Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir’de eğlence ve dinlence için yapılan ilk suni gölet Buca’da hizmet veriyor.. 15 yıl önce zamanın Belediye Başkanı Cemil Şeboy tarafından açılan Buca Gölet Tesisleri’ne geçen hafta bir yakınımı götürdüm..

        İki bardak çay içelim, biraz hava alalım, sohbet edelim diye..

        Vakit öğleyi geçmişti.. Arabamızı parkettik, otopark köpek dolu.. İçeri geçtik, orada bulunan köpek daha fazla. En az 500 köpek var, bereket zararsızlar ama yine de insan tedirgin oluyor.

        O güzelim gölet ve tesisler sanki hayvan barınağı olmuş. Zaten misafirim de aynı şeyi söyledi, “Beni yanlış yere getirmiş olmayasın” diye sordu.

        Sadece gölet değil İzmir sokakları da aynı.. Her sonbaharda olduğu gibi yazın beslenen sonra terkedilen kedi ve köpeklerle dolu her yer.

        Hayvanseverliği kedi-köpek sevmekle eş tutan bir toplum olduk. Bu yüzden de ‘doğal ortam’ diye kedi-köpeği sokaktan toplatmıyorlar. Bu yüzden de kedi-köpek bakımevi açılışında, koyun, tavuk kurban ediyorlar!

        AVRUPA NASIL ÇÖZMÜŞ

        Türkiye’de hayvanseverlerin bir bölümü sokaktaki kedi-köpeklerin toplatılmasına karşı çıkıyor. Sanki evcil bir hayvanın doğal ortamı sokaklarmış gibi..

        Sokak köpeği, sokak kedisi, sokak hayvanı lafı sadece ve sadece bizde vardır herhalde. Sokak çocuğu gibi.

        O hayvancıkların sokaklarda açlıktan, susuzluktan telef olduğunu, kazalara kurban gittiklerini, işkenceye maruz kaldıklarını da biliyorlar. Ama belediye ekipleri hayvan toplamaya kalktı mı basıyorlar yaygarayı.

        Türkiye ile benzer hayvan haklarının ve yasalarının bulunduğu Avrupa ülkeleri işi çözmüş. Gidin bakın sokaklarında başıboş bir kedi ya da köpek görecek misiniz?

        Göremezsiniz..

        Almanya’da sordum. Devlet-vatandaş işbirliğiyle sorunu ortadan kaldırmışlar. Herkes her istediğinde kedi-köpek sahibi olamıyor. Tamamı kayıt altında, öldüğünde raporu bile çıkıyor. Kaybolduğunda bildirmek zorundasın..

        Sokakta bir hayvan varsa, sahibi bulunamamışsa (o da çok nadir) hemen barınağa alınıyor. Barınağın bakımı sadece kamu kurumlarına ait değil, derneklere ait.

        Hayvanseverler yiyecek içeceklerini karşılıyor. Zaten hayvanseverlik de böyle olur. Hep karşı çıkıp, sorunun parçası olmakla değil, o hayvanlara sıcak bir yuva bulmak, yiyeceğini içeceğini sağlamakla olur..

        Olacaksanız böyle hayvansever olun..

        Bursa’da ormanlık alana salınan geyikleri, açlıktan yabanileşen köpekler parçalayıp yemiş, haberiniz ola..

        Yoksa siz geyik sevmiyor musunuz?

        ************

        NE GÜZEL SÖYLEMİŞ

        Bir önyargıyı ortadan kaIdırmak atomu parçaIamaktan daha güç.

        (AIbert EİNSTEİN)

        Diğer Yazılar