Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel ekonomide yaşanan olumsuzlukların etkisiyle son aylarda, ekonomik göstergeler olumsuz sinyaller vermektedir.

        İşsizliğin ve enflasyonun çift haneli duruma gelmesi, her beş gençten birinin işsiz olması, özel sektör yatırımlarının azalması, büyümenin %3 düzeyine oturması ve doların önlenemeyen tırmanışı toplumun da, piyasaların da moralini bozmuştur.

        Ancak bu olumsuz sinyallere karşın Türk ekonomisinin “makro dengeleri” sağlamdır ve dış konjonktürden kaynaklanan kırılganlıklarda geçicidir.

        Ekonomideki olumsuz göstergelerin nedeni, yapısal reformlarının gerçekleşmesindeki gecikme ve Merkez Bankası’na müdahale algısı ile iç politikadaki gerginlik, özel sektörün yatırım yapmayarak “bekle-gör” yolunu seçmesi ve piyasalarda oluşan “güvensizlik” olarak değerlendirilmektedir.

        Bu aşamada ihtiyaç duyulan husus ekonomide yapısal reformları gerçekleştirmek, tasarrufu arttırmak, işsizliğin önüne geçmek için asgari % 5’lik sürdürülebilir bir büyümeyi sağlamak ve iç siyasal gerginliği azaltmaktır.

        İŞSİZLİK ARTIYOR

        Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) verilerine göre Eylül’de işsizlerin sayısı geçen yılın aynı ayına göre 537 bin kişi birden artarak 3 milyon 97 bine ulaştı. Tarım dışı işsizlik % 12.8, gençlerdeki işsizlik ise % 19.2’yi buldu.

        Bu artış küresel krizin yaşandığı 2009’dan bu yana kaydedilen en yüksek işsizlik artışı oldu. Böylece işsizlik Eylül’de % 10.7’ye fırlayarak “çift haneli” oldu.

        Ekonomi uzmanları, “büyümenin % 5’in altında kaldığı sürece, işsizliğin tek haneli rakama düşmesinin zor olacağını” yorumluyorlar. Ayrıca işsizliğin artmasında “hukuka ve yargıya olan güvenin azalmasının, yatırımcıların hevesinin kırılmasının etkili olduğu da” değerlendirilmektedir.

        HAYAL KIRIKLIĞI

        Bu arada 3.’üncü çeyrek büyüme rakamı % 1.7 ile hayal kırıklığı yaratırken işsizlik oranının da % 10.7’ye yükselmesi piyasada moral bozukluğuna yol açarken ve ekonomi cephesinde tansiyon yükselirken ABD doları da 2.39’u aşarak zirve yaptı.

        Öte yandan özel sektör yatırımları yılın ilk 9 ayında % 1.6 oranında azalırken vatandaşın tüketimi de sadece % 1.3 arttı ve son 7 ayda doğrudan sermaye girişi de % 5 azalarak 5.4 milyar dolara indi.

        TUİK’in verilerine göre iş imkanı bulursa çalışmaya hazır olanların sayısı 29 milyon, bunların 26 milyonu çalışıyor, 3 milyonu işsizdir. İş arayanların % 70’i 6 aydır iş bulamazken, % 20’si de 1 yıldır işsizdir.

        İşsizliğin nedeni çalışmaya hazır nüfusun hızlı artması ve buna karşılık ekonominin yarattığı iş imkanının bu artışı karşılayamamasıdır.

        Sonuç olarak: Ekonomideki olumsuz sinyallerin yayılmasını önlemek her açıdan önem taşımaktadır.

        Diğer Yazılar