Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fransızca’dan dilimize geçerek yerleşmiş birçok kelime var, en ünlüsü pantolondur.

        Fransızca’da pantalon olan bu kelime, Türkçe’de pantolon olarak değişmiş.

        Rötuş da aynı dilden bize geçen bir kelime...

        Anlamı, bir şey üzerindeki kusurları düzeltmek amacı ile yapılan iyileştirme işlemi.

        Yaygın olarak bir fotoğrafçılık terimi olarak kullanılan rötuş, klasik fotoğrafçılıkta bir fotoğraf üzerinde bulunan çizik, toz ve benzeri kusurları kapatmak için yapılan işleme denir.

        Dijital fotoğrafçılığın yaygınlaşması ile günümüzde kavram genişleyerek; renk değiştirme, kusur kapatma, kesme gibi daha farklı işlemler için de kullanılmaya başladı.

        HER ALANA UYGULANIR

        Bu kelimeyi; belediyelerin, kurumların, kuruluşların kentlerde yaptığı kaldırım, yol, park, ağaçlandırma, çiçeklendirme, süsleme gibi hizmetlerinde de kullanabiliriz..

        Hatta belediyeler bünyesinde bir rötuş ekibi bile oluşturulmalı.

        Çünkü kalifiye olmayan işçiler çalıştırılarak yapılan yollar, parklar, kaldırımlar tam bir felaket..

        Yamuk yumuk döşenmiş taşlar, boyları standartlardan uzak kaldırımlar..

        İş bilmez işçilerin yaptığı küçük bir bozukluk zamanla yayılıp tüm hizmeti çirkinleştiriyor.

        O nedenle belediyeler ilk olarak yaptırdıkları hizmetleri çok iyi denetleyecek.

        Daire başkanları, müdürler, amirler masa başında oturmayacak, sokak sokak gezecek. İkincisi oluşturulacak rötuş ekibi, varsa eksiklikler müdahale edecek.

        Aynı ekip, sadece iş bitimi değil sonrasında da kırılan, dökülen, eskiyen, paslanan, çirkin görüntü oluşturan ne varsa rötuş yapacak.

        ————

        Balık baştan kokar

        İzmir’in Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar bir sohbette anlattı, aktarayım...

        Her sabah genelde 06.30’da kalkarım. 1 saati aşkın yürüyüş yapar, evime döner, duşumu alır, 08.30 gibi işimin başında olurum. Bu yürüyüşleri genelde farklı caddelerde yaparak, hizmetlerimizi de denetlemiş olurum.

        Ayrıca bazen öğleyin ya da akşama yakın da yanıma kimseyi almadan sokaklara çıkar çalışanlarımızı denetlerim. Böyle bir gün baktım bir temizlik işçimiz mesai vakti, oturmuş ağaç altına telefonuyla oynuyor. Öğleden sonra olmuş, bölgesi hiç süpürülmemiş. Sigara üstüne sigara yakıyor. Bir süre izledikten sonra yaklaşıp ‘kolay gelsin!’ dedim. Hemen ayağa kalktı.

        Hizmet bekleyen vatandaşın bize güvenini boşa çıkardığını, aldığı maaşa ihanet ettiğini biraz sinirli halde anlattım. Gitmiş, arkadaşlarına durumu iletmiş. ‘Başkan her yerden çıkabilir, aman dikkat’ demiş. Böyle anlatacağım çok örnek var. Eğer bizler ufak kusurlara göz yumarsak büyüklere yol açarız.”

        Aynen öyle. Zaten bu ülkede herkes üzerine düşen görevi yaparsa sorun kalmaz.

        Nasıl kaytarırım” mantığıyla değil, “nasıl işimi daha iyi yaparım” düşüncesinin ağır bastığı toplumlar, daha ileri gidebilirler.

        ————

        NE GÜZEL SÖYLEMİŞ

        Kendisine yardımı olmayanın, kimseye yardımı olmaz.

        (Ercan ÇÖLMEKÇİ)

        Diğer Yazılar