Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Rusya ve İsrail ile yeniden başlayan iyi ilişkiler sonrası yüzleri gülen turizmcilerin sevinci, Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkmasıyla katlandı.

        Bunlar güzel gelişmeler..

        Ancak genel anlamda iyiye yönelen turizm, özele inince tökezliyor. Yerel sorunlar nedeniyle ayrı bir sıkıntı yaşıyor. Örnek vererek anlatayım.

        Marmaris’in 35 kilometre uzağında Büyükşehir Yasası’yla mahalleye dönüşen cennet gibi bir köy var: Selimiye..

        Tatil yapılması, gidip görülmesi önerilen 10 yer arasında yer alıyor. Gerçekten çok güzel. Yatçıların da uğrak yeri... Hem bakir, hem modern..

        İki yıl önce burayla ilgili kısaca şunları yazmıştım: “Sokaklardaki çöplerden ve denize boşaltılan atık sulardan etrafa pis kokular yayılıyor. Bakımsızlık ve ilgisizlik bu turizm cennetini yok ediyor.”

        Bu yazımdan sonra Marmaris Belediyesi kıpırdadı ve kış nüfusu 1400, yaz nüfusu 50 bini bulan Selimiye’nin çöplerini düzenli olarak almaya başladı.

        Ama bunun dışındaki sorunlar aynen duruyor. Üstüne üstlük bir de su sorunu eklendi.

        Selimiye’de şebeke suyu yetmediği için, her gün bir bölgeye su verilebiliyor. Diğerlerinde ise su kesintisi yaşanıyor..

        Bu durum işletmecileri zora sokuyor. Onlar da sorunu çözmek amacıyla artezyen kuyusu açtırıyor. Ama artık yeraltı suları da azaldığı için turizmcilerin sıkıntısı çözüme kavuşmuyor. Taşıma suyla turizm döndürülmeye çalışılıyor, tankerlerle su getiriliyor.

        ÜÇ ÖNEMLİ SORUN

        Selimiye’deki işletmeciler yaşananlar nedeniyle dertli mi dertli. Köyün sorunlarının büyümesine izin verilmemesi gerektiğini belirtiyorlar ve hükümetin aldığı kararlarla güzele giden turizmin önüne set çekilmemesini istiyorlar.

        Selimiye’nin üç sorununu da şu şekilde belirlediler: Susuzluk, sızdıran foseptikler-denize bırakılan atıklar ve otopark yetersizliği.

        Ben de diyorum ki bu tespiter için harekete geçilmezse uzun vadede bir turizm cenneti pare pare yok olur gider.

        Turizmcilerin aktardıklarını dikkate almak valiliğin, turizm müdürlüğünün ve de hem Muğla Büyükşehir, hem de Marmaris belediyelerinin sorumluluğudur.

        Telefonla arayan işletmeciler “ismimiz gazetede çıkarsa hedef oluruz” dediler. Bu yüzden isimlerini yazmadım..

        Zaten “Bizi eleştiriyor, bunu yok edelim” mantığıyla değil, hizmet bilinciyle hareket edilirse çözüm için en doğru yol bulunur.

        HAKSIZ REKABET OLUR

        Pırıl pırıl denizine lağım akan bir turizm cenneti olur mu? Maalesef durum bu. Sadece devletin, belediyenin sahip çıkması yetmez..

        Selimiye’ye, bu köyde iş yapan işletmeciler ve köy halkı da sahip çıkmalı.

        Atık sular için lağım çukuru yani foseptik açıyorsun ama zeminine az beton atıyorsun ve duvarlarına önlem almıyorsun.

        O zaman ne oluyor, sızdırıyor. Sızan pis sular denize karışıyor, etrafı koku sarıyor. Ayrıca sokaklardan lağım akıyor..

        Selimiye’yi kirletmemek için her tür önlemi alan ve yüksek paralar harcayanlarla, hiçbir önlem almayan işletmeler bir olur mu. Önlem almayanın gözünün yaşına bakmamak gerekir. Haksız rekabete yol açan bu kişilere ceza yazılmalı.

        Zaten Selimiye’den ekmek yiyen bir kimse bu yanlışları yapmamalı.

        Diğer Yazılar