Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Belki sonuç golsüz berabere. Ama 90 dakikada çok hikâye var.

        Örneğin kaleciler...

        Bir yanda Muslera, bir yanda Volkan.

        İkisi maçın net olarak yıldızı.

        Büyük takım kalecisi nasıl olur çok iyi gösterdiler. Ve savunmalar... Skrtel ile Neustadter ve Serdar ile Maicon.

        İnanılmaz konsantreydiler.

        Tekmeye kafa koydular, topların önüne ölümüne yattılar. Dördü de stoperlik dersi verdi.

        Ve tabii kayıplar...

        Örneğin Giuliano.

        Dakika 81... Arkadaş sen Brezilya Milli Takım oyuncususun.

        O yakaladığın pozisyonu atacaksın. Oradan sadece aşırtmayla gol atacağını hissedeceksin, bileceksin.

        Ve tabii Mehmet Ekici, Souza, Topal ve Dirar ile Belhanda, Feghouli ve Selçuk.

        Değil psikolojik, fizik ve kimya olarak da bu maça kesinlikle hazır değillerdi. Ruh gibi oynadılar, hayalet gibi gezindiler. Kısacası birkaç kişinin üstüne binen bir maç oldu. Tabii bir de heyecan ile adrenalin... En üst düzeydeydi.

        Fenerbahçe takımı bütün sezon boyunca bulabileceği en yüksek sayıdaki seyirciyi sadece bu maçta buldu. Bir daha da bulamaz.

        Ve bir an gözlerime inanamadım. Aykut Hoca çift forvet yapıp oyuna Valbuena’yı aldı. Tam “Hocanın gözü döndü” ya da “Cesaret hapı içti” derken çok fazla değil, birkaç dakika sonra Soldado’yu oyundan aldı ve aslına döndü! Fenerbahçe bu yıl şampiyonluğu verirse -ki bence artık çok zor- bundan sadece Aykut Hoca’nın futbol çekingenliği ile korkaklığı sorumlu olacaktır.

        Bir de şu gerçek var... Galatasaray’ın bu tip üst düzey maçları kazanması çok zor. Çünkü özellikle yabancı oyuncular kendi sahaları hariç oyuna yeterli ağırlıklarını koyamıyorlar. Dün oyunun 65 ile 80 dakikası arasında Galatasaray sanki 10 kişi oynadı. Fenerbahçe bu bölümde oyunu alıp götürebilirdi. Halbuki Galatasaray’ın belki de son 19 yılda yenebileceği en dişine göre rakip vardı karşısında. Ama başaramadılar. Artık uzun süre de zor gözüküyor. Çünkü ben önümüzdeki yıllarda, bir daha bu kadar kalitesiz bir Fenerbahçe Futbol Takımı’nın olacağını düşünmüyorum.

        Sonuç olarak; Galatasaray rakibi ile arasındaki farkı korudu. Ama artık lig iki takım arasında olmuyor. Arkadan bela gibi takımlar geliyor. O yüzden bu iki puan kaybı sadece Fenerbahçe’ye değil, Galatasaray’ın hanesine de yazar.

        FAİR-PLAY

        Maç içinde çok sert bir mücadele vardı. Ama iki takım asla ve asla futbol dışı davranmadı. Bu özlediğimiz bir futbol gösterisiydi.

        Diğer Yazılar