Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ülkenin döviz gelirinin döviz giderini karşılaması, cari açık problemini ortadan kaldırır. Cari açık; döviz geliriyle döviz gideri arasındaki farkla oluşur.

        Eylül 2015 döviz gelirimiz döviz giderimizi karşıladığı gibi 95 milyon Dolar da döviz fazlamız oldu.

        Oysa; birkaç ay öncesine kadar döviz fazlası bir yana, aylık döviz açığımız 5-6 milyar doları buluyordu.

        Akla gelen ilk soru; bu nasıl oldu, ülkemize akan dövizin kaynağı nedir, ne ürettik, dışarıya ne sattık?

        İthal mallarının yurt içinde üretimini yapmadık, ihracat gelirimiz artmak bir yana azaldı.

        Peki nasıl oldu da, yıllarca ekonominin kronik problemi olan cari açık, birden bire “cari fazla”ya dönüştü.

        ÜRETİM YAVAŞLADI

        Cari açıkla büyüme arasında doğrudan ilişki vardır. Ekonomide frene basıldı, talep azaldı, büyüme yavaşladı. Ekonomide frene basılınca yatırım ve üretim yavaşladı, ithalat harcamaları azaldı ve böylece cari açık problemi çözüldü görüntüsü tümüyle gerçeği yansıtmıyor. O zaman gerçeği başka yerde aramak gerekiyor.

        Cari fazlamız, 2015’in Ağustos ve Eylül aylarında, yani iki aylık bir sürede oluştu.

        Yapılan hesaplamalara göre; yıl sonunda 12 aylık cari açığımız 37-38 milyar dolar olacak, bu da milli gelirimizin %5’ine tekabül edecek.

        BELİRSİZLİK VAR

        Cari fazlası vermemizin sırrı; nereden geldiği belli olmayan 13.4 milyar dolar’dır.

        9 ayda nereden geldiği belli olmayan döviz geçtiğimiz yıl 8.8 milyar dolar iken bu yıl 13.4 milyar dolar oldu.

        Cari açığın azalmasının sağlıklı yolu; nereden geldiği belli olmayan döviz değil. Bu tablo; bize ekonominin düzeldiğini göstermez. Gerçek durumda, ekonomi küçülüyor, açık da küçülüyor, ama ülkeye açığı karşılayacak kadar döviz girişi olmuyor.

        Bu durumda döviz talebi karşılanamadığı için döviz fiyatının yükselişi durdurulamıyor.

        Cari açık problemini sağlıklı bir çözüme kavuşturulmasının yolu; ihracatın artması, daha önce ithal edilen malların üretimine yurt içinde başlanması, dolayısıyla ithalatın azalması, ithal ürünlerine önemli ölçüde ihtiyaç duyulmamasıdır.

        CARİ AÇIK AZALMADI

        Bu arada; turizm, taşımacılık ve müteahhitlik gelirlerinin de artması gerekir.

        Uygulanan ekonomik model; üretime ve ihracata değil, ithalata dayalı bir modeldir.

        Bu model; aynı zamanda cari açığı kronik hale getiren bir modeldir.

        İthalat harcamasının azaldığı, ihracatımız arttığı için cari açık azalmış değil.

        Cari açığın göreceli olarak azalmasının nedeni; kaynağı belirsiz, nereden geldiği bilinmeyen 13.4 milyar dolardır.

        Türkiye’nin acil ihtiyacı; ekonomi ve hukuk reformudur.

        Sonuç olarak: Üretime ve ihracata dayalı bir ekonomik büyüme modeliyle yabancı sermayenin ülkemizde yatırım yapmasının önünü açacak öngörülebilir bir hukuk düzeninin sağlanmasına acil ihtiyaç var.

        Diğer Yazılar