Dostluk ve beyin üzerine

“Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır.”

“Aşk kalpten, dost sırttan vurur. Kalbin iyileşir ama sırtın hep kambur kalır!”

Dostluk, arkadaşlık için milyonlarca roman yazılmış, milyarlarca şiir döktürülmüş, laflar söylenmiştir.

Yukarıdaki dizelerin sahibi Mevlana Celaleddin Rumi de bunlardan biridir.. Sözleri yüreği derinden etkiler. Her cümlesinin anlamı için sayfalarca kitap yazılır.

Peki insan neden dosta, arkadaşa ihtiyaç duyar?

Bunu çözümlemek için insanın yaradılış öyküsüne kadar gitmek gerekir. Beyinin oluşumu, gelişimi ve genlerimizin aktarımı temel taştır.

Bilim adamlarına göre, beyin 3 aşamadan geçmiştir.

İlk evrilen sürüngen beyindir. Burada temel görev “öldür ve nesli devam ettir” mantığı vardır. En ilkel olandır. Modern insanda dahi etkilidir. Temel içgüdüsel özellikleri “saldır, kaç ve üre”dir.

İkinci beyin primatların ve memelilerin çoğunda bulunur. Kalabalık sürü halinde yaşayan canlıların beraber ve işlevsel olmasını sağlar. Sürünün liderini ve diğer duyguları geliştiren beyindir. Sadakat, bağlılık, dostluk gibi duygular bu şekilde gelişir. Sürünün uyumu ve hayatta kalması için vardır. Gruba ve lidere sadakat bu duygusal beyinden kaynaklanır. Aşk da bu beynin getirdiği üremeyi arttıran bir duygudur.

Üçüncüsü ise insan beynidir. Bu beyin soyut varsayımlarda bulunmaya ve günlük sorunları çözmeye odaklıdır. Bu beyin boşluk kabul etmez. Temel mantıkla çalışır. Bu beynin de gelişimiyle modern teknoloji ve bilgi sahibi olduk. İnsanı diğer tüm canlılardan avantajlı hale getiren beyin budur.

Bu beyin dünyayı yönetmeyi ve hayatı geliştirmeyi, düşünmemizi felsefe, matematik, fizik gibi bilimleri yapmamızı sağladı.

Aksaçlılar hangi grupta

Baktığımız zaman ilkel beyin, primat beyin ve modern beyin şimdiki insanda toplanmış. Hangisini sivrilteceğimiz önemli..

İşte insanı saldırgan, uysal, ilkel, aile, dost canlısı olmasında bu üç beynin etkisi var. Hangi beyin ağır basıyorsa öyle oluyoruz.

İzmir’de, değişik mesleklerden insanların bir araya gelip oluşturduğu ‘Aksaçlılar’ diye bir grubumuz var.

Bu gruptaki insanlarda; problem çözme, hayatı geliştirme ve tefekkürün (derinlemesine düşünme) yanı sıra bağlılık, sadakat ve dostluk özellikleri ağırlıkla gelişmiş.

Çokluktan ‘bir’e yönelmeyi hayat felsefesi edinen Aksaçlılar, şimdi yeni toplumsal yardım projelerine imza atmak için harekete geçti. Hedef şu: Dostluk tamam, topluma da faydamız olsun.

NE GÜZEL SÖYLEMİŞ

İnsan sevgiyi israf etmemeli. Kim ne kadar sevgiye layıksa, onu o kadar sevmeli..

(Necip Fazıl Kısakürek)