Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kıyı Kanunu der ki:

        Madde 4 - Kıyı Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi,

        Kıyı Kenar Çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırını ifade eder.

        Madde 5 - Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.

        Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir.

        Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebilir.

        Madde 6 - Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.

        Yani, deniz, göl kenarları, plajlar, dalyanlar vatandaşındır. Askeri yasak bölgeler dışında hiç kimse, vatandaşın bu kıyılardan yararlanmasını engelleyemez. Hele özel ve tüzel kişilerin bu konuda hiç bir hakkı yok..

        Peki uygulamada durum böyle mi?

        Nerede.. Kanunu takan yok..

        BABALARININ MALI MI?

        Şu 9 günlük bayram tatili de gösterdi ki kıyılarımız işgal altında ve bunu önlemeleri için hükümet, valilere ve kaymakamlara gereğini yapmalarını söyledi.

        Kıyıdaki kanunsuz işgallerin kaldırılması, plajlardan halkın yararlanmasının sağlanması istendi.

        Deniz kıyılarını babalarının malı gibi tellerle çeviren, sadece üst kullanım hakkını almalarına (şezlong-şemsiye parası almak gibi) karşın plajları tapulu malları gibi kullanan site otel sahibi işgalcilerle mücadelede ne kadar başarılı olunacak göreceğiz.

        En çok kıyı şeridinin bulunduğu Ege’de hangi vali, hangi kaymakam başarılı ve dirayetli olacak, hükümetin talimatını yerine getirecek yaşayıp göreceğiz.

        Çoğu turistik yerde harekete geçildi. Mesela Didim Kaymakamlığı, ilçedeki tüm kurum ve kuruluşların temsilcilerinin yer aldığı “Kıyı İşgali Tespit Komisyonu” kurdu.

        Kaymakam İskender Yönden, “Didim’de kıyılardaki kanunsuz işgallerin hepsi kalkacak. Bununla ilgili komisyon kuruldu ve iki ayrı ekip denetimlere başladı. Artık kıyılar halkın olacak ve sahillerde denize girilecek” dedi.

        Bu duruş gerçeğe dönüşmeli, her il ve ilçeye yayılmalı.

        “Hizmet yapamıyoruz”

        Cennet köşe Selimiye köyünün susuzluk çekmesi, sokaklarında düzenleme yapılmaması, otopark sorunuyla yazım sonrası Marmaris Belediye Başkan Yardımcısı Dursun Kaplan aradı.

        Su sorununu Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne ilettiklerini, kendilerinin bir şey yapamadığını söyledi. Kaplan, köy içinde yapacakları düzenlemek içinse Özel Çevre Koruma Kurulu’ndan bir türlü onay alamadıklarını dile getirdi. Başkan Yardımcısı Kaplan şunları söyledi:

        “Marmaris’in doğa harikası Selimiye için projelerimi var. Ama bir türlü izin alıp hayata geçiremiyoruz. Elimiz kolumuz bağlanıyor. Selimiye yok olmadan herkes elini taşın altına sokmalı.”

        Bakalım bu serzenişi bir yetkili, bir sorumlu dikkate alacak mı?

        Ne güzel söylemiş

        Herkes cennete gitmek ister; ama kimse ölmek istemez.

        (Mystic RİVER)

        Diğer Yazılar