8 Haziran'a nasıl uyanacağız?
Gündemi oluşturan soru başlıktaki soru. Bu sorunun da bugünden net bir cevabı ne yazık ki yok. Bunun yanında tüm hesaplar, olasılıklar üzerinden yapılmaktadır.
Kamuoyundaki ortak kanaatin seçimin iktidar açısından “bıçak sırtı”nda olduğu ve koalisyon ihtimalinin de yüksek sesle dillendirildiğidir. Bu arada AK Parti’nin tek başına anayasayı “başkanlık sistemi ekseninde” değiştirecek bir çoğunluğu elde edemeyeceği de neredeyse kesinleşmiş gözükmektedir. Bugüne kadarki kamuoyu ölçümlerinin ortak paydası da bu yöndedir.
Gelinen aşamada Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, isim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “başkanlık sistemi”ni birinci öncelik olarak seçim meydanına taşımasının doğru olmadığını ve uygulanan politikanın muhalefete “eleştiri malzemesi” teşkil ettiğini vurgulayarak, “Birinci önceliğimiz Anayasa değişikliğidir, başkanlık sistemi değildir” şeklinde konuştu.
Değerlendirmeler seçimde iktidarın ya 276’nın biraz üzerinde çoğunlukla iktidarını koruyabileceğini ya da koalisyonu öngören bir siyasi tablonun ortaya çıkacağı biçimindedir.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise, “Muhalefet partilerinin Meclis’te daha güçlü olacağını tahmin ediyorum. Tek parti hükümetinin de devam edeceğini öngörüyorum” dedi.
SONUCU HDP BELİRLEYECEK
Gül’ün AK Parti’nin kaybedeceğini söylemesi beklenemez, ancak Gül’ün sözlerinden çıkan bir sonuç da HDP’nin barajı aşabileceğidir.
Bu arada Erdoğan’ın “seçim sürprizlerle dolu” demesi de zihninin gerisinde şekillenen AK Parti’nin oylarında azalma olacağı, muhalefetin oylarının artacağı ve özellikle HDP’nin %10’luk seçim barajını aşacağı düşüncesidir.
Ortadaki sonuçlara göre, HDP’nin barajı aşmasıyla AK Parti %40, %41 ve %42 oy alması halinde dahi tek başına hükümet kuramayacak.
AK Parti’yi 8 Haziran sabahı “mutlu edecek”, “balkona çıkarabilecek” tek sonuç HDP’nin barajı aşamaması ve böylece çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu’da olmak üzere 60-70 Milletvekilinin “tulum” olarak AK Parti’ye geçmesidir.
Böylece AK Parti tek başına “rahat bir çoğunlukla iktidar olabilecek ve belki de anayasayı referandum koşuluyla TBMM’de değiştirebilecek 330 sayısını bulabilecektir.
Ancak hiçbir anket AK Parti’nin 2011’deki oyunu koruyabileceğini göstermediği gibi AK Parti’nin oylarında bir “çözülme” olduğuna işaret etmektedir. Kaldı ki kamuoyu araştırmalarının ortak paydası HDP’nin barajı aşabileceğidir. Bu durum ise AK Parti’yi “mutlu etmeyeceği gibi derin bir “hüzne sürükleyecektir.”
Denilebilir ki 7 Haziran seçimlerinde AK Parti’nin tek rakibi HDP’dir ve 8 Haziran sabahında siyasi tabloyu olumlu ya da olumsuz etkileyecek olan da HDP’dir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, bu gerçeği gördükleri için seçim meydanlarında hedeflerine HDP Eş Başkanı Demirtaş’ı koymuşlar ve en ağır eleştirileri de Demirtaş’a yöneltmişlerdir.
Sonuç olarak: Seçimin sonuçlarından daha önemli olan seçimin eşitlikçi, adil ve güvenli bir ortamda yapılması ve çıkan sonucun kamu vicdanını tatmin etmesidir.
