Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaklaşık 20 yıldır çeşitli televizyon kanallarında hazırlayıp sunduğum yaklaşık 3 aydır da Kanal 35 televizyonunda 15 günde bir perşembe günleri hazırlayıp sunduğum ‘Mercek’ programının özelliği toplumu ilgilendiren konularda, kamu ve özel kesimde yeterliliği, bilgi ve birikimi olan, konusunda uzmanlaşmış kişilerle toplumumuzu doğru ve sağlıklı bilgilerle bilgilendirip aydınlatmaktır.

        Bu anlayışla yaklaşık 20 yıl Bağ-Kur İzmir İl Müdürlüğü görevini başarıyla yürüten ve toplumun her kesimini eşitlikçi bir yaklaşımla kucaklayan Sosyal Güvenlik Kurulu Başkanlık Müşaviri Necati Çetiner’i proğramımda geçtiğimiz perşembe günü ağırladım. Çetiner ile, sosyal güvenlik konusundaki güncel sorunlara ve yapılan düzenlemelere ilişkin yaklaşık 1 saat toplumun tüm kesimini ilgilendiren konuları değerlendirdik.

        Çetiner’in verdiği bilgileri kısaca özetlersek, 2003-2006-2008 yıllarında düşük faizle ve banka kredisi ile borçlanarak emekli olan Bağ-Kur’lular yargıya gitmeyen doğrudan başvurarak daha önce ödedikleri dosya masrafını geri alabilirler.

        Bağ-Kur denetçileri tarafından komşuları nezdinde araştırılarak evde dikiş-nakış, örgü yaptığı ve bunları ticari amaçla sattığı belirlenen ev kadınları sigortalı hizmetten yararlanabilirler.

        6111 sayılı kanunla daha önce Bağ-Kur’lu olan ancak 3.5 yıl sigorta primi ödeyen Bağ-Kurlular, istemeleri halinde Bağ-Kur kesintisini sigortaya aktararak daha avantajlı olan SSK’dan emekli olabilirler.

        EMEKLİLERE 1 KİLO ET ZAMMI

        Günümüzde sosyal güvenlik uygulamalarına baktığımızda gördüğümüz tablo ne yazık ki, iç açıcı değildir. Kısa bir süre önce, Asgari Ücret Tespit Komisyonu, komisyona dahil kurumlar arasında ve bazı işçi sendikalarının muhalefet şerhi koyarak mutabakat sağlanmadan asgari ücreti ortalama bin TL olarak belirledi. Tespit edilen bu yeni asgari ücret “açlık sınırı”nın altında bir ücrettir.

        Bu arada Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı’ndan emekli olanlara yıllık enflasyon oranında yapılan yüzde 6.1’lik zamdır.

        Bu zam Bağ-Kur ve SSK emeklileri için ancak aylık 1 kg etin karşılığıdır. Bu tablo bize emeklilerin, dul ve yetimlerin çok zor koşullarda yaşam sürdürmeye çalıştıklarını açıkça göstermektedir.

        Bilindiği gibi demokrasinin kalitesini artırmanın ve sürdürülebilir kılmanın kestirme yolu, refahı tabana yaymaktan, yoksulluğu ve fakirliği gündemin alt sırasına indirmekten geçer.

        Bu nedenle asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, açlık ve yoksulluk sınırının üstüne çıkarılmalı, emeklilere 1 kilogram et karşılığı aylık zam yapılmamalı, emeklilerin tümünün ve özellikle de Bağ-Kur ve SSK emeklilerinin durumlarını düzeltecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

        Böylece gelir dağılımındaki dengesizlik bir ölçüde de olsa giderilmelidir.

        Sonuç olarak: Kaliteli ve sürdürülebilir demokrasinin temel dayanağı, adil bir sosyal güvenlik sistemidir.

        Diğer Yazılar