta nelerin değişeceğini ve bu meydanda nelerin devreye gireceğini kestirmek zor. Ancak bu kadar kısa sürede karar verilip hayata geçirilmek üzere yola çıkılan bir meydanın çok dikkatli inşa edilmesi gerekiyor. Plan ve projedeki küçük sorunların, büyük faturası olacağı unutulmamalı. Örnek Berlin Havalimanı... Yeni havalimanının temeliyle birlikte geleceğin havacılığında yolcuya temas eden birkaç yeni uygulamadan da haberdar edeyim...

        AKILLI PASAPORT GEÇİŞİ

        Smartgate ya da i-gate denen parmak izi kontrolüyle geçiş sayesinde havalimanlarında güvenlik seviyesi artırılırken, beklemeler de azaltılıyor. Bu uygulama ile pasaport işlemleri sırasında alınan parmak izleri bu uygulamada kullanılacak. Smartgate Abu Dabi ve Katar’ın ardından çok yakında İstanbul Atatürk Havalimanı’nda da uygulanacak. TAV Grubu Üst Yöneticisi Sani Şener, parmak izi kontrolüyle geçiş konusunda İçişleri Bakanlığı’ndan izin çıktığını açıkladı. Geçişler hem girişte hem çıkışta bulunacak ve yalnızca Türk vatandaşları için geçerli olacak.

        PARASIYLA HIZLI GEÇİŞ

        Yaklaşık 2 yıl önce bu sistemi yerinde inceleyip, bu sayfada detaylıca anlatmıştım. Şu anda da hava trafiğinin en yoğun yaşandığı ABD’de çok sayıda havalimanında kullanılıyor. Global Geçiş/Global Entry sistemi ile düşük risk taşıyan yolcuların pasaport işlemleri, belirli bir ücret karşılığında hızlı bir şekilde hallediliyor. ABD vatandaşları 100 dolar ödeyerek ve bir mülakattan geçerek 5 yıllığına sistemden yararlanıyor.

        Güvenlik noktaları azalıyor

        Türkiye’de havalimanlarında 2 defa güvenlik kontrolünden geçmek gerekiyor. Bu yüzden 2 kez geçilen x-ray kontrolü, sıkıntıların artmasına yol açıyor. Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu’nda bu konuyla ilgili karar alındı. İlk olarak İzmir ve Ankara’da başlayacak uygulamayla dış kapıda x-ray’ler olmayacak. Daha sonra da İstanbul’da hayata geçmesi planlanan uygulamanın en kısa sürede başlaması bekleniyor.

        Hem hızlı hem güvenli

        Smart security yani akıllı güvenlik, güvenliği güçlendirmek, yolcu deneyimini geliştirmek ve havaalanı kontrol noktalarında operasyonel verimliliği artırmak için IATA ile Uluslararası Havalimanları Konseyi‘nin (ACI) ortak projesi. Gelişmiş tarama teknolojileri ve süreç yenilikleri kullanarak güvenliğin güçlendirilmesi amaçlanıyor. Akıllı güvenlik sisteminde yolcular 3 kategoriye ayrılıyor: Uçağa binene kadar adım adım izlenecek olan yolcular, check-in sırasında uçuş kartlarına işlenen bilgi notuna göre, pasaport kontrolü, x-ray ve uçağa son biniş noktalarında daha titiz aranacak.

        İttihatçının gezgin torunu

        İşadamı İbrahim Temo, fotoğraf tutkunu bir gezgin. Dünyada 60’ın üzerinde ülkeye seyahat etmiş. İbrahim Temo ile yaptığımız çok özel sohbeti Habertürk TV’de pazar günü 16.15’te izleyebilirsiniz. İşte özellikle fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekebilecek sohbetten birkaç detay. n “15 yıldır bir fotoğrafçı grubuyla seyahat ediyorum. Beraber fotoğraf çekip, beraber o kültürü tanıyoruz.” n “Son zamanlarda doğa ve hayvan çekimleri yapıyoruz. Özellikle Afrika’da bozulmamış yerli kabilelerin çekimlerini yapıyoruz.” n “2015 yılında Etiyopya’daki Omo Vadisi kabilelerini ve Moğolistan’daki Nadan Festivali’ni görmek için seyahat planı yapıyorum.” n “Tarih ve farklı kültürler görmek için Güneydoğu Asya’yı tercih ediyoruz.

        Diğer Yazılar