Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TOKİ’nin kuruluş felsefesi, amacı ve asli görevi; uydu kentler kurarak ve bu konuda proje üreten Kooperatif Üst Birliklerini destekleyerek dar ve sabit gelirlilerin konut sahibi olmalarını sağlamak; aynı zamanda da planlı, alt yapılı, sağlıklı kentleşmeye “öncülük” etmektir.

        Oysa; TOKİ, dar ve sabit gelirlilere “insanca” yaşayacakları konut üretme yerine yol, köprü, baraj, havaalanı, karakol gibi alt yapı yatırımları yapıyor ve “lüks konut” üreterek “yapsat”cılık işiyle uğraşıyor, böylece; kuruluş amacından sapıyor. Bunun sonucunda da; dar ve sabit gelirli gurubun konut sahibi olma umudu her geçen gün biraz daha azalıyor. Bu durum da; konut fiyatlarının ve kiraların yükselmesine neden oluyor.

        Bu arada; TUİK’in verilerine göre; son bir yılda, 16 bini İstanbul’dan olmak üzere İzmir’e 126 bin kişi göç etti.

        Konut üretilmemesi ve sürekli göç alması sonucunda İzmir’de kirada oturanların oranı yüzde 38’e yükseldi.

        Böyle devam ederse; İzmirliler kendi ülkelerinde kiracı olmaktan öteye geçemeyeceklerdir. Öte yandan; bir taraftan göç, diğer taraftan konut fiyatlarının yükselmesi ve bankaların “yüksek faiz” uygulaması ile “masraf” adı altında “yüklü” para talep etmesi; konut sahibi olmayı iyice zorlaştırıyor.

        ÇARE UYDU KENTLER

        Önümüzdeki 10-15 yılda göç ve nüfus artış hızı nedeniyle İzmir’in nüfusunun 5 milyonu aşacağı öngörülüyor. Bu konuda en gerçekçi çözüm; TOKİ’nin dar ve orta gelir grubuna konut üretmesi, Ege-Koop gibi geçmişte “başarılı” projelerle modern ve sağlıklı “uydu kent”ler kuran kooperatif üst birliklerine uzun vadeli, düşük faizli ve ilk 5 yılı ödemesiz kredi desteği sağlamasıdır.

        İkinci önemli ve gerçekçi çözüm de; belediyenin imarlı, altyapılı konut arsası üreterek “uydu kent”ler kurması ve “uydu kent” projeleri üretmesi için Ege-Koop benzeri kooperatif üst birliklerine arsa temin etmesidir. İzmir; önümüzdeki yıllarda, konut üretiminin yetersizliği, ulaşım ve altyapı sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle; belediyeler Menemen, Torbalı, Seferihisar, Urla ve Kemalpaşa’da imara açılacak alanlara öncelikle planlama yapmalıdır. Bu arada; unutulmasın ki; İzmir’de dar ve sabit gelirlilerin konuta ihtiyacı olduğu gibi; sıkıntı yaşayan inşaat sektörünün de desteğe ihtiyacı var.

        Sonuç olarak: TOKİ kuruluş felsefesine geri dönmeli, belediyeler de “uydu kent”ler için imarlı arsa üretmeli.

        Diğer Yazılar