Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TBMM’de okunan, eleştirileri yapılan ve güvenoyu alan Davutoğlu Hükümeti’nin programının hedefi, “Yeni Türkiye”, “Güçlü Ekonomi” ve “Öncül Ülke” olarak ifade edilmiştir. Bu programı aslında, AK Parti hükümetlerinin bugüne kadar ki programlarından farklı olmadığı gibi Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında temel slogan olarak dillendirdiği 2023 hedefinin, “Yeni Türkiye” söyleminin değişik biçimde ifade edilmesidir.

        Davutoğlu Hükümeti’nin programının verdiği mesaj, ‘AK Parti hükümetlerinin politikalarına ve uygulamalarına devam edileceği’ mesajıdır. Bu doğaldır çünkü Davutoğlu Hükümeti, AK Parti hükümetlerinin devamıdır.

        7 bölümden oluşan programda 2023 hedefi, “ikinci atılım dönemi” olarak tanımlanmaktadır.

        Ayrıca “... değişimden, korkmadan ülkemizin ihtiyaç duyduğu reformları birer birer hayata geçireceğiz” denildikten sonra, “güçlü ekonomi” bölümünde yapısal reformların gerçekleşeceği vurgulanarak, “önümüzdeki dönemde, imalat sanayinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının arttırılacağı” vaad edilmiştir.

        Öte yandan programda özel sektör öncülüğünde AR-GE’ye daha fazla ağırlık verilerek, ihracata dayalı rekabetçi bir üretim yapısının oluşturulması konusundaki kararlılık da vurgulanmıştır.

        Bu arada verimlilik artışı ile sanayileşmenin hızlandırılmasına da programda özel vurgu yapılmıştır.

        Bunun yanında “çözüm süreci” ile “paralel yapı”yla mücadele konularındaki güçlü iradenin devam edeceği konusuna da özel ağırlık verilmiştir.

        BAŞARI ŞANSI

        Hükümet programının başarı şansı, 2023 hedefine ulaşılabilmesi için vaad edildiği gibi yapısal reformların gerçekleştirilmesine, ithalata ve kamu yatırımlarına ve harcamalarına dayalı büyüme modeli yerine, katma değeri yüksek sanayi malı ihracatına dayalı büyüme modeline geçilmesine bağlıdır.

        Ayrıca cari açığın dışarıdan gelen ve en küçük bir belirsizlikte her han ülkeyi terk etmeye hazır “sıcak para”yla finanse edilmekten vazgeçilmesidir.

        Türk ekonomisi içe kapanan bir ekonomi değil dünyaya açılan ve global ekonomideki gelişmelerden anında etkilenebilen bir ekonomidir.

        Bu nedenle yapısal reformlar zaman geçilmeden gerçekleştirerek, dış etkilere karşı kırılgan olmaya dirençli bir yapıya kavuşturulmalıdır.

        Enflasyon, işsizlik ve yoksulluk, problem olma özelliğini sürdürmektedir.

        “Yeni Türkiye” modeli işsizliğin önlenmesi, enflasyonun düşürülmesi, yoksuluğun ortadan kaldırılması, büyümenin ithalata ve kamu harcamalarına değil sanayi üretimine ve katma değeri yüksek sanayi ürünlerine dayalı olmasıyla 2023’de öngörülen hedefe ulaşabilir.

        2023’de dünyanın gelişmiş 10 ekonomisi içinde yer almak, kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolara, ihracatı da 500 milyar dolara çıkarmak ancak, yapısal reformları gerçekleştirmekle mümkün olabilir.

        SONUÇ OLARAK: Davutoğlu Hükümeti’nin başarısı, ülkenin başarısı olur.

        Diğer Yazılar