Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son dönemlerde, özellikle de AK Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana İzmir CHP’nin kalesi olarak görülüyor.

        Bu algının oluşmasında, gerek genel, gerekse yerel seçimlerde alınan sonuçların büyük rol oynadığı inkar edilemez.

        Neredeyse Türkiye’deki bütün büyük kentlerde çoğunluk oylarını hanesine yazdıran AK Parti, 12 yıldır bir tek İzmir’de amacına ulaşamadı.

        İktidar Partisi’nin İzmir’de hedefine varamayışı hep CHP’nin hanesine başarı olarak yazıldı. Peki “İzmir gerçekten de CHP’nin kalesi mi?” derseniz buna katıldığımı söylemem mümkün değil.

        Bir kere İzmir’in oldum olası muhalif bir yapısı olduğunu unutmamak gerek.

        Yakın geçmişe baktığımızda, İzmir’in hep iktidarlara kafa tutmaya çalıştığını görürüz. Bugün de, İzmir’de CHP’nin hanesine yazılan oyların ciddi bir bölümü AK Parti muhaliflerinin oluşturduğu bloktan kaynaklanmaktadır.

        Ve CHP’nin bu oyları sahiplenmesi hiç de gerçekçi kabul edilemez.

        Birisi çıksın bana, AK Parti’nin tek başına iktidara geldiği 2002 seçimlerinde Cem Uzan’ın Genç Partisi’nin İzmir’de aldığı yüzde 17.5 oyun nereye gittiğini açıklasın mesela. AK Parti’ye mi gitti?

        Cem Uzan o oyu, AK Parti karşıtı söylemleri ile toplamadı mı sanki...

        O kadar seçmen buharlaşmadığına göre. Adres belli değil mi?

        ***

        Gelelim bugünkü duruma;

        İzmir’de muhalif blok yine çoğunlukta.

        Ancak bu kez o bloğun buluşma adresi yine CHP’mi olur, orada tereddüt var.

        Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanan kısmi boykot ta işte bu tereddütün bir sonucu. Yeni CHP söylemleri ise bu kentte karşılık bulmuyor. İzmirli, dini inançların siyasi malzeme yapılmasına şiddetle karşı çıkıyor. CHP’nin son dönemlerde Alevi oyları için yaptığı yatırım ve Alevi partililere sağlanan ayrıcalık ta bu kentte inançlar üzerinden siyaset olarak algılanıyor. Muhalif seçmene göre CHP ile AK Parti arasındaki farklılıklar kapanıyor, 2 parti de birbirine benzemeye başlıyor.

        Ve hepsinden önemlisi; İzmirli seçmenin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na duyduğunu güven her geçen gün biraz daha azalıyor. Çünkü samimiyetinden şüphe duyuluyor.

        ***

        Hay böyle iken;

        İzmirli AK Parti muhaliflerinin bir kez daha kayıtsız-şartsız CHP şemsiyesi altında buluşması durumu da riske giriyor.

        CHP’li olmayıp ta CHP’ye oy verenler kendilerine yeni bir adres bulabilirler mi bilemem. Buldukları takdirde o şemsiyenin altına koşacaklarından kuşkum yok.

        Ama bulamazlarsa, tekrar mühürü “altıok”un altına basarlar mı kestirmek güç. Yani CHP için İzmir’i kale yapan surları oluşturan bloklar arasındaki harç her gün biraz daha eriyor, o duvarın örülmesi biraz daha zorlaşıyor.

        Hızlı CHP’lilere göre bu düşüncem “ahkam kesmek” olabilir.

        Ama şöyle bir halkın arasına karışsalar var ya; Eminim yazdıklarımdan çok daha fazlasını görecekler.

        Diğer Yazılar