Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Chill-Out Festival’in bu yılki Türk yıldızları Baba Zula oldu. Müzikte 20’nci yaşını kutlayan grup, Bodrum’da, gün batımında şahane bir konser verdi. Chill-Out Festival bugün Çeşme’de devam ediyor. Gitmek isteyenler için Baba Zula’yla sohbet ve hazırlık için şarkı listesi burada!

        Dünyada ne olursa olsun imdada müzik koşar aslında. Feryatlar, ağıtlar da müziktir, kahkahalar, fısıltılar da... Hiçbir siyasi partinin yapamayacağını yapar müzisyenler; her dinden, dilden, ırktan insanı hiç ayrım yapmadan aynı ritimde, aynı sahnenin önünde buluştururlar. Müziğin susturulmasına bu yüzden karşıyız ve her şeye inat senelerdir devam edebilen müzik festivallerine âşığız. Chill-Out Festival de bunlardan biri. Bugün Çeşme Madeo Beach’te gerçekleşecek Chill-Out Festival Çeşme by Bridgestone’da, Bob Moses, Benoit & Sergio, dOP, Joyce Muniz gibi kendi kulvarında farklılık yaratan isimler sahne alacak. Geçen hafta #BridgestoneChillOutFestDiaries ekibiyle Chill Out Bodrum’da, Xuma Beach’teydik ve günün en “kalça kıvırttıran”, en renkli ve en “olana bitene selam çakan” grubu Baba Zula’yla konuşma imkânı yakaladık.

        ■ Az önce Japonya’da çıkan ilk plağınız geçti elimize, “34 Oto Sanayii”... Galiba Barış Manço’dan sonra en çok sevilen Türk müzisyenler sizsiniz Japonya’da.

        Murat Ertel: Grup olarak, evet ama bizden önce Fazıl Say da var. Çok güzel bir his bu çünkü biz Japon kültürünü çok seviyoruz.

        ■ Siz öyle adlandırmasanız da müziğinize “psychedelic” deniyor. Bu müzik türünün Türkiye’de bu derece popülerleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

        M.E.: Bu sene 20’nci yılımız, ilk olarak buna bağlıyorum. Dünyada 20 yıl müziğe devam eden sayılı grup vardır. Bu çok zor bir şey. Bu kadar süre olunca epey profesyonelleşmiş oluyorsunuz ve öngörünüz artıyor. 1960-70’lerde psychedelic müziğin en güzeli bence Türkiye’de yapılmıştı. Bütün o Erkin Koray’lar, Barış Manço’lar, Moğollar çok ilginç, devrimci bir müzik yaptılar ama o müziklerle gençliğin ilişkisi özellikle askeri darbelerle koptu. Bizim için kopmamıştı ve biz belki de o kuşakla, o müzikle şimdiki kuşağın köprüsü olduk.

        Levent Akman: Türkiye’de pyschedelic müziğin yükselmesi çok geç kalmış bir şey. Bunun 10-15 sene önce gerçekleşmesi gerekiyordu. Şimdi güzel bir ivme yakaladı, olması gereken buydu. Artık yeni grupların önü de açılacak ve her şey daha güzel olacak herhalde.

        ■ Festivallerde, açık havada mı yoksa mekânlarda, küçük kulüplerde mi çalmayı daha çok seviyorsunuz?

        M.E.: Açık havada, festivallerde herhalde. L.A.: Kulübüne göre de değişiyor. Mesela Berlin’de Lido diye çok küçük bir kulüp var, içeri girince yılların havasını soluyorsunuz. Ne müzisyenler çalmış orada. Ama tabii festivaller bambaşka, keşke Türkiye’de daha fazla festival olsa...

        ■ Müziğin barış için en önemli yollardan biri olduğunu savunuyorum, siz ne düşünüyorsunuz?

        M.E.: Öyle zaten.

        L.A. Başka yol yok. Müzik çok evrensel ve çok birleştirici bir dil. Biz dünyanın birçok şehrinde çalıyoruz ve bunu görüyoruz. Maalesef dil, kültür ve önyargı bariyerleri var. Bir ülkeden başka bir ülkeye gidince size farklı bakabiliyorlar ama konserlerde bu önyargılar yıkılıyor. Dolayısıyla barışı sağlayacak ve bütün halkları birleştirecek olan da müziktir.

        Festivali kanepende izle

        Chill-Out Festival Çeşme by Bridgestone, festivale gidemeyenleri unutmadı. Benim Instagram hesabımı (@hejabozyel) ve @manyetikbant, @dilanbozyel, @cizenbayan’ı takip ederek gün boyunca festivalden canlı paylaşımları yakalayabilir, Periscope yayınlarını, kısa röportajları izleyebilir, oturduğunuz yerden kendinizi festivaldeymiş gibi hissedebilirsiniz! Ya da belki yakınlardaysanız davetiye kazanarak atlayıp gelirsiniz.

        5 şarkıyla hazırlan

        1. What I’ve Lost, Benoit & Sergio

        2. Morning Love, Joyce Muniz

        3. Stealing Fire, Bob Moses

        4. Life and Death, dOP

        5. Let The Good Times Roll, Kalabrese & Rumpelorchester

        Festivale geleceklere öneriler

        ■ Muhakkak rahat ayakkabılar, terlikler, mayo olsun yanınızda.

        ■ Tatu Event’in tasarladığı festivalin en popüler “oyuncağı” olan dev kaleydoskopa girip fotoğraf çektirirken dilediğiniz kadar yaratıcı ve çılgın olun. Efsane profil fotoğrafları çıkıyor.

        ■ Rüzgâr gülleri gibi dekoratif objeleri çalmazsanız, biz de o güzellikleri bütün gün görebiliriz.

        ■ Gün batımında denizde olmak mı yoksa konser dinlemek mi? Bu ikisini aynı anda yapabileceğiniz bir festival, rahat olun.

        Diğer Yazılar