Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Toplumsal dokuyu çürüten, değerleri yozlaştıran, sosyal ilişkileri zedeleyen demokrasiyi, barışı, dayanışmayı tehdit eden olgular; pahalılık, yoksulluk, işsizlik ve yolsuzluktur.

        Bir toplumda genç nüfusun yüz 25’i işsizse, yoksulluk oranı yüzde 20’yi bulmuşsa, gelir dağılımı adaleti yoksa, işsizlik ve enflasyon çift haneli rakamlarla açıklanıyorsa; o toplumda sosyal dokuyu bozulmadan korumak da, dayanışmayı, barışı sağlamak da, demokrasiyi ve özgürlükleri sürdürülebilir kılmak da mümkün olamaz.

        Toplumsal huzurun kaynağı; insanların aç ve açıkta kalmaması, temel ihtiyaç maddelerin ucuz fiyatla elde edilebileceği bir ekonomik ve sosyal ortamın varlığıdır.

        Böyle bir ortam olmazsa; huzur da, mutluluk da, dayanışma da, barış da olmaz.

        Bu noktada; sosyal devlet kavramı gündeme geliyor. Sosyal devlet; yurttaşlarının aşa, işe kolay erişimlerini sağlayan asgari yaşam koşullarını temin eden bir devlettir.

        Sosyal devlet uygulamalarında temel politika; sağlık giderlerini ve lüks tüketim dışındaki temel ihtiyaç maddelerini (et, ekmek, su, süt, meyve, sebze, temizlik maddeleri vb) ucuzlatmak bunlar üzerindeki her türlü vergiyi (KDV, ÖTV vb) sıfırlamak ve belli oranda da sübvanse etmektir.

        Bunun yanında da, işsizi, yaşlıyı, engelliyi destekleyici tedbirleri almak; sosyal devletin varlık nedenidir.

        TUİK’İN RAKAMLARI

        Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) Ağustos ayı verileri; tüketici fiyatlarının artmadığı gibi yüzde 0.29 oranında gerilediğini, 12 aylık ortalama fiyat artışının yüzde 7.98 olduğunu ve yıllık enflasyonun da yüzde 8 düzeyine gerilediğini göstermektedir.

        Bu; sevindirici bir durumdur ve sürdürülebilir olması temenni edilir.

        Bilindiği gibi; TUİK, enflasyon hesaplamasını yaparken önemli bir bölümünü kullanmadığımız 417 maddenin fiyatlarındaki değişimi izliyor. Bu maddelerin bir kısmının fiyatları artarken bir kısmının da fiyatları ucuzluyor.

        TUİK; açıkladığı enflasyon oranını 417 maddedeki ortalama fiyat artışına göre o ayki enflasyon oranını hesaplıyor.

        Bu arada; Ağustos ayında yaş sebze ve meyve bol olduğu için fiyatlar düşüyor, mevsim dolayısıyla giyimdeki talep sınırlı oluyor ve sezon indirimleri de fiyatları ucuzlatıyor. Bu nedenle; Ağustos ayında gıda fiyatları yüzde 2, giyim fiyatları da yüzde 5 ucuzladı. Bu iki temel malların ucuzlamasında, enflasyonun duraklamasında üretim artışı ve maliyetteki gerileme değil; ekonomideki yavaşlama ve duraklamanın üreticileri ve aracıları baskı altında tutması etkili olmuştur.

        Öte yandan; Ağustos ayında enflasyonun duraklaması; enflasyon sorununun çözüldüğü anlamına gelmez.

        Talebin canlanması, ihracatın fazlalaşması ve üretimin artmasından sonra ortaya çıkacak fiyat hareketleri tablosu; enflasyon sorununun kalıcı olarak çözülüp çözülmediğini gösterecektir.

        Sonuç olarak: Yatırım yapan, istihdam yaratan, üreten, ihracat performansı yüksek ve üretime dayalı büyüme modeline sahip ekonomide; enflasyona kalıcı çözüm ortamı oluşur.

        Diğer Yazılar