Bu hafta ne yapsak?
09.08.2014
21.00 Harbiye Cemil Topuzlu’da şiirle şarkıları birleştiren şahane ses, Iyeoka var.
22.00 Jolly Joker’de Levent Yüksel sahnede.
ALAÇATI
23.30 Propaganda Beach’te Alman techno ve house DJ’i Wankelmut var.
ANKARA
20.00 Armada Avm’de Gripin var.
13.08.2014
21.00 Harbiye Cemil Topuzlu’da olağanüstü bir ses, Lara Fabian, Mustafa Ceceli’nin konuğu.
ALTINOLUK
21.00 Amfitiyatro’da Sıla sahnede.
BODRUM
21.00 Bodrum Kalesi’nde Candan Erçetin var.
ÇEŞME
21.00 Açıkhava Tiyatrosu’nda Nükhet Duru ve Timur Selçuk sahnede.
DATÇA
21.00 Yaşar ve Leman Sam birlikte Açıkhava Tiyatrosu’nda.
İZMİR
21.00 Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nda Bülent Ortaçgil var.
KEMER
22.00 Bol ödüllü DJ Roger Sanchez Club Inferno’da.
KUŞADASI
21.00 Hayal Kahvesi’nde Can Bonomo ve ekibi sahnede.
14.08.2014
21.30 Topless’da canlı müziğe devam. Bu kez Baba Zula sahnede.
AYVALIK
22.00 Club Tropicana’da Ayşe Hatun Önal var.
15.08.2014
21.00 Harbiye Cemil Topuzlu’da Erol Evgin sahnede.
22.30 Kiki Ortaköy’de “Disco’nun B Yüzü”, Kiki Ortaköy ile olan hasretini Lancelot ile gideriyor.
ALAÇATI
Babylon Çeşme’de yani Aya Yorgi Koyu’nda Nissan sponsorluğunda bir klasik olan Oldies But Goldies partisi var.
BODRUM
21.00 Bodrum Kalesi’nde Fatih Erkoç ve Kerem Görsev var.
ÇEŞME
21.00 Açıkhava Tiyatrosu’nda Sıla var. 22.00 Marina’da Ayhan Sicimoğlu & Latin All Stars sahnede.
KUŞADASI
22.00 Hayal Kahvesi’nde Yeni Türkü var.
YALOVA
20.30 Barış Manço Açıkhava Tiyatrosu’nda Duman var.
HAFTANIN FESTİVALİ
Çeşme’de şöyle harika müzik ve rahat bir havada ayaklarınızda kumlarla hem eğlenmek hem dinlenmek için Propaganda Beach Club’da gerçekleşecek yılın ikinci Chill Out Festivali, 2 gün boyunca çok iyi müzik vaad ediyor. 15-16 Ağustos’taki festivalin ilk gün yıldızları The Magician, Rayko ve Soul Revue. İkinci gün, yani asıl gün ise Pillowtalk, Claptone, Psychemagik, Low Earth gibi isimler var.
TEKNEYLE EĞLENMEYE ÇIKIYORUZ
Pek sevdiğimiz etkinlik tasarlama platformu Gigology hepimizi Gigology OnBoard ile denize çağırıyor. “Ah o gemide ben de olsaydım” dedirtecek bir teknede elektronik müzik dinleyerek coşacağız. 4 hafta boyunca, yani 4 haftasonunda, 14 yabancı sanatçının performanslarıyla coşacağız. 16, 23 Ağustos ve 7, 14 Eylül tarihlerinden hepsine değilse de birine gelin ve Boğaz’da dans ederken püfür püfür, denize düşmemeye dikkat ederek eğlenin! Detaylar için Gigology Facebook sayfasını takipte kalın.
GÖKÇEADA
Yunan mitolojisinin en önemli merkezlerinden biri olan Gökçeada, 14-17 Ağustos tarihlerinde Meryem Ana Panayırı Şenlikleri’ne ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de kültür turizminin elçisi Antonina Turizm ile hem Gökçeada rüzgarının tatlı esintisini hem de bu geleneksel şenliği tüm güzelliğiyle yaşamak için Gökçeada’ya yola çıkın. Ada turu ile başlayan yolculuğun ilk durağı Aydıncık ve Kefalos plajının arasında yer alan Tuz Gölü. Bulgaristan’dan gelen Türkler için kurulmuş Şirin Köyü, adanın en batı ucundaki Uğurlu Köyü, adanın tek Rum köyü olan Dereköy, yüksek konumundan dolayı “adanın balkonu” denen Eski Bademli köyü, Antik dönemden kalma bir yerleşim yeri olan Kaleköy, adanın ilk kurulan köyü olan Şahinkaya Köyü gezilerinin ardından Zeytinliköy geliyor. Gökçeada’nın en büyük etkinliği olan Meryem Ana panayırı, Tepeköy’de düzenleniyor. 15 Ağustos Meryem Ana’nın öldüğü gün olarak anılıyor ve Hıristiyan inancına göre; ölüm gerçek hayata kavuşmak olarak kabul edildiği için bu gün bayram havasında geçiyor. Bu bayrama katılmak ve Meryem Ana’ya dua etmek için Yunanistan ve diğer ülkelerden bu etkinliğe katılmak için geliyorlar. Bir gün önceden büyükbaş kurbanlar kesiliyor, sabah ayinden sonra köy meydanında hazırlıklar başlıyor. Masalar kuruluyor, tüm gün boyunca kazanlarda yemekler pişiriliyor, pişirilen etler akşam civar köylerden ve dışarıdan gelen misafirlere dağıtılıyor ve kalabalık geç saatlere kadar dans ederek şaraplarını yudumluyor. Gezide ayrıca tekne turu ile Gökçeada’nın Tepeköyaltı, Şelale, Pirinçburnu, Marmaros, Sualtı Milli Parkı, Maviköy, Yelken kaya, Kaşkaval (peynir kayalıkları), Güzelceköy, Kafakos Burnu koyları görülecek. Detaylar için Antonina Turizm ile iletişime geçebilirsiniz.
ZEYTİNLİ’DE ROCK
4 yıldır ara verilen Zeytinli Rock’ın programı belli oldu. Umut Kuzey’in genel koordinatörlüğünde yola çıkan Zeytinli Rock Festivali, Kral Pop TV medya sponsorluğunda, Edremit Belediyesi desteğiyle, 29, 30, 31 Ağustos tarihlerinde her zamanki gibi Zeytinli Dalyan Sahili’nde gerçekleşecek. Kamp + Kombine bileti olan katılımcılara kapılarını bir gün önceden açacak festival kapsamında, erken gelen kampçılar için hoşgeldiniz partisi düzenlenecek. Festivalin yıldızları arasında Cem Adrian, Yasemin Mori, Moğollar, Mor ve Ötesi, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Pilli Bebek, Murat İlkan, Kurban, Duman, Hayko Cepkin ve Duman var. Festival biletleri 30-60 TL arasında değişiyor. Bu isimleri bir arada bu fiyata bulmak üstüne bir de kamp yapmak hayal gibi!
BURGAZADA
Bir başka festival 16-17 Ağustos’ta Burgazada’da. Cennet Bahçesi’ndeki festivalde sadece konserler değil fanzin, plak, kaset severler için takas pazarı da var. Siya Siyabend, Kırıka, Moğollar, Gevende, Sattas, Burgazada Progresif Müzik Festivali’nin büyük isimleri. Festivalin asıl sürprizi ise girişinin sadece 1 TL olması!
YENİ
Asus’un yeni telefon modeli ZenFone yeni akıllı telefonlardan. Tanıtımı geçen hafta Özge Ulusoy’un sunumuyla Esma Sultan Yalısı’nda yapılan telefonun en güzel yanı kolay selfie çekme özelliği. Oben Budak’ın DJ’lik yaptığı partinin konseptini hazırlayan Ezra ve Tuba Çetin kardeşler mi yoksa telefonlar mı daha göz kamaştırıcıydı bilemedim!
ALIŞVERİŞ
Vans’ın yeni Star Wars karakterli modellerini bir an önce alıp giymezsem beni Yoda bile kurtaramayacak! n Saçlarım düz olsa da denizden yeni çıkmış saç dalgasını yaratmayı Toni&Guy’ın “Sea Salt Spray”i sayesinde başardım ya; yaz akşamları artık daha güzel! n Niyo by Niyazi Erdoğan sırt çantalarına rakip geldi: Eastpack’in yeni dünya başkentleri serisi. Özellikle nane yeşili olan çok güzel!
HAFTANIN PARTİSİ
Önce İstanbul’da sonra Alaçatı’da 2 gece üst üste Wooden Wisdom ile coşmak için yaz başından beri hazırız. Frodo olarak bilinen Elijah Wood ile San Franciscolu yakışıklı DJ Turquoise Wisdom, birlikte Selda Bağcan’a kadar uzanan müzikleri sadece plaktan çalacaklar. Daha önce Babylon’da çalan ikilinin ne kadar eğlenceli olduğunu biliyoruz zaten. Ama 15 Ağustos’ta Topless’ta, 16 Ağustos’ta Babylon Çeşme’de gerçekleşecek partilerin heyecanlanmamıza sebep olan bir diğer yanı Grup Ses Beats! Sık sık dinleyemediğimiz, dinlerken doyamadığımız Grup Ses Beats ile dans etmek için antrenmanlara başladık bile. Önden çalacak isim ise hem Wooden Wisdom’ın hem de başka grupların tur menajerliğini yapan DJ Fitz. Bant Mag. Sun Club ile Birlikte Hayata kapsamında gerçekleşecek bu 2 gece için Bant ekibine teşekkür ederiz!
ŞEHİRDEN FISILTILAR
30’lu yaşların ortasında olmak ergenlikle çocukluk arasında olmak gibi bir şey.
Ne yaşlısın ne genç. Ne çok ciddisin ne çok gevşek.
Ne 22 yaşında gibi giyinebiliyorsun ne de 30’larda gibi giyinmek istiyorsun.
Yani belli şekilde giyinmeni gerektiren bir işin yoksa böyle kendini “Garson boy” giysi arayan 13 yaşındaki halinde gibi hissedebiliyorsun. Neyse ki kimin ne dediği, kimliğimde ne yazdığı değil; benim ne sevdiğim, kendimi nasıl iyi hissettiğim önemli.
Ama yine de sokakta yürürken ne giymiş olursan ol; seni kötü bakışlarla süzenlere karşı koyamıyorsun bazen.
İşin kötü yanı gitgide artıyor birbirini görüntüsüyle yargılayanların sayısı.
Bütün erkekler sakallı, kimin gerçekten yakışıklı kimin sadece sakal yakışıklısı olduğu belli değil. (Evet öyle bir gerçek var, onun tersi de kızlarda kahkülde geçerli. Herkes kahküllü. Doğru sakal ya da doğru kahkül insanın gözlerini ve dudaklarını öne çıkartıp kusur kapatıyor.)
Sonuçta bu sıcakta bile bitmeyen sakal modası her erkeği aynı yaptı. Kim dini inançtan dolayı, kim hipsterlıktan dolayı, kim politik görüşten dolayı sakallı belli değil artık. Bu yüzden de sakallı adamların derdi sürekli bir lakaba maruz kalmaları.
Kadınlarsa önce kadınların ardından erkeklerin yargısına maruz kalıyor. Başı kapalıysa bundan dolayı, açıksa açıklıktan dolayı...
Herkeste sürekli o eleştirici, ötekileştirici bakışlar.
Bu kadar mı sevmiyoruz kendimizi ki başkalarına yükleniyoruz? Bu kadar mı inandık bizi yönetenlere ki komşularımıza bile düşman olduk?
Yarın kim olursa olsun herkesin görevi aynı: Oy vermek. En zengini en fakiri de, en sıkıcısı en eğlencelisi de, en yalancısı en dürüstü de sandık başında olacak.
Keşke bu kez oy verirken politikalara değil insanlığa baksak. Keşke oyumuzu en insan olana, en herkese oy almak için değil; insanlıktan dolayı eşit davranana versek...
Sonra da o sandıktan başlayıp herkese sadece “insan” gözüyle baksak. Herkesin bir zamanlar çocuk olduğunu, aşık olduğunu, mutsuz olduğunu, heyecanlandığını, ağladığını, sevdiği yemeklerin kokusuyla iştahlandığını hatırlasak.
Saçına, başına, giyimine, geçmişine, kökenine bakmadan insanlığa oy versek ya... Belki biz de daha iyi birer insan olabiliriz sonunda!
