Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kayseri maçında dudak bükmüştüm.

        Doğruya doğru.

        Rakip çok kötü dedim, beklemek lazım dedim.

        Ama dün öyle bir gözüme gözüme bir gösteri yaptılar ki bu yazdıklarımdan pişman oldum.

        Şimdi şu var. Bir kere Galatasaraylı futbolcular bir çılgın gibi oynuyorlar. Gözü dönmüş, hırslı, kavgacı, mücadeleci, heyecanlı. Sanki bir yere kapamışlar, sonra özgürlüğe salmışlar gibi.

        Benim kafamdaki futbol anlayışım bu olduğu için ağzım kulaklarımda izliyorum.

        Fernando ve Ndiaye. Bakın şunu net olarak söyleyeyim. Bu iki oyuncunun yanına diğerlerini de eklerseniz bu takımda Sabri bile geri gelse sırıtmaz. O yüzden Tolga iki maçtır böyle. Hani mekan oynatır derler ya, Galatasaray’da ise kadro oynatıyor.

        Belki Melo Galatasaray taraftarının her zaman gönlünde olacak. Ama artık Melo’dan iki tane var. Bir tanesi teknik, kontrollü, akıllı yani Fernando, diğeri ise gözü dönmüş bir futbol savaşçısı yani Ndiaye. Üstelik bu iki oyuncu sadece savunma ağırlıklı değil hücumda da etkili ve yaratıcılar. Kısaca Muslera bu iki oyuncu sayesinde kaza bela olmazsa çok rahat bir sezon çıkarabilir.

        Uzaktan baktığınız zaman Galatasaray’da öyle taktiksel bir disiplin ve düzen göremiyorsunuz. Ama şunu çok iyi yapıyorlar. Herkes savaşıyor, topun arkasında kalıyor, bir şekilde rakibi bozuyor, rakiplerine ikinci şansı asla vermiyor ve bulduğu pozisyonların kıymetini biliyor. Taktiksel düzen oluştuğu zaman ise bu sene hep beraber rekorları izleyebiliriz.

        Tabii ki Gomis’i unutmadım. Bu adam Neymar’ın gittiği ligde 31 maçta 20 gol atmış. Yani öyle bir kenara koyulacak, unutulacak bir oyuncu değil. Dün attığı gol gerçekten bir efsaneydi. Tam bir tek vuruş dehası. Ayrıca bütün takımı ve tribünleri tetikleyen heyecanı, hırsı belki de attığı golden daha değerli.

        Şunu belirtmem lazım. Bu kadar çılgınca oynayan Galatasaray’ın nefes ve enerji kontrolüne ihtiyacı var. Çünkü takım henüz 90 dakika bu futbol savaşını fizik olarak kaldıracak güce sahip değil. O yüzden ikinci yarıda sıkıntılar ve hatalar baş gösterdi. Hatta neredeyse maç bile tehlikeye giriyordu. Tabii bir de savunmanın duran top zaafları.

        Galatasaray’ın bu ligde fikstür avantajı da var. Üstelik daha yol kat edecek. Sarı-Kırmızılılar ile oynayacak her takımın çok iyi çalışması gerekir. Aksi taktirde ilk yarıdaki Osmanlı’nın durumuna düşebilirler.

        TUDOR:

        Bu kadar eleştiriye rağmen, kamptayken yerine onca teknik direktör yakıştırılırken gözünü kırpmadan çalışmış. Normal bir insanın kaldıramayacağı baskıları taşımayı başarabilmek muhtemelen futbolculuk döneminden kalan büyük bir miras.

        OSMANLI

        İşleri çok zor. Bu sene resmen harakiri yapmışlar. Her bölgede sıkıntıları var. Bana gelecekleri pek parlak gelmedi.

        Diğer Yazılar