Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Günümüzde ülkelerin gelişmişlik düzeyleri sadece ekonomik göstergelerle değil; üniversitelerindeki eğitim-öğretim seviyesi; bilimde ve teknolojide kaydettiği mesafe ile ölçülmektedir.

        Bilimin, teknolojinin, AR-GE’nin (Araştırma Geliştirme), katma değeri yüksek teknolojik üretimin kaynağı üniversitedir.

        Üniversiteleri gelişmiş olmayan bir ülkenin kalkınması, refah düzeyini yükseltmesi, demokrasinin kalitesini artırması mümkün değildir.

        Üniversite; bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının, sanayileşmesinin, katma değeri yüksek üretim yapmasının, kalitenin, verimliliğin hazırlayıcısı ve itici gücüdür.

        Ayrıca; Üniversite; standardı yüksek demokrasinin, özgürlüklerin temel insan haklarının güvencesi ve fethedilemez kalesidir. Bir ülkede üniversite kabuğuna çekilmişse, suskunsa; o ülkede herkes suskun demektir. Demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin kaderinin yok olması, ülkenin de uygar dünyaya veda etmesi demektir.

        Üniversitenin bilimsel özerkliğe ve idari özgürlüğe sahip olması; bir imtiyaz, lüks değil; varlık nedenidir.

        Üniversite; kaliteli çağdaş eğitimin yanı sıra insani ve toplumsal değerleri, özgürlük ve demokrasi bilinci yüksek kuşaklar yetiştirmek hedefinden asla sapmamalıdır.

        9 EYLÜL GURUR KAYNAĞI

        20 Temmuz 1982’de eğitime başlayan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi; bugün itibariyle 3300 akademik, 3246 idari personeliyle, 70 bin 639 öğrencisiyle, 120 ayrı ülkeden 1201 yabancı uyruklu öğrencisiyle ve İzmir’in özgürlükçü, çağdaş ve dinamik dokusuyla uyuşan özgün kimliğe sahip bir “kent üniversitesi”dir.

        Dokuz Eylül Üniversitesi; Türkiye’nin en iyi tıp eğitimi veren Tıp Fakültesi’ne ve her türlü teknik ve bilimsel donanımıyla en iyi hastanesine sahiptir.

        Tıp Fakültesi; ulusal Tıp Eğitimi Akraditasyon Kurulu tarafından Türkiye’de akradite olan 8 tıp fakültesinden biridir.

        Dokuz Eylül Üniversitesi sağlık yerleşkesi’nde dünyanın en gelişmiş AR-GE merkezlerinden biri olarak tasarlanan “İzmir Biyotıp ve Genom Enstitüsü” mevcuttur.

        Bu arada; üniversite-sanayi işbirliği bağlamında üç ayrı yerleşkedeki teknoparklarda 100 firma ve 1000’i aşkın çalışanla bilim-sanayi işbirliğinde başarılı bir örnektir.

        Ayrıca; Avrupa Komisyonu tarafından mezunlarının diploma dereceleri uluslararası alanda tanınan Dokuz Eylül Üniversitesi; 25 ülkede 58 üniversiteyle akademik işbirliğini sürdürmekte, 2003-2004 akademik yılı itibariyle de ERESMUS (öğrenci değişimi) programına katılmaktadır.

        Öte yandan; 355 bin 357 kitap sayısı, abone olunan yerli ve yabancı 337 süreli yayını, çeşitli konularda abone olunan veri tabanında elektronik dergi sayısı 46.187 olan 13 kütüphanesi ve her türlü sporun yapılabileceği açık-kapalı spor salonları ve diğer sosyal donatılarıyla Dokuz Eylül Üniversitesi bilimsel, sosyal ve kültürel açıdan en yüksek gelişim ivmesine sahip bir üniversitedir.

        Sonuç olarak: Dokuz Eylül Üniversitesi ülkemizin gurur kaynağıdır.

        Diğer Yazılar