Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fenerbahçe'de son yılların en anlamsız ve en gereksiz kavgalarından birisi yaşanıyor. Ve enteresandır bu kavganın ne Başkan Aziz Yıldırım’a ne de Alex de Souza’ya yararı var. Öncelikle olayın fitilini ateşleyen Alex. Sen onca yıldır Fenerbahçe’den 40 milyon Euro’ya yakın para kazanmışsın, laf arasında olsa dahi 8 yıl önce ki prim olayını hala niye gündeme getiriyorsun? Ne gerek var. Böyle bir konu varsa kitabına bile yazma. Neresinden bakarsan bak hata. Gelelim başkan tarafına. Acaba resmi internet sitesinden “Alex ile kamuoyu önünde böyle gereksiz polemiklere girmek istemiyoruz. Kulübümüzde bütün makbuzlar mevcuttur. Gerekirse kamuoyu ile paylaşırız” deyip büyüklük bende kalır mesajı yeterli olmaz mıydı? Yoksa onun yerine söylenen “Alex 100 dolara 100 takla atar” gibi işi mahalle kavgasına götüren berbat ve amacını aşan mesaj mı daha sağlıklı oldu? Kim haklı kim haksıza girmiyorum. Ama sonuçta Fenerbahçe zarar gördü. Ayrıca da Alex’in son yılında başkan ile arasını bozmak için ve takımdan göndermek için her türlü algı operasyonu sürdürenler bugünkü fotoğrafta bana göre asıl suçlulardır. Onlarda kim olduklarını gayet iyi biliyorlar. Şimdi köşelerinde keyifle olan biteni izleyebilirler.

        FİGHT CLUB

        Bu gereksiz ve anlamsız tartışmanın bazı göstergeleri var. Günümüzde ölçü sosyal medya. İster kabul edin ister etmeyin. Özellikle futbolda bu ölçü daha da kabul edilebilir düzeyde. Hiç dikkat ettiniz mi? Alex krizi o kadar belgelerin havalarda uçuşmasına rağmen medya hariç hiçbir şekilde taraftarlar arasında, sosyal medyada gündem olmadı. Çünkü yoğun duygusallık var. Fenerbahçe taraftarı iki taraftan da nefret edemez. Bu kesin. Bir diğer nedeni de tükenmişlik sendromu. Evet taraftar artık kavgadan sıkıldı. Onlar artık bir Fight Club değil bir spor kulübü olmak istiyorlar. Kimseyle kavga etmeden sadece rekabet içinde kalıp formalarını giyip maçlara gitmek istiyorlar. Fenerbahçe taraftarı yoruldu ve huzur istiyor. O yüzden sert demeçler, sert bildiriler, kavga söylemleri artık etkisini, desteği ve gücünü yitirdi. Hiçbir geri dönüşü ve inandırıcılığı yok. Hatta komik olmaya başladı. İnsanlar her durumda Fenerbahçe yönetiminin ne tepki vereceğini, ne söyleyeceğini, kimin konuşacağını ezbere biliyor. Bu söylemler dinlenmiyor ve okunmuyor. Suya yazılıyor. Artık Fenerbahçe’de başka bir şey söylemek zamanı. Önemli olan bunun farkına varabilmek.

        CÜNEYT ÇAKIR

        Yıllardır bir hakem bir ülkede bu kadar destek görmemiştir. Eğer Cüneyt Çakır Şampiyonlar Ligi’nde final yönettiyse bu desteğin rolü büyüktür. Devlet sahip çıktı, taraftarlar, TFF hep arkasında durdu, medya Türkiye’de yapılan onca hataya rağmen hep yanındaydı. Diğer hakemlerden hep ayrı yere kondu. Ama bugünkü durumda Cüneyt Çakır’ın bu desteği yanlış anladığı ortaya çıkıyor. Özellikle babasında ve kendisinde şöyle bir hava var: “Biz artık final yönettik. Durdurulamayız. Hata da yapsak sorun değil, can da yaksak dert değil. Nasıl olsa herkes bizim arkamızda. MHK da bizden sorulur. Çal kemancı çal.”dediler. İşte orada ailece patladılar. Kendilerini dokunulmaz hissettiler. Hiçbir şeyi umursamadılar. Göz göre göre büyük hatalar yaptılar. Yıllardır ilk kez MHK’dan gözlemci raporuna rağmen ceza aldı. İki hafta uzak kaldı. Ama geri döndüğünde kaldığı yerden devam etti. Ligin kaderi ile oynadı. Ama yine de CV’sinin hatrına şımartılmaya devam etti. Bir kez daha cezalı gözükmemesi için Göztepe-Karşıyaka maçına verildi. Orayı da batırdı. Artık Çakır’ı şımartma değil yola getirme zamanı. Yoksa hasar giderek büyüyor. Sadece kendine değil ikinci lig, süper lig herkese zarar vermeye başladı. Ve yakında hiçbir takım Çakır’ı maçına istemeyecek. Asıl tehlike burada. Böyle durumda Çakır’a UEFA ve FIFA da çizgiyi çizer. Benden uyarması.

        Diğer Yazılar