Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İşsizlik; yoksulluğa neden olan, sosyal dokuyu çürüten, moral değerleri aşındıran, iç barışı ve dayanışmayı tehdit eden toplumsal ve ekonomik problem, aynı zamanda da en büyük adaletsizliktir.

        Ülkeyi yönetenlerin topluma karşı en önemli görevi de; işsizliği ve yoksulluğu önlemektir. Bunun bilinen yolu da; yatırım yapmak, üretimi, ihracatı artırmak, yeni iş alanları açmak ve ekonomiyi büyütmektir.

        Oysa; 2016’nın ekonomik tablosuna baktığımızda işsizliğin %11.3’e yükseldiğini, Türkiye’ye gelen turist sayısının bir önceki yıla göre %28 azaldığını, iç talebe dayalı büyümenin %3 dolayında olduğunu, ihracatımızın dolar bazında düşerken miktar bazında arttığını görüyoruz.

        2015’de 31.5 milyar dolar olan turizm gelirimizin 2016’da 20 milyar dolar olacağı öngörülüyor. Aynı şekilde 2015’de 143 milyar dolar olan ihracat gelirimizin 2016’da 130 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Böylece; 2 temel dış gelir kaynağımızda bir yıldaki kaybımız 24.5 milyar doları buluyor.

        Bir yandan döviz gelirimiz azalırken diğer yandan da; Türk Lirası dolar karşısında sürekli değer kaybediyor. Bu arada; %3 büyüyen ekonomiyle, 9 bin dolara gerileyen fert başına düşen Milli Gelirle, %11.3’e yükselen işsizlik oranıyla ve her 4 üniversite mezunundan birinin sokakta işsiz dolaştığı bir ortamda ne işsizlik sorunu çözülebilir, ne yoksulluğun önüne geçilebilir, ne gelir dağılımındaki çarpıklık giderilebilir, ne iç barış ve dayanışma güçlendirilebilir ve ne de özgürlüklerin alanı genişletilerek demokrasinin standardı yükseltilebilir.

        RAKAMLAR ÜRKÜTÜYOR

        Resmi rakamlara göre; Ağustos 2016’da işsizlerin sayısı 435 bin artarak işsizlik oranı %11.3’e çıkmıştır. İş bulma ümidini kaybederek iş aramaktan vazgeçenlerle birlikte (işsizlik istatistiklerine girmeyenlerle birlikte) işsizlik oranı %19.4’e ulaşıyor.

        Bunun anlamı; ülkemizde çalışabilir nüfusun beşte biri işsiz. Öte yandan; çalışanların %52’si de hizmet sektöründe çalışıyor. Hizmet sektöründe çalışan 14.5 milyonun 3.5 milyonu kamu çalışanı.

        Bu arada; 2015 Ağustos’undan 2016 Ağustosuna kadar bir yılda çalışmaya hazır nüfus 759 bin arttı. Buna karşılık çalışmaya hazır 759 bin kadın ve erkeğin ancak 323 bini iş bulabildi. Her yıl en az 759 bin kişiye istihdam yaratabilirse; ancak işsizlik bu seviyede kalır, artış olmaz.

        Öte yandan; iş gücü göstergeleri ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar çerçevesinde şekilleniyor. Sonuç olarak: İşsizlik ve yoksulluk; en büyük adaletsizliktir.

        Diğer Yazılar