Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fenerbahçe maçı niye mi kazandı?

        Bunun yanıtı çok basit:

        İlk golden sonra Van Persie’nin sevincine, yüz ifadesine; Souza’nın penaltıyı kazanınca verdiği coşkulu tepkiye, 90+5’te Skrtel’in takımına kazandırdığı taç sonrası yüzündeki hırs ve mutluluğa bakın, anlarsınız.

        Şimdi bu kadar hırs dolu, yüksek enerji dolu, heyecanlı, maçı yaşayan bir takım karşısında zombi gibi oynarsan, bu skora bile dua etmen gerekir.

        25 yıldır derbileri yakından takip ederim ancak ben Galatasaray’ın tek bir pozisyon bile bulamadığı bir Fenerbahçe maçını inanın hatırlamıyorum.Kendimi zorluyorum yine bulamıyorum. Son olarak bir daha düşündüm yine bulamadım!

        Fenerbahçe saha içinde müthiş bir duruş gösterdi. Sahanın her yerinde üstünlüğünü ortaya koydu. Topal ile Lens elbette çok büyük eksik. Ama ne Alper ne de Sow hiçbir şekilde bu iki oyuncuyu aratmadı. Souza bence sahanın yıldızıydı. Neustadter belki göze hoş gelen bir şey oynamıyor ama her yere gitti, hiç tükenmedi. Kapasitesini bilerek oynadı. Alper, Alper olduğunu Manchester United maçında olduğu gibi hatırladı. Şener, Bruma önünde çok zorlandı ama mücadeleyi hiç bırakmadı. Ve son bölümünde Bruma’ya beyaz bayrak çektirdi. Ancak Bruma’yı bu Galatasaray’dan kesinlikle ayırmak lazım. Bu kadar tepkisiz bir takımın tek isyan eden adamıydı. Ama dörtlü beşli ve hatta bazen altılı kademeye karşı ne yapabilirdi ki! Bu adam, bu Galatasaray’a çok fazla.

        Ama tabii ki bir bütün olarak ele aldığımızda Fenerbahçe tek bir akıl gibi oynadı. Müthiş bir bütünlük sağlayarak hem defansta hem de hücumda rakibine nefes aldırmadı.

        Topal ve Lens konusundan ayrılmayalım. Galatasaray için büyük avantajdı. Ancak teknik direktör Jan Olde Riekerink, Podolski, Yasin ve Selçuk’u kulübede oturtarak durumu eşitledi. Sinan Gümüş’ün bu takımda, hem de Kadıköy’de hem de Fenerbahçe önünde ilk on birde oynaması nasıl açıklanabilir, gerçekten merak ediyorum. Riekerink artık ciddi olarak tartışılmalı. Bu senenin istikbali için tartışılmalı.

        Kısacası bu futbol anlayışıyla, bu kafayla, bu kadroyla Galatasaray’ın Kadıköy’den yarım puan alması bile mucize olurdu.

        Son olarak Robin van Persie tabii ki... İlk golündeki vuruş gerçekten enteresan. Ama işte bu futbolcular, bu golleri atsın diye o paraları alıyorlar. Şunu net olarak söylemeliyim ki; geçtiğimiz yıl ki Van Persie’nin yerine bambaşka bir ‘Uçan Hollandalı’ var.

        Sneijder ise oynadı mı oynamadı mı, belli değildi.

        DİCK ADVOCAAT

        Bir tarafta hata üstüne hata yapan bir hoca vardı. Ama Dick Advocaat tam anlamıyla tecrübesini sonuna kadar konuşturdu. Rakibini gerçek anlamda kilitledi. Kontrolü zor Fenerbahçeli futbolcuları, tek tek fabrikaya sokarak kendi takımını yarattı. Bence bu maçın asıl mimarı.

        Diğer Yazılar