Teröre hayır, kardeşliğe evet
Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği koordinatörlüğünde içinde Türkiye Barolar Birliği, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, TUSİAD gibi 260 sivil toplum örgütünün katılımıyla 100 binlik kalabalık, ulusal birliğimizin ve bütünlüğümüzün simgesi ay yıldızlı bayrağımızla Sıhhiye Meydanı’nda Ulustaki Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne olan 3 km’lik mesafeyi tek yürek tek nefes olarak yürüdüler.
Katılım yelpazesi çok genişti. Siyasi görüşleri farklı olan işçi, işveren, çiftçi, memur, sade yurttaş tek bir slogan olan “Teröre Hayır Kardeşliğe Evet” haykırışıyla yürüdüler.
Yürüyüşe siyasi partiler davet edilmedi, herhangi bir partinin ya da örgütün flaması kullanılmadı.
Daha önce de, Diyarbakır’da 21 İl’den 200’ün üzerinde sivil toplum örgütü “PKK’nın silah bırakması”nı okudukları bir bildiriyle istediler.
Dün de, İstanbul’da Yenikapı Meydanı’nda Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakanın da katıldığı “Sivil Toplum Platformu”nun düzenlediği bir miting yapıldı. Aynı şekilde ay yıldızlı bayrağımız İstanbul meydanını gelincik tarlasına dönüştürdü.
DUYGUSAL KOPUŞ
Burada da, halkımız gür bir sesle “Teröre hayır”dedi. Bu yürüyüşlerde ve toplantılarda verilen mesaj, “Ayrılık yok, hepimiz kardeşiz, hepimiz Türkiye’yiz”.
Terörü ve şiddeti sona erdirmenin en etkili ve güçlü yolu; toplumun gösterdiği güçlü bir reflekstir.
Bu aşamada yapılması gereken; Kürt kardeşlerimizin devlete ve ülkeye aidiyetini zayıflatacak her türlü söylem ve eylemden kaçınmaktır.
En büyük tehlike; Türk-Kürt ayrışması ve oluşacak “duygusal kopuş” dur.
Buna asla meydan vermemeliyiz.
Terör; Türk anasının da Kürt anasının da ciğerini parçalıyor, yüreğini dağlıyor.
Dilleri farklı olsa da bütün anaların ağıtları da, hıçkırıkları da, göz yaşları da, acıları da aynıdır.
Benliklerinde oluşan boşluk da yeri doldurulması asla mümkün olmayan evlat kaybıdır.
Terör; çocukları babasız, eşleri dul, sevgilileri yürekleri buruk ve yalnız bırakıyor.
Terör; insanlık düşmanıdır, dini, meshebi , ideolojisi olmaz. Onun için terör karşısında hepimiz, 78 milyon tek yürek, tek vücut olmalıyız.
Sağduyudan, metanetten, sükunetten uzak durmalıyız, nefret ve şiddet söylemini dilimizden, ayrıştırıcı, bölücü ve kutuplaştırıcı kelimeleri de lügatımızdan çıkarmalıyız.
HEPİMİZ TÜRKİYEYİZ
Bayrak, Ay Yıldızlı rozet ortak işaretimizdir. Hepimiz Türkiye’yiz; 78 milyon bir ve beraber olduğumuz sürece et ve tırnak gibi bütünleştiğimiz sürece ülkemiz bütün kaldığı müddetçe güçlüyüz.
Türkiye’nin suyunu beraber içip, havasını birlikte soluyup, nimetlerini adil bir şekilde paylaşıp, eşit yurttaş olup kucaklaştığımız müddetçe güçlüyüz.
Güzel vatanımız Türkiye’nin varlığı, değerleri, zenginliği hepimize yetecek kadar fazladır. Yeter ki; adalet duygusunun yerleştiği, barış ve kardeşlik ikliminin hüküm sürdüğü, hukukun, adaletin ve özgürlüğün içimize sindirildiği bir yönetim anlayışı toplumsal özleminin hayalden gerçeğe dönüşmesi sağlanabilsin.
Toplum olarak; iç ve dış “şer odakları”nın bizi bölüp parçalayıp, aramızda duygusal kopuş sağlayarak, kutuplaşma yaratarak güçsüzleştirmesini engelleyecek bir toplumsal bilinci ve direnişi sağlayalım.
Unutmayalım ki; adımız farklı olabilir.
Ancak; soyadımız Türkiye’dir.
Her şey Türkiye için...
Her şey 78 milyonun kardeşliği için...
Her şey bağımsız, hür, güçlü, özgür, hukukun ve eşitliğin hakim olduğu çağdaş ve modern bir Türkiye için...
Sonuç olarak:
Hepimiz kardeşiz. Adımız farklı olabilir, ancak; soyadımız Türkiye’dir.
