Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Haftayı Mustafa Kemal Atatürk’ü anma etkinlikleriyle geçirdik.

        Konserler yaptık, sergiler açtık, törenlere katıldık.

        İzmir’de, Atatürk anısına düzenlenen “Saygı Yürüyüşü”nde binlerce kişi tek yürek oldu.

        Muhteşem bir etkinlikti.

        Zaten İzmirliler için Atatürk, Atatürk için de İzmir’in yeri ayrıdır.

        Mustafa Kemal’in sevdiği iki kadının İzmir’le bağı var.

        Biri annesi.. Mezarı Karşıyaka’da.

        Diğeri, hayatının üç yılını paylaştığı eşi Latife Hanım.

        Atatürk’ün yaşamında, İzmir’in farklı bir yeri daha var ki, onlar da suikastlar.

        Yazılıp çizilen 1926 suikastı malum.

        Gazi’nin silah arkadaşlarının da yargılandığı suikast, cumhuriyet devrimlerini engellemek isteyenler tarafından planlanmıştı.

        Mustafa Kemal, İzmir Kemeraltı’nı gezerken pusu kuran grup, onu öldürecek, sonra rıhtımda bekleyen Giritli Şevki’nin teknesiyle kaçacaklardı.

        Ancak Şevki, konuyu İzmir Valiliği’ne aktarınca plan sonuca ulaşmadan engellenmişti.

        18 kişi idam edilmiş, suikasta adı karışan Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Cafer Tayyar Eğilmez, Rüştü Paşa, Mersinli Cemal Paşa tutuklanmışlardı.

        Türk basınında hiç yer almayan bir “İzmir suikastı” daha var ki, 1926’dan önce yaşanmış.

        O yıllardaki Avrupa gazetelerinde haber olan olayı, Latife Hanım’ın kız kardeşi Vecihe İlmen’in torunu Mehmet Sadık Öke anlattı:

        “Bu suikastı Latife teyzem aktardı. Atatürk ve eşi teyzem İzmir ziyaretlerinde Beyaz Köşk’te (Şu an Özel Türk Koleji kampüsü içinde bulunan ve Tatış Ailesi tarafından yaşatılan, Gazi Kemal’in dünyaevine de girdiği Latife Hanım Köşkü) değil, davet üzerine Buca’daki levanten köşkü Forbes’e gitmiş.

        Atatürk, o köşkü hiç beğenmemiş.

        Ama yine de geceyi geçirmeye karar vermişler.

        Gazi, bahçeyi gezerken, yeni alınan bir bahçıvan ardından bıçakla üzerine saldırmış.

        Teyzem son anda fark edip saldırganın eline atılmış.

        Hatta elinden yaralanmış.

        Ama Atatürk’ü de ölümden kurtarmış.

        Bu hiç açıklanmamış. Ama teyzem olayı ailesine aktardı.”

        Öke’nin bu anlattıkları ilginç.. Kayıtlara geçmesini istedim.

        İlerde belki araştırılır, bilgisi, belgesi olanlar ortaya çıkar maksadıyla yazdım.

        Tebrikler Başkan

        İzmir Bayraklı sırtlarında, gözetleme istasyonu yapmak için kesilen Atatürk Ormanı’ndaki 92 ağacın yerine yenileri dikildi.

        Cumhuriyet Bayramı’nda yok edilen ormanlık alan, 10 Kasım’da yeşillendirildi.

        Vefat eden gazeteciler ve Atatürk adına, ağaçlar toprakla buluşturuldu.

        Alkışlanacak bir iş yapıldı.

        Öncülük eden Cemiyet Başkanı Atilla Sertel’i kutlamak gerek.

        İnanıyorum ki Sertel, Gazeteciler Koruluğu’nun yaşatılması konusundaki savaşını sonuna kadar sürdürecektir.

        Engelleyin artık

        Bozuk gıda satanların ağır cezaya çarptırılması gerektiğini söyler dururuz.

        Evet cezaya çarptırılıyorlar.

        Örnek mi? Buyurun..

        Aydın’daki 10 ilköğretim okulu ve lisenin kantininde, öğrencilere son kullanma tarihi geçmiş et ürünleri satıldığı ortaya çıktı.

        126 kilo tavuk eti, 28 kilo sucuk ve salama el konuldu.

        Kantin işletmecilerine de 144’er lira para cezası uygulandı.

        İnsan sağlığıyla oynayanlara verilen cezaya bak!

        Utanan var mı acaba?

        Diğer Yazılar