Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        At arabasından otomobil üretimine geçmek yerine, kuyruklu Amerikanlara geçince, ne at arabamız kaldı, ne de otomobilimiz oldu. Sonra da haklı olarak üç kuruşluk tasarrufumuz eloğlunu zenginleştirmesin diye, ancak vergiyi artırarak talebin önünü kesmek zorunda kaldık, becerebildiğimiz de söylenemez.

        Bugün dünya otomobil üretiminde Türkiye’nin ciddi bir yeri var. Ülke en büyük ihracat gelirini otomotiv ürünlerinden elde ediyor. Ama, aması şu: Bir Skoda’mız, bir Dacia’mız ya da Lada’mız yok.

        Bu markalar da artık daha büyük başka markaların şemsiyesi altında varlıklarını sürdürüyorlar ama, kime sorsanız hangi ülkenin markası olduğunu söylüyor.

        CETELEM Gözlemevi’nin her yıl, içlerinde Türkiye’nin de olduğu 15 ülkede tüketicilere sorarak hazırladığı otomotiv raporunun bu yılki başlığı ‘Otomobilimi Seviyorum’ olarak seçilmişti. Yan sayfada raporun Türkiye’yi de ilgilendiren ilginç sonuçlarından birini ayrıntılı olarak okuyabilirsiniz. Türkiye özellikle SUV’lar açısından hâlâ çok ciddi potansiyeli olan bir pazar. Yani ne Toyota C-HR’ın Türkiye’de üretilmiş olması tesadüf, ne de Hyundai’nin Türkiye’de SUV üretmeyi planlaması.

        Ama hem bu araştırma, hem de bir süredir yapılan başka araştırmalar gösteriyor ki, otomotiv büyük bir hızla kabuk değiştiriyor. 130 yıldır süregeldiğimiz otomobillerin yerini yakın bir gelecekte bambaşka araçlar alacak. Üstelik söz konusu bu araçların bir kısmını bugünün dev üreticileri değil, küçük ama zeki oluşumlar geliştirecek. İnanır mısınız bilmem ama yeterli desteği bulabilirlerse bu zeki yeni ürünlerin biri ya da birkaçı Türkiye’den çıkacak. Babayiğit ya da değil birileri bu genç hareketi desteklerse, gelecekte dört tekerlek, bir motor ve şanzıman değil, büyük ölçüde yazılımla yürüyecek ulaşım araçlarının en az birinin ülkemizden çıkmasını sağlayabilir.

        Böyle bir ürün belki vahşi dünya rekabeti içinde tek başına var olamaz ama Türkiye’den çıkmış bir marka olarak büyük marka ittifaklarının içinde yer alabilir, bu da mevcut durumdan çok daha kârlı olur.

        Yakında ne demek istediğimi çok daha somut olarak anlatacağım, bana hak vereceksiniz.

        Diğer Yazılar