Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekonomik büyümenin, kalkınmanın temel amacı, insanların, toplumun yaşam kalitesini, refah düzeyini yükseltmektir. Odağında insan olmayan ekonomik veriler; sadece rakamlardan ibaret olur ve gerçek gelişmişliği göstermez.

        Refahın göstergeleri “adil gelir dağılımı, kadın-erkek eşitliği; eğitim, sağlık, çevre ve alt yapı” gibi kriterlerdir. Toplumda gelir dağılımı çarpıksa, cinsiyet eşitliği yoksa, eğitimin kalitesi düşükse, sağlık, çevre ve alt yapı sorunları çözülememişse; kamu harcamalarının ağırlıkta olduğu tüketime dayalı büyüme rakamı ne kadar yüksek olursa olsun bunun refaha dönüştüğü söylenemez.

        Bu tablonun en çarpıcı örneği TUİK’in “2015 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması”nın sonuçlarıdır. TUİK’in verilerine göre; nüfusun en çok gelir elde eden %10’luk dilimde kişi başına düşen aylık ortalama gelir 4.264 TL. En az gelir elde eden %10’luk alt dilimde ise kişi başına düşen aylık ortalama gelir 321 TL.

        Bu arada; nüfusun yarıdan fazlası da ayda 1.000 TL ortalama gelirle yaşam mücadelesi veriyor.

        Ayrıca; Türkiye’de, “PISA Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Endeksi”ne göre en alt %20’lik gelir diliminde olanların nüfusumuza %58.6, en üst %20’lik gelir diliminde olanların oranı ise %4.4.

        Öte yandan; TUİK’in verilerine göre Türkiye’nin en zengin %20’si milli gelirden %46.5 pay alırken, en fakir %20’lik dilimin milli gelirden aldığı pay %6.1.

        ET TÜKETİMİ

        Dünya Ekonomik Forumu’nun “Büyümeyi Refaha En Dönüştüren Ülkeler Raporu”nda bu dönüştürmeyi en iyi başaranın 10 Batı Avrupa ülkesi olduğu görülüyor.

        Öte yandan; OECD’nin 2016 verilerine göre; Türkiye’de her 6 kişiden biri yoksul. Ekonomik İşbirliği ve Gelişme Örgütü “OECD” ortalamasında ise her 10 kişiden biri yoksul.

        Ayrıca; Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) Ekonomik İşbirliği ve Gelişme Örgütü (OECD)nün yayınladığı “Çocuk bakımına en fazla para harcayan” ülkeler arasında Türkiye yer almıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun “En Fazla Et Tüketenler Listesi”nde de Türkiye yer almıyor. Türkiye’de yılda kişi başına 14 kilo et tüketiliyor. Avustralya’da yılda kişi başına 93 kilo, Çin’de ise kişi başına 48.8 kilo et tüketiliyor. Bu rakamlar; Türkiye’nin ekonomik büyümeyi refaha dönüştüremediğini gösteriyor. Sonuç olarak: Refahın temelinde güçlü ekonomi, kaliteli eğitim ve kadının gücü var.

        Diğer Yazılar