Futbolun şairleri
Bu Barcelona’yla baş etmek için insanüstü güçleri olan bir takım olmanız gerekir.
Rakitic’in attığı ilk gol; değil böylesine bir finalde klasik deyimle halı sahada bile atılmayacak bir gol... Bu kadar rahatlar, bu kadar özgüvenleri var ve bu kadar ayaklarına hakimler.
Juventus, yapabileceğinin en iyisini yaptı. İyi direndi, iyi mücadele etti ve hakkıyla bu finale geldiğini gösterdi. Ancak tek bir yerde hata yaptılar. Morata’nın golünden sonra bildikleri futbolu oynamadılar. Aniden inanılmaz bir özgüvene girdiler. Birkaç da pozisyon bulunca “Biz bu ikinci golü atarız” diye düşündüler. Ve tabi ki bu affedilmez bir hataydı. Barça da anında faturayı kesti. Oysa Juventus beraberlikten sonra klasik İtalyan futbolunu ortaya koyup rakibin üstüne fazla gitmeden, açılmadan bir birbirine yakın 4-4-1-1 oynasalardı belki de biraz daha farklı olabilirdi. Belki rakip sinirlenebilir, belki maç uzatmaya bile gidebilirdi.
Tabii ki benim bu dediğim sadece bir varsayım. Bu belkinin hiç bir hükmü yok. Çünkü bu söylediklerimi normal bir takıma uygulayabilirsiniz ama Barcelona’ya karşı ne kadar yapabilirsiniz ki...
Kuyulardan öylesine kör toplar çıkarıyorlar ki; hiç ummadığınız anda yaratıcılığın zirvesine ulaşabiliyorlar.
Juventus buraya fizik gücüyle ve savaşçılığıyla geldi. Barcelona ise yaratıcılığı ve olağanüstü hakimiyetiyle, tekniğiyle ve her ferdinin olağanüstü yeteneğiyle geldi. Tabii ki böyle bir bileşime fizik ve güç ancak bu kadar dayanabiliyor.
Böylesine bir efsaneyi Berlin’de canlı bir şekilde izlemek; inanılmaz bir futbol hazzı yaratıyor insanda. Değil 90 dakika, 190 dakika oynasalar bile bu futbolun şairlerini hiç sıkılmadan izleyebilir insan...
Futbol adına herkesin nesilden nesle anlatacağı bir takım bu Barcelona... Tabii ki bizim de bir ortak paydamız var. Cüneyt Çakır’ı belki İtalyanlar çok fazla beğenmez ama ben şahsen böylesine zor bir maçı çok iyi yönettiğini düşünüyorum. Belki biraz Vidal’e fazla müsamaha gösterdi ama final maçlarında bu da normal. Gerçekten de Cüneyt Hoca’yı orada görmek bu atmosferi onunla birlikte atmosferi yaşamak hepimiz için gurur vericiydi.
