Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Meclis’te bir tasarı var. Tasarının adı, “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”..

        Bu tasarı yasalaşırsa 25 dönümden küçük zeytinlikler artık “sıradan” arazi olarak kabul edilecek.

        Yani, dokunmanın yasak olduğu zeytinliklere dokunulabilecek.. Yani her tür yatırıma açılabilecek..

        Tasarının getirdiği bir diğer önemli değişiklik ise 3 kilometre yasağına dair.

        Normalde, zeytinlik sahalarına en az 3 kilometre mesafede kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamazken, yeni değişiklikle zeytinlik alanlarda “jeotermal kaynaklı sera yapımları, kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, elektrik üretimine yönelik yatırımlar, petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar... için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir” hükmü getiriliyor.

        Verilere bakıldığında Türkiye’deki zeytinliklerin ortalama büyüklüğü 10 dönüm.

        Eğer tasarı kanunlaşırsa Türkiye’deki pek çok zeytinlik alan imara açılabilecek.

        Zeytincilere göre bu ölüm fermanı demek..

        Altınovalı zeytin üreticisi dostum Hüseyin Bozkurt diyor ki:

        “Dünyada herkes, toprakları uygun olsun olmasın zeytin yetiştirmenin yollarını ararken, biz ise yok etmeye çalışıyoruz. Milletvekillerinden ricamız Ege’de binlerce zeytin üreticisinin ölüm fermanına imza atmasınlar, oylamada el kaldırmasınlar.”

        ÇEVRESEL ETKİLERİ VAR

        Tasarının yasalaşması durumunda çevresel olumsuzlukların yaşanacağını dile getiren Zeytindostu Derneği Başkanı Abidin Tatlı da, “Karşı karşıya olduğumuz risk, verime kalkmış 30-35 yıllık zeytinliklerin kaybolması ve yakınlarındaki diğer zeytinliklerin de, çevresel faktörlerin değişmesi nedeniyle verim kayıplarına uğraması anlamına gelmektedir. Tabi ki biz dernek olarak bu tasarının karşısındayız” diye konuştu.

        Yanlıştan dönülmesini isteyen Tatlı, çok tedirgin ve şöyle diyor:

        “Zeytincilikte dünya liderliğine oynamayı hedeflerken böyle bir girişim ciddi pazar kayıplarını beraberinde getirecektir. Bu yasanın kabul edilmemesi için milletvekillerimizi sağduyuya davet ediyorum. Tasarının yasalaşmasını engellemek için Ankara’da çalışmalarımız sürüyor. Umuyoruz ki bu tasarı Meclis’ten geçmeyecektir.”

        Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin ise, tasarının yaratacağı zararı anlatırken, Balya örneğini veriyor:

        “Balya’da, 65-70 yıl evvel, Fransızlara ait simli kurşun madeni vardı. Madeni çıkartıp gittiler. O maden nedeniyle bölgede hala ot bitmiyor, derelerdeki su kıpkırmızı akıyor. Bindiğimiz dalı kesmeyelim, bunun telafisi de yoktur. Siyanürü, ağır metalleri yüzyıllarca çevreden çıkaramazsınız.”

        Tepkiler çok..

        Yasaya baktığınızda kamu yararına olarak görünüyor. Amma, işin bir de amması var.

        Kamu yararı genel bir kavram. Bunu kullanıp zeytinlikler öldürülebilir, iyi düşünmeli.

        Barışın sembolü zeytini; anayurdu olan Türkiye’de, Egemizde yok etmeyelim.

        NE GÜZELSÖYLEMİŞ

        Küçük şeyIere gereğinden çok önem verenIer, eIinden büyük iş geImeyenIerdir.

        EFLATUN

        Diğer Yazılar