Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Referandumda yapılan harcamalar, vergi indirimleri ve teşvikler sonucunda oluşan “bütçe açığı”nı dengelemek için “vergi artışı” ve “zam” kaçınılmaz hale geldi.

        Hükümet, hem bu yıl oluşan “bütçe açığı”nı, hem de önümüzdeki yıl oluşması muhtemel “bütçe açığı”nı dikkate alarak ciddi oranda “vergi artışı”nı içeren 130 maddelik “torba yasa tasarısı”nı 27 Eylül 2017’de TBMM’ne sundu.

        Bu tasarıyla geçen yıl yüzde 3.83 artan “Motorlu Taşıtlar Vergisi” bu yıl yüzde 40 oranında artırılıyor. Sadece Motorlu Taşıtlar Vergi’sinde yüzde 40 oranındaki artış değil; Gelir Vergisi tarifesinde yüzde 27’lik vergi yüzde 30’a, bankaların kurumlar vergisi de yüzde 20’den 22’ye çıkarılıyor. Bu artışlar; gelir elde eden herkesi ve finans sektörünü doğrudan etkileyecektir.

        Bu tasarı; “boşalan hazine”nin faturasını 80 milyon hepimize çıkarıyor.

        22 milyon araç sahibi 2018 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 40 daha fazla “Motorlu Taşıt Vergisi” ödeyecek.

        Tasarıda ayrıca; kira geliri elde edenler “götürü gider oranı”nın yüzde 25’ten yüzde 15’e düşürülmesiyle daha çok vergi ödeyecek. Bu durum da; kiralara yansıyarak kiraların yükselmesine neden olacaktır. Bundan kira geliri elde eden hem 1 milyon 700 bin konut sahibi, hem de o kadar kirada oturan vatandaş doğrudan etkilenecektir.

        Diyebiliriz ki; devletin eli vatandaşın cebindedir. Devlet, vereceği zaman elini cebine atmıyor, almak istediğinde ise elini vatandaşın cebine daldırıyor.

        İĞNEDEN İPLİĞE ZAM

        Daha sade bir anlatımla; “kaşık”la verdiğini “kepçe”yle geri alıyor. Örnek vermek gerekirse; devlet, memura, emekliye bir yılı kapsayacak şekilde (yüzde 4,5+3=7,5) zam yapıyor, buna karşılık “Motorlu Taşıt Vergisi”ni yüzde 40 oranında artırıyor, “torba” kanunla da birçok mal ve hizmete yüksek oranlarda zam yapıyor, vatandaşı limon gibi sıkıyor, “kaşık”la verdiğini; “kepçe”yle geri alıyor.

        Bütçe açığını kapatmanın iki yolu var; ya zam yapacaksınız, ya da vergileri artıracaksınız. Hükümet; bu iki yolun birden kullanıyor. Hem vergileri artırıyor, hem de mal ve hizmetlere zam yapıyor.

        Nedense kamuda “israf”ı önlemek ve “tasarruf” önlemleri ülkeyi yönetenlerin aklına gelmiyor.

        Bu tip uygulamalar; piyasalarda, iş dünyasında ve genel olarak da toplumda “güvensizlik” yaratır.

        Oysa; içinde bulunduğumuz iç ve dış koşullar ekonomide ve demokrasi de kurallı, çağdaş bir iklime ihtiyacımız olduğunu göstermektedir.

        Sonuç olarak: Devlet; tasarruf etmek yerine elini vatandaşın cebine daldırmamalıdır.

        Not: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Motorlu Taşıtlar Vergisi’ne yapılan zam oranı konusunda kamuoyundan gelen tepkiler üzerine, hükümetin konuyu yeniden değerlendirmesini istedi. Bakanlar Kurulu, ertesi gün toplanarak MTV’ye yapılan zam oranında indirim yapılması konusunu kararlaştırdı. Bu konuda Maliye Bakanı Ağbal görevlendirildi.

        Diğer Yazılar