Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Günlerdir siyasetin yeni yıldızlarını konuşuyoruz.

        Kimdir, neyin nesidir, neden tercih edildi, v.s., v.s.?

        Bu kadarla da kalmayacak.

        Önümüzdeki 4 yıl boyunca da aynı isimleri konuşmaya devam edeceğiz.

        Tıpkı, 4 yıl önce olduğu gibi, tıpkı her seçim döneminde yaşandığı gibi...

        ***

        Değişim yaşamın her noktasında olduğu gibi siyasetin doğasında da var.

        26 vekili olan İzmir’de de 19 yeni isme kapı açıldı.

        Koltuklardan bir bölümü doğal yolla açıldı.

        Ak Parti’de bazılarının 3 yıl barajına takılması, bazılarının da parti ile yollarını ayırması, CHP’de Oğuz Oyan ve Alaattin Yüksel’in yeniden başvuru yapmaması gibi.

        Nasıl ki, Rıfat Sait ve Ali Aşlık’ın aday gösterilmeyecekleri aylar öncesinden belli olduğu için koltuklarını boşaltması doğal karşılandıysa, Mustafa Moroğlu ve Hülya Güven’in ön seçimi kaybettikleri için listeye giremeyişlerini de doğal kabul edelim.

        Ama CHP’de Erdal Aksünger’in, Rahmi Aşkın Türeli’nin ve Mehmet Ali Susam’ın Ak Parti’de ise İlknur Denizli’nin hatta Aydın Şengül’ün TBMM yollarının kapatılması büyük sürpriz oldu.

        ***

        Sürpriz de olsa her kararın mutlaka bir gerekçesi vardır.

        Ancak yukarıda saydığım isimlerden özellikle ikisinin gerekçelerini çok merak ettim.

        Bunlardan ilki Mehmet Ali Susam.

        Susam’a TBMM kapısını açan en önemli faktör, güçlü bir esnaf birliğinin temsilcisi olmasıydı.

        Ancak Susam’ın görevi devrettiği Zekeriya Mutlu, birliği koruyamadı.

        Esnaf örgütü bölündü, güç kaybetti.

        Böyle olunca da Mehmet Ali Susam bir anda cılız bir gücün temsilcisi konumuna düştü.

        Haliyle de arkasındaki destek azaldığı için sırasını daha güçlü desteklere sahip isimlere kaptırmaktan kurtulamadı.

        Susam’ın son dönemlerde hedef haline gelmesi de esnaf birliğindeki bölünme ve güç kaybından kaynaklanmadı mı zaten?

        ***

        2011’de listeye yazılması sürpriz olan Ak Partili İlknur Denizli ise, bu kez liste dışı kalmasıyla şaşkınlık yarattı.

        Zira Denizli, 4 yıl boyunca atom karınca gibi çalıştı koltuğunun hakkını sonuna kadar verdi.

        Ama İlknur Denizli iyi niyetinden mi, siyasetteki acemiliğinden mi bilinmez parti içinde değişen dengeleri kestiremedi.

        Kendisine referans olan kişilerin hızlı düşüşlerini bir türlü göremedi.

        Ve sonunda referansları dibe doğru giderken Denizli’yi de kendileri ile birlikte sürükleyip götürdüler.

        ***

        Öyle veya böyle, neticede Susam da, Denizli de yeni dönemde TBMM’de olmayacak.

        Bu da gösteriyor ki siyasette devamlılık için kişisel performans yeterli olmuyor.

        Kiminle kol kola yürüdüğüne de dikkat etmek gerek.

        Diğer Yazılar