Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Turizm “bacasız sanayi” diye tanımlanan ve hizmet sektörü olarak da önemli ölçüde istihdam yaratan, işsizlikle mücadelede ağırlıklı yeri olan ve ülkemizin ekonomik, sosyal, kültürel değerlerimizin, tarihi ve doğal zenginliğimizin, konuk severliğimizin tanıtılmasında en etkili araçlardan biri durumundadır.

        İzmir termal zenginliği değerlendirilerek çok önemli bir “sağlık turizmi merkezi” haline getirilebilir. Bunun için en önemli fırsat İzmir’in “Sağlık Serbest Bölgesi” ilan edilecek bir noktaya gelmesidir.

        Hafızalarımızı tazelersek Ege-Koop Proje Merkezi’nin hazırladığı, İzmir kamuoyuyla ayrıntılarını paylaştığımız ve geniş destek gören İzmir Sağlık Serbest Bölgesi Projesi yoğun çabalarımızla Bakanlar Kurulu’nun gündemine alınmıştır. Ancak henüz bu konuda bir karar verilerek ilan edilmemiştir.

        BEYAZ SAYFA AÇALIM

        Seçimlerden önce iktidarıyla, muhalefetiyle, medyasıyla, sivil toplum örgütüyle hepimiz el ele vererek bu başarıda hangi kurum ne kadar pay sahibi olur değerlendirmesini yapmadan yeni bir beyaz sayfa açıp birlikte çalışarak İzmir’in Sağlık Serbest Bölgesi ilan edilmesini sağlamak için güç birliği yapmalıyız.

        Sağlık Serbest Bölgesi Projesi uygulama alanı bulursa İzmir, bölgenin, “Sağlık Turizmi Merkezi” olur ve yılda milyonlarca dolar döviz kazanırız, İzmir’de işsizlik sorunu da önemli ölçüde azalır.

        Turizmin, diğer alt sektörlerinin de gelişip büyümesine katkı sağlar ve İzmir’i turizmde uçurur.

        Aynı şekilde Papa, İzmir’i ziyaretinde Meryemana Evi’ni Hristiyanlar için “Hac Merkezi” ilan etmişti.

        Ne yazık ki bu fırsatı değerlendiremedik, Meryemana’yı “inanç turizminin” merkezi haline getiremedik.

        GELECEĞİN VİZYONU

        İzmir pırıl pırıl güneşi, yeşil çevre dokusu, insanı büyüleyen masmavi koyları, termal zenginliği, tarih ve kültür varlığıyla inanç, deniz, sağlık, yat ve sörf turizmiyle bir “turizm cenneti” olmasına karşın, turizm pastasından “yeterli pay”ı alamamakta ve Antalya’nın, Muğla’nın çok gerisinde kalmaktadır.

        Kısa bir süre öncesine kadar sektörde öncü olan ve Türkiye’ye “turizmi öğreten” İzmir bugün turizmde “2. ligde” oyuncu konumundadır. İzmir’de ciddi bir “konaklama sorunu” vardır. Kongre turizmi için ihtiyaç duyulan 5 yıldızlı otel sayısı yetersizdir. Ayrıca İzmir’de bir “kongre merkezi”nin olmayışı “bağışlanamaz” bir eksikliktir.

        İzmir’e sanayide, turizmde, kalkınmada “sil baştan” yeni bir “gelecek vizyonu kazandırmanın” çarelerini hep birlikte araştırıp bulmalıyız.

        Geçmişin “hatalarından” geleceğe dönük “dersler” çıkarmalıyız.

        Geleceğin “marka şehri” İzmir’i yaratmanın heyecanını hepimiz aklımızda, yüreğimizde ve iliklerimizde hissetmeliyiz.

        Sonuç olarak: İzmir’i turizmde 1. lige taşımak için güç birliği yaparak ortak çaba göstermeliyiz.

        Diğer Yazılar