Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mehmet Ali Susam’ın 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimlerinde “söz verilmesine rağmen” aday gösterilmemesi İzmir esnafında kırgınlığa yol açtı ve bu kırgınlık, giderek tepkiye dönüştü.

        Bu bağlamda CHP İl örgütü ve milletvekili adaylarının İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni (İESOB) ziyareti sırasında Birlik Başkanı Zekeriya Mutlu, Mehmet Ali Susam’ın aday gösterilmemesinden esnafın duyduğu üzüntüyü ve kırgınlığı net ifadelerle dile getirerek, sitemde bulundu.

        Lafı eğip bükmeden söylemek gerekirse Susam, çeşitli konularda yasama faaliyetleri içinde ilk imza sahibi kanun teklifinde bulunmuş, esnafı ve toplumu yakından ilgilendiren soru önergeleri, sözlü, yazılı meclis araştırma, gensoru, CHP adına bütçe üzerinde etkili görüşleri ile halkın gür sesi olarak esnaf ve tarım ve hayvancılık başta olmak üzere her alanda parlamentoda milletvekilliği görevini başarıyla sürdürmüştür.

        Esnaf teşkilatının Onursal Başkanı Mehmet Ali Susam’ın “parti içi ayak oyunları”yla ve CHP’nin başarısından çok kendilerine rakip gördüklerini “saf dışı” etmeyi hedefleyenlerin etkisiyle adaylıktan dışlanması belki bazılarını mutlu edebilir, sevindirebilir ancak CHP’nin başarısına ve esnafın sesinin gür çıkmasına hiçbir katkı sağlamaz.

        Ne yazık ki CHP yönetimi, güç birliği yaparak kucaklayıcı olmak ve temsil ettiği örgütte, toplumda ve siyasette karşılığı olan figürleri öne çıkarmak yerine “yok eden” bir görüntü sergilemektedir.

        Açık yüreklilikle ve vicdani sorumlulukla söyleyebilirim ki bazı “kıskanç” ve “dışlayıcı” yerel ve genel parti yöneticileri yüzünden CHP’nin bugünü, dününden daha başarılı ve parlak değildir.

        Bu süreçte “küçük olsun benim olsun” dar kadrocu zihniyetle 30 Mart belediye seçimlerinde her türlü avantajlara karşın ve iktidarın olumsuzluklarına rağmen İzmir’de 8 ilçe belediye başkanlığı kaybedildi ve AK Parti İzmir’de oyunu yüzde 6’dan fazla artırarak CHP ile arasındaki makası iyice daralttı.

        DAĞDAN GELENLER...

        7 Haziran milletvekili seçimlerinde de kaçınılmaz sonucun 30 Mart yerel seçimlerinin bir benzeri olacağını kamuoyu yoklamaları ortaya koymaktadır. Sosyal demokrat, gazeteci ve yurttaş olarak bu değerlendirmelerden üzüntü duymaktayım.CHP ayrışarak çoğalamaz, hele CHP’ye sonradan katılanlar kendilerinde “güç vehmederek”, “özgüven patlaması”yla kırıp dökerek partiyi ve örgütü iktidara taşıyamazlar.

        Olsa olsa kendi kişisel egemenliklerini sağlayabilirler, bunun da ne CHP’ye ve ne de ülkeye hiçbir yararı ve katkısı olmaz. CHP heyetinin İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni ziyareti sırasında Birlik Başkanı Mutlu, “CHP yönetimi İzmir esnafını ve onun örgütünü yok saydı.

        Susam’ın adaylığı için CHP İzmir teşkilatı yeterli çabayı göstermedi” şeklinde konuşurken CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter de savunma psikolojisiyle” Bizim karar organına herhangi bir tavsiyede bulunma özgürlüğümüz olmadı” yanıtını verdi. Bu arada CHP İzmir Milletvekili adayı Zekeriya Temizel ise kendisinden hiç beklenmeyen ötekileştirici bir yaklaşımla “Susam, adayların belirlendiği parti meclisi üyesidir, kendisi İl Başkanı’nın üstündedir. Kimsenin burada Mehmet Ali Susam’ı savunmasına gerek yoktur. Hiçkimse bir kurumun tek başına temsilcisi olmamalıdır” dedi.Olgunluğu ve devlet adamlığı tavrıyla bilinen Temizel’in bu sözleri çok yadırgandı.

        Sonuç olarak: Esnaf teşkilatının Onursal Başkanı Susam’ın adaylıktan dışlanması, CHP’nin kıskançlıktan, güvensizlikten ve sevgisizlikten kaynaklanan yönetim zafiyetini gösteren bir ayraç oldu.

        Diğer Yazılar