Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir’de, günden güne artan taşıt sayısını kaldıramayan yollar ve konutlar yapılırken düşünülmesi gereken otopark detayı göz ardı edildiği için yolların otopark işleviyle kullanılmasından dolayı bu sorunların neden olduğu olumsuz sonuçları yaşanmaktadır. Büyük kentlerde otopark, yaya kaldırımı, güvenli yollar ve seçenekli ulaşım sistemleri bütünlük içinde ve insan odaklı düşünülerek çözüme kavuşturulmadığı için günümüzde metropol yaşamı; ekonomik, sosyal ve sağlıklı çevre açısından adeta çileye dönüşmüştür. İzmir özelinde de yollar yürünemez, kentler yaşanamaz bir hale gelmiştir.

        Yerel yönetimlerin yeni ulaşım sistemlerini planlamasını, ucuz, zaman kaybına neden olmayan, kaliteli entegre bir sağlıklı ulaşım projelendirmesini zorunlu hale getirmiştir. İzmir’de de, ulaşım sistemleri ve trafik konusu “yaya odaklı” düşünülmelidir. Bunun sonucunda da zaman kaybı, ekonomik zarar yaşanmış, ana caddeler otoparka dönüşmüş ve ülke genelinde trafik kazaları bir “afet” haline gelmiş; telafisi imkansız can ve mal kayıplarına neden olunmuştur.

        Kentsel ulaşım sorunlarını çözmede otomobil odaklı benimsenen bu yaklaşım sonucunda kentimizde toplu ulaşım geri plana itilmiş, kent halkı kendi ulaşımını kendi imkanları ile çözme noktasına getirilmiştir. Özel otomobil sahipli ve kullanımı tahminlerin üzerine çıkınca özel otomobillerin çoğunlukta olduğu verimsiz bir yol kullanımı ortaya çıkmış ve trafik düğümlenmelerini de beraberinde getirmiştir.

        NELER YAPILMALI?

        İzmir’in mevcut yollarının yetersizliği ortadır. Bayraklı, Mavişehir gibi yeni kent merkezlerindeki yapı yoğunlaşmasına bağlı otopark planlanmasındaki yanlışlıklar nedeniyle araçların yolların ortasına park edildiğine hep birlikte tanık oluyoruz. Bu durum olumsuz etkilemektedir.

        Birkaç temel öneriyi belirtmek istiyorum.

        Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) daha da etkinleştirilmeli; İzmir’de değişik toplu taşıma türleri tek bir kurumsal yapı altında toplanmalıdır. (kendi mülkiyetindeki otobüsler, minibüsler, kiralama araçları, köy araçları gibi)

        İzmir’de kent içi ulaşımı rahatlatmak için metronun Üçyol-Buca, Bornova-Otogar, Üçkuyular-Balçova-Narlıdere arasında yeni güzergah oluşturulmasına öncelik vermelidir.

        Kent ulaşımında toplu taşımacılık teşvik edilmeli; kentsel trafiğin neden olacağı çevre kirliliği önleyecek projeler hazırlanmalıdır.

        Ulaşım kültürünü oluşturmaya yönelik eğitim projeleri hazırlanıp uygulanmalıdır.

        Toplu taşımacılığın benimsenmesi ve ekonomik bir seçenek haline gelmesi için Hükümetçe “teşvik uygulaması” yapılmalıdır.

        Kent içi trafiği rahatlatmak bağlamında, tek merkezli kentleşmenin önüne geçilmesi, kamu binaları ve sosyal tesisler yeni bir planlamayla kent çevresine taşınmalıdır.

        Ulaşımda çevre dostu yakıt kullanılması sağlanarak çevre killiliğinin önüne geçilmelidir.

        Üniversitelerde Trafik Mühendisliği bölümlerinin sayısı artırılmalı, boşluk giderilmelidir.

        Sonuç olarak: Hızlı, konforlu, güvenli, ekonomik ve entegre bir ulaşım sistemi; İzmir’in öncelikli ihtiyacıdır.

        Diğer Yazılar