Golsüz ama çok gollü!

İlk yarım saat hariç ben bu kadar bol gol pozisyonu olan bir maç seyretmedim.

Ve hayrettir ki bu maç golsüz bitti. Ama olsun seyir zevki muhteşem bir maçtı..

Bu seyir zevkine en büyük katkıyı maçın hakemi Bahattin Şimşek koydu. Ama var mıydı, yok muydu belli bile değildi. İşte hakemlik bu...

Kendini trafik polisi gibi zannedip zırt-pırt düdük çalan ve maçın içine eden hakemler Bahattin Şimşek’i seyredip örnek alsınlar.

Cüneyt Çakır beyefendi de bir zahmet seyretsin de kendini matah bir şey sanmaktan vazgeçsin.

Bu golsüz maçın bol pozisyonlu geçmesinde her iki teknik adamın futbol felsefesi etkili oldu. Hem Feyyaz Uçar hem Ali Tandoğan futbolculuklarından kalma karakterleri gereği, “Yaşasın hücum. Yaşasın hücum, kahrolsun negatif futbol” diye adeta bağıranlardandırlar. İyi ki onlar gibiler var. Yoksa futbol sizlere ömür.

Denizli’nin en göze batan eksikliğinden bahsedersek, bence tek taraflı oynaması. Sürekli sol kanadını kullanıyor. Sağ tarafı da sol kadar etkili kullanırsa, bence bu ligi çok ciddi olarak sarsar. Hatta vurur geçer.

Ayrıca Göztepe’den sezon sonuna kadar ayrılan Gökhan Karadeniz’i yıllardır seyrediyorum. İlk defa Bandırma takımında Gökhan Karadeniz gibi oynar hale gelmiş. Bandırma’ya çok şey katacak.