Türkmenler'den mektup var
Türk men “ben Türküm” ya da “Türk insanı”, Tyurkman-Tyurkban “Türkler’in yurdu”, Türk iman “İmanlı Türk”, Tirkeman “ok atıcı halk”, Türkmen “Türklerin esası, hakiki Türk” gibi değişik anlamları olan Türkmen ismi Oğuzlar’a verildi..
Anadolu’da, Kafkaslar’da, İran, Rusya, Azerbaycan, Afganistan, Türkmenistan, Suriye, Irak’ta yerleşik olan Türkmenler, yıllarca acı çeken halkımızdır.
Irak’ta yaşanan savaşın tam ortasında kalan Türkmenler’den bir tanıdığım mektup göndermiş.. Üzüntüyle okudum..
Türkiye’de Kobani için aylarca gündem oluşurken yıllardır çok daha büyük acılar yaşayan Irak’taki Türkmenler hep es geçildi. Medyamızda yer almadı..
Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) terör saldırılarından en büyük yarayı aldılar ama seslerini duyuramadılar..
Binlercesi katledildi. Toprakları gasp edildi ve Türkmen coğrafyası Irak haritasından silindi.
Dünya Türkmenler’in durumuna seyirci kaldı. Mektupta şunlar yazıyor:
“IŞİD saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalan Türkmenler’in sayısı 600 bini aştı.
Türkmenlere siyasi destek, koruma ve kendilerini korumak için silah yardımı yapılsaydı, Türkmenler bu hallere düşer miydi?
Türkmenlere, radikal islamcı gruplar ve Kürt grupları gibi her türlü silah ve destek sağlansaydı, yüz binlerce Türkmen 50 dereceyi bulan cehennem sıcağında derme çatma çadırlarda, depolarda, mezarlarda, inşaatlarda, yol kenarlarında, çöl ortasında açlık, susuzluk, zehirli akrepler ve salgın hastalıklarla boğuşarak barınaksız ve korumasız yaşamaya çalışmazdı..
Ayrıca IŞİD teröründen de kendilerini çok iyi korurlardı!”
Petrol kurbanı oldular
Çoğunluğu gerçekte Türkmenleri’n arazileri üzerinde bulunan ve 2003 işgalinden sonra Kürt Bölgesel Yönetimi’ne türlü oyunlarla teslim edilen petrol yataklarıyla birlikte Türkmen şehri Kerkük de elden gitti.
İngiliz Financial Times gazetesi, İsrail’in son aylarda petrolün yaklaşık yüzde 77’sini Irak Kürtleri’nden aldığını yazdı.
Bugün Türkmenler, Türkmen şehri Kerkük, Türkmen köy ve kasabaları petrol kurbanıdır. Bunun faturasını Türkmenler canları ile ödüyor. “Irak’taki Türkmenlerin Sessiz Çığlığı” adlı 4. kitabı çıkan Ali Kerküklü diyor ki:
“Dünya, Türkmenlerin çığlığına ve feryadına kulaklarını kapatmış durumda. Kimseden ses yok, bunun anlamı şudur, ey Türkmenler, sessiz bir şekilde ölün! Gazze, Suriye, Rabia ve Kobani için hüngür hüngür ağlayanların, katledilen, göçe zorlanan ve zulme uğrayan Türkmen’ler için neden gözlerinin yaşı bile akmaz? Türkmenler herhalde insan sayılmıyor! İşte böyle iki yüzlü bir dünyada yaşıyoruz!”
Evet, bu yaşananlara seyirci kalan uluslara iki yüzlü, vicdansız denmez de ne denir.
NE GÜZEL SÖYLEMİŞ
Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün.
(Necip FAZIL)
