Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MHP’nin Yargıtay kararıyla gerçekleşen olağanüstü kurultayını dikkatle izledim.

        Gerek toplanma şekli, gerekse alınan sonuçlar sadece parti için değil, Türk siyasetine örnek olabilecek nitelikteydi.

        Delege’nin başta Genel Başkan Devlet Bahçeli olmak üzere bugün partiyi yönetenlere, ya da yönettiklerini düşünenlere verdiği, “gerçek irade sizler değil, sizleri oraya getiren bizleriz” mesajı öylesine derin anlamlar yüklü ki, anlatamam.

        Tabii anlayana...

        MHP delegesinin, o tartışmalı kurultayda gerçekleştirdiği tüzük değişikliği ile Genel Başkana kendi elleriyle verdiği pek çok yetkiyi geri alması, her halde siyasi tarihimize ders alınması gereken bir kilometre taşı olarak yazılacaktır.

        Gelecekte başka siyasi partilerde de benzer sıkıntılara karşı tabanların bu tür çıkışlar yapması bana göre artırk sürpriz olmayacak...

        *

        Bunlar kurultaydaki büyük fotoğrafın anlattıkları.

        Olayın bir de İzmir bölümü var.

        Benim için en önemli kısmı da bu zaten.

        Zira o bölüm, sürecin buralara kadar gelmesinde son derece önemli rol oynadı.

        Zaten Musavat Dervişoğlu’nun, kongreye katılanların çok büyük bölümünün desteği ile divan başkanlığına getirilmesi de bunun kanıtı.

        Dilerseniz açalım;

        *

        Daha Devlet Bahçeli’nin liderliğinin tartışılmaya başladığı ilk günlerde Meral Akşener’in yanında olduğunu ilan eden Musavat Dervişoğlu, İzmir Teşkilatı’nı öyle iyi örgütledi ki, ne olduğunu burada örgüte hakim olduğu zanneden İl Başkanı bile anlayamadı.

        Geçtiğimiz pazar günü İzmir delegelerinin büyük bölümü kurultay salonundaydı.

        Ama gidenler sadece salonda hazır olduklarını imzalarıyla beyan edenlerden ibaret de değildi.

        Bir bölümü de her hangi bir aksilik durumunda hazirun cetveline imza koymak için hazırda bekletildi.

        Sanırım parti içi muhalefet, genel merkez cephesinde neler olduğunu öğrenebilmek adına tüm yandaşlarının deşifre olmasını istemediği için böyle bir yol izledi.

        Netice de İzmir ekibinin önemli rol oynadığı hareket munhalefetin örgütlenmesinde son derece önemli rol oynadı.

        *

        Ortaya böyle bir tablo çıkınca doğal olarak bunun nedenlerini de ortaya koymak lazım değil mi?

        Söyleyelim.

        Yıllardır Bahçeli’nin dizinin dibinden ayrılmayan kıdemli vekiller Oktay Vural ve Ahmet Kenan Tanrıkulu İzmir’den öyle uzaklaştılar ki, ne kentte, ne de kendilerini Ankara’ya gönderen teşkilatta neler olup bittiğini göremez hale geldiler.

        Pek çok partiliye göre “Ülkücülük” ile “Devlet Bahçeli’ye biat”ı aynı teraziye koyması, İl Başkanı Necat Karataş’a karşı bir güven erozyonuna neden oldu.

        Doğaldır ki, partinin vitrindeki isimleri ile taban arasında mesafe artınca delege de “yeni bir tüzük” ve “yeni bir yönetim” yani “değişim” ihtiyacını daha net gördü.

        Diğer Yazılar