Canlı canlı mezara!

Trabzonspor'da Onur Kıvrak konusunda kim haklı, kim haksıza bakmadan önce söyleyeceklerimiz var. Lütfen dikkatlice okuyun... Hollanda kampında önce Hakan Arıkan gitti, sonra da Almanya’da devam eden ve Üsküp’te eski Bordo- Mavili kaleci Milosevski’nin mezarı başındaki kavganın ardından Onur Kıvrak adeta canlı canlı mezara gömüldü! Tamam Süleyman Hurma takıma bir disiplin getirmenin peşindeydi ve o büyük tartışmadan sonra doğru olanı yaptı belki. Ama Onur’u böylesine harcamak da bu kadar basit olmamalıydı. Oturulurdu, konuşulurdu ve bu disiplin sorunu halledilirdi. Şota hoca da bu konuda daha toparlayıcı demeçler vermeliydi. Bence yok etmek en son işti...

Neyse, Üsküp’e 1,5 saat uzaklıktaki Yukarı Banisa Köyü’ndeki Trabzon mahallesini ziyaret ettiğimizde tüylerimiz inanın diken diken oldu. Her taraf bordo-mavi renkteydi. Osmanlı’nın torunlarının Trabzonspor sevgisi kesinlikle görülmeye değerdi. Orada bizi de üzen konuya gelince, kulübün genel sekreteri Köksal Güney dışında o şenliğe katılan tek bir Trabzonsporlu futbolcu yoktu. Her bir Makedon’un futbolcu aradığını gördüğümüzde de o an aklımıza ilk gelen şeyin ‘Selamsız Bandosu’ filminin olmasıydı... Ne acı bir durum değil mi?

Farkındaysanız maçı bir türlü yorumlayamıyoruz! Rabotnicki- Trabzonspor karşılaşması öncesi açık tribününde açılan “2010- 2011 şampiyonu Fenerbahçe” pankartı dikkatimizi çekti. Yani diyeceğim şu; eskiden Trabzonsporlular bu tip pankartları açardı...

Sıra geldi nihayet maça; Mehmet Ekici, Stephane M’Bia ve cezalı olan yeni transfer sağ bek Cavanda’dan yoksun Trabzonspor, rakibine karşı hiç dirençli değildi. Makedon temsilcisi Rabotnicki’nin tanınan tek oyuncusu olan İlijoski ise maalesef durdurulamadı.

19 yaşındaki Uğurcan’ın yediği gole kızmıyorum. O hakikaten de ilerde çok iyi bir kaleci olacak ama tecrübe eksiği var. Ağabey kaleciye ihtiyacı var.

Maçı özetlediğimizde, Trabzon mağlup oldu ama 6 Ağustos’taki rövanş maçında turu geçen taraf bence yine Bordo-Mavili takım olur.

CONSTANT ÇOK DEĞİŞMİŞ...

Ersun Yanal’ın kadro dışı bıraktığı, Şota’nın bağrına bastığı Constant’ı olumlu yönde çok değişmiş gördüm.

MUSTAFA’YA İADE-İ İTİBAR...

İbrahim Hacıosmanoğlu döneminde kiralık gönderilen Mustafa Yumlu’nun geri dönüşü kaptanlık bandıyla oldu. Yani iade-i itabarı da yapıldı. Bu da güzel bir gelişme oldu.