Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Toplumun, ülkenin geleceğini kadınlar ve çocuklar şekillendirir. Kadınların ve çocukların istihdamda, eğitimde ve sosyal yaşamdaki durumlarına bakarak geleceğimizin nasıl olacağını öngörebiliriz.

        Kadınların istihdamda yeri azsa, eğitimde ve toplumsal hayatta adı yoksa, nüfusumuzun üçte birini oluşturan her üç çocuktan biri yoksulsa, 2 milyondan fazla çocuk okula devam etmiyorsa, çocuk gelinlerin sayısı artış eğilimindeyse, 900 bin işçi çocuk varsa; geleceğimizden endişe edebiliriz.

        YOKSUL VE OKULSUZ

        O zamanda kadınların neden işsizlikte önde, sosyal planda geride olduğunun, çocuk gelinlerin sayısının sürekli artış gösterdiğinin, çocukların yoksul ve okulsuz olduğunun nedenlerine doğru bir teşhis koymak, zaman geçirmeden bu toplumsal hastalığın tedavisine yönelmemiz gerekir.

        Ekonomik durgunluk döneminde kamuda ve özel sektörde önce kadınlar işten ve gözden çıkarıldı.

        Ülkemiz çocuklar arasındaki fırsat eşitliğinde 35 ülke arasında 34.sırada yer aldı.

        6 binin üzerinde çocuk okul sıralarında oturmak yerine cezaevi ranzalarında karanlık geleceğini bekliyor.

        Böyle bir tablodan uygar, kalkınmış, insanları mutlu, geleceği parlak bir toplum görüntüsü çıkar mı?

        Eğer; böylesine umutsuz bir geleceğin sorumlusunu aramaya kalkarsak; sadece bugüne kadar ülkeyi yönetenleri değil, problemin çözümüne katkı vermeyen kimler varsa onları da görürüz.

        Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)nun rakamlarına göre; Temmuz ayında işsizlik oranı yüzde 10.7’ye çıktı.

        Kadınlarda ise işsizlik oranı yüzde 14’e yükseldi.

        İşsizliğin artmasında ekonomideki yavaşlamanın etkisiyle sanayi sektöründeki istihdam kaybının etkili olduğu görülüyor.

        Sanayide 76 bin istihdam kaybının 69 binini, eğitim sektöründe 124 bin kişilik istihdam kaybının 83 bini de kadın çalışanlardan oluşuyor.

        Bu tabloda dikkat çeken husus; işini kaybedenlerin çoğunun kadın olmasıdır.

        Anlaşılan o ki; ekonominin çarkları yavaş dönünce önce kadınlar işten çıkarıldı.

        İlk vazgeçilen kadınlar oldu. Temmuz ayında Hazirana göre 145 bin kadın işini kaybederek işsiz kaldı.

        Temmuzda sağlıkta 21 bin, ulaştırmada 9 bin, kamu yönetiminde 15 bin, finans sektöründe 3 bin, turizmde de 3 bin kadın işten çıkarıldı.

        Bu arada; kadınlardaki işsizlik oranı Temmuzda yüzde 14’e tırmanırken erkeklerde bu oran yüzde 9.2 ile genel işsizlik oranının altında gerçekleşti.

        TEMMUZDA ARTTI

        Öte yandan; 15-24 yaş gurubunu içeren genç işsizlik oranı ise Temmuz ayında yüzde 1.5 oranında bir artışla yüzde 19.8’i buldu.

        Ayrıca; Temmuz ayında herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmadan çalışanların oranı da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.7 oranında azalarak yüzde 34.3 oldu.

        Bu arada; iktisatçılar, işsizlikteki artışın ekonomideki yavaşlamayla ilgili olduğunu belirterek önümüzdeki aylarda da yavaşlamanın devam edeceğini, dolayısıyla işsiz sayısının da bu nedenle artacağını değerlendiriyorlar.

        Sonuç olarak: Kadınlar ve çocuklar; toplumun zenginliğidir. Kadınlar işsiz ve toplumsal yaşamda geri plandaysa, çocuklar yoksul ve eğitimin dışındaysa, çocuk gelinlerin sayısı da artış gösteriyorsa; geleceğimiz olumsuz sinyaller veriyor demektir.

        Diğer Yazılar