Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        sağlayın, geçsinler..

        Son dönemde bizim de tam göbeğinde olduğumuz bir göçmen dramı yaşanıyor.

        Batı medeniyetinin demokrasi getirme palavralarıyla başlattığı 'Arap Baharı' tam bir 'Arap Kabusu'na dönüştü.

        Mısır, Libya, Sudan, Eritre, Cezayir'in yanı sıra burnumuzun dibindeki Irak ve Suriye'yi dizayn etmeye çalışanlar, daha fazla kargaşayla (tam da istedikleri gibi) dizginleri ele geçirdiler..

        Bölgede istedikleri gibi at oynatıp, piyonları emelleri doğrultusunda kullanmaya başladılar.

        Doğal olarak bunun Türkiye'ye yansıması da ağır oldu.

        Komşunun evi yansa, sen de zarar görürsün.. En azından dumanı seni etkiler.. İşte bu da öyle bir şey..

        Akın akın gelen mülteciler yüzünden, özellikle de Avrupa'ya kaçış noktası olan Ege kentleri etkileniyor..

        Avrupa ülkelerine gidemeyenler ucuz işçi oluyor, parasız kalanlar suç işliyor, turizm zarar görüyor..

        Buna rağmen Türk insanı, insanlığını elinden bırakmıyor.

        Ortada bir dram yaşanıyor, aracılar, kaçakçılar bu dramdan para kazanıyor..

        Göçmenlere karşı 'Haçlı Seferi' başlatan Avrupa ülkelerinin bir bölümü, sınırlarını kapatıp, gaz sıkıyor, cop vuruyor.. Binlerce kişiyi aç susuz sınırda, trende bekletiyor..

        Bir türlü durmayan göçmen akını nedeniyle, Avrupa'da milliyetçilik gitgide yükselip prim kazanıyor..

        Başkan yerden göğe haklı

        Önceki gün Midilli Belediye Başkanı Spyros Galinos'tan ilginç ama, düşünülmesi gereken bir açıklama geldi.

        Galinos, Midilli'deki Suriyeli kaçak sayısının son 2 ayda adanın nüfusunu aştığını, bu kişilerin Avrupa'ya geçişi için gemi ya da uçak seferi düzenlenmesini önerdiklerini belirtti.

        2015 öncesinde adadan yıllık ortalama 100 kaçağın yasa dışı geçtiğini, son 2 ayda ise rakamın 90 bini bulduğunu söyleyen Midilli Belediye Başkanı önerisini şöyle açtı:

        "Mülteciler, kaçakçılar sayesinde geçiyor. Bunlar milyarlarca euronun konuşulduğu bir şebeke. Kaçaklar, bazı çevrelerden karşı kıyıya geçmek için bilet alıyor. Bunların fiyatı bin eurodan başlıyor. Oysa biz yasal olarak aynı yolculuk için 15 euro ödüyoruz. Şimdi anlayın ki ne kadar para kazanılıyor."

        Devam ediyor:

        "Neden bir gemi ya da bir uçağa binip karşıya geçemiyorlar? Ben bir gemi seferi koyayım, en azından yolcu gemisiyle sağlıklı şekilde geçsinler. Biz ada olarak onlara istedikleri yerlere gitmeleri konusunda elimizden gelen yardımı yapıyoruz."

        Eğer Yunan başkan yardımcı oluyorsa biz neden olmayalım. Kamburu sırtımızda neden taşıyalım.

        Mülteciler konusunda Türkiye'ye yardım etmeyen, yalnız bırakan Avrupa ve Birleşmiş Milletler'e inat.. Ben olsam hiç mülteci yakalamam.. Hatta Avrupa'ya geçmeleri konusunda yardımcı olurum..

        Ege Denizi'ndeki kaçak geçişlerin uluslararası bir problem olmasına rağmen yükü "Türkiye ve Yunanistan'ın sırtına bindiren' Batı'ya ders olsun..

        Çünkü uluslararası sözleşmelere göre, 'İç savaştan kaçanların istedikleri ülkeye sığınma' hakları var.

        Avrupa bu sözleşmeyi çiğniyor..

        NE GÜZEL SÖYLEMİŞ

        Hile, oyunu kazandırsa da kaderi değiştirmez.

        (LA EDRİ)

        Diğer Yazılar