Sessizliğin anlamı
“Sükut, ikrardan gelir” demiş atalarımız.
En basit anlamıyla, “Eleştiriler karşısında sessiz kalmak, suçu kabul etmek” diye yorumlanır bu söz halk arasında.
İzmir’in göbeğinde, en hızlı gelişen ilçelerden biri olan Buca’da çürük ilkokulu onartmak yerine öğrencileri bir camide cenaze törenlerinin arasında eğitime zorlayan İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı için günlerdir o kadar çok şey söyleniyor ki.
Ama o konuşmuyor.
Veliler sokağa döküldüğünde susuyor.
Vekillik yatırımı yapmaktan Milli Eğitim’i unuttu” deniliyor yine tık yok.
Bardakçı, konuşmayı sevmiyor desen değil.
Ağzından çıkan öyle sözler var ki, kavgada bile söylenmeyecek cinsten.
iddialara göre aynı Milli Eğitim Müdürü, Hasan Sağlam Öğretmen Evi’nde yaptığı bir konuşmada, “Ateist ve komünistlere defol git buradan deyin, defterlerini dürün. İzmirlilerin aklı uyuşmuş dumura uğramış” gibi ifadeler kullanmış.
Bunlar doğruysa, Bardakçı’nın istediği zaman konuşuyor demektir.
Ama aynı Milli Eğitim Müdürü, hem kendi meslektaşlarını, hem de İzmirlileri hedef olan bu konuşması yüzünden eğitimciler sokağa dökülünce yine susuyor.
Yani “ikrar” halinde...
Kim bilir belki bir tanık çıkar endişesiyle yalanlayamıyor bile.
Ne yapılan işler, ne söylenen sözler bir eğitimciye yakışan cinsten değil.
Belli ki, iddialar doğru ve de Vefa Bardakçı sivri çıkışlarla dikkat çekip kendisini Ak Parti’den milletvekili listelerine atmak amacında.
Ama farkında olmadığı bir şey var;
Aklı uyuşmuş dediği İzmirliler arasında rozetini takmayı hedeflediği partiden o kadar çok insan var ki.
En başta o insanlar yolunu kesmek için ellerine geleni yapacak.
Hatta çoğu çalışmaya başladı bile.
Görevi uzlaştırıcı, birleştirici, yol gösterici olan birinin, sırf siyasi prim yapabilmek uğruna insanları başkalaştırmaya çalışmasını rozeti ne olursa olsun hangi İzmirli, hatta hangi insan kabul edebilir?
Ben Ak Parti içindeki pek çok insanın Bardakçı’ya için için kızdığına eminim.
Bazılarının yakın çevreleriyle, Bardakçı’yı susturmanın hesabını yaptıklarını da biliyorum.
Susuyorlarsa, sadece tayini kendi partilerinin döneminde yapıldığı için yaşananların sorumluluğunu paylaşmalarından, Ak Parti’nin yıpranmasından korktukları için.
Yoksa Bardakçı ile aynı fikirde olduklarından değil.
Bunun farkında olmayan sadece Vefa Bardakçı ve kendisine o gazı veren 3-5 aklı evvel.
