Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2000’li yılların başlarında mesleği için verdiği mücadeleyle tanıdım onu. O zamanlar Yeni Asır Gazetesi’nin haber müdürüydüm.

        Bekçilerin karakollarda hizmetli gibi çalıştırılmasına karşı davalar açmış, yasaya göre sokakta devriye görevi yapmaları gerektiğini yargıya taşımıştı. Bu hukuk mücadelesini ve yaşadıklarını 2003 yılında kitap haline getirmişti.

        Yazdığı “Ödemişli Bekçinin Duyulmamış Düdük Sesi” adlı kitap o dönem büyük ses getirmişti. Gazetelerde, televizyonlarda haber oldu.

        Onun adı Hüseyin Öztürk.

        Hafta sonu elime bir dosya ulaştı. Hüseyin beyden geliyordu. Çok güzel hazırlanmış ve geçmişi özetleyen 14 sayfalık bir dosya.. Sadece kitap değil diğer sosyal konularda da yaptığı çalışmaları da içeriyordu.

        ÜÇ DUYGU BİR ARADA

        Doğduğu Ödemiş’in Bozcayaka köyünün 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan bu yana geçen 5 savaşta verdiği 63 şehidin listesini çıkarmış, bunlar için meydana anıt yapılmasını sağlamıştı.

        Anıtta adı bulunan 63 yiğidin her birinin hayat hikayesini kitap haline getirmiş, basılması için Başbakanlık Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ndan yardım istemişti.

        “Şehitler Diyarı Bozcayaka -Küçük Çanakkale” adlı kitap 2017 yılının haziran ayında okuyucuyla buluşacak.

        Gönderdiği dosya mektupta beni sevindiren, duygulandıran ve ağlatan bir bölüm de var.

        Sevincim şu: amatörce yazdığı ilk kitabı “Ödemişli Bekçinin Duyulmamış Düdük Sesi”, Amerika, Almanya, İngiltere ve İsveç’in de aralarında yer aldığı 12 ülkede internetten satılıyor. Yaklaşık 100 internet sitesinde dünyanın ünlü yazarlarının eserleri arasında Hüseyin Öztürk’ün adı ve kitabı da var.

        MEKTUBU BENİ AĞLATTI

        Duygulandığım taraf bana teşekkür ettiği bölüm.. Şöyle diyor:

        “Sayın hocam. Sizin yönlendirmeniz sayesinde muhabirlerinizin katkısıyla keşfedildim. Sizin sayenizde yazar oldum. Türkiye ve dünyada kitaplarım hala ünlü yazarların arasında satılıyorsa sizin sayenizde.. Bu vesileyle sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır.”

        Ve mektupta beni ağlatan yer: “2009 yılında beynimin hipofiz bezinde tümör (kanser) oluğu tespit edildi. Doktorlar ömrümün bir kaç yıl olduğunu söylüyor. Şimdilik hayata bastonumla tutunuyorum. Ölümden korkmuyorum. Korkum felç olup yatağa mahkum olmak. Sizden isteğim amatör bir yazarın kitaplarının yok sattığını duyurmanız ve mutluluğuma herkesi ortak etmeniz.”

        Mektubunu yazmak boynumun borcudur. Hüseyin Öztürk, şu an 60 yaşında ve 53 yaşından beri de hastalıkla mücadele ediyor. Müthiş bir savaşçı, hastalığı da yenmesi için duacıyım.

        NE GÜZEL SÖYLEMİŞ

        Keşke hayatımızdaki bazı günleri hızlı geçip, bazılarını geriye sarabilsek..

        (Doğan TANUŞ)

        Diğer Yazılar