Büyükşehir'deki değişim
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Aziz Kocaoğlu yönetimindeki 13. yılını geçiriyor.
Sıradan birisini siyaseten tüketecek kadar uzun bir süre bu.
Ama Aziz Kocaoğlu için süre tersine işliyor sanki.
Giderek güçleniyor, İzmirli’nin gözündeki kredisi her gün biraz daha artıyor. Elbette bunun belli nedenleri var. Bir kere tecrübe kazandığı, geçmişteki hatalarından ders aldığı muhakkak.
Ama hepsinden önemlisi giderek olgunlaşması galiba.
UZLAŞMACI OLDU
Geçmişte daha hırçın, daha kavgacı bir profil çizen Kocaoğlu bugün uzlaşmacı, dinleyen, farklı fikirlere açık bir kişilik sergiliyor.
Doğaldır ki başkandaki bu değişim, İzmir’e hizmet olarak yansıyor.
Zaten İzmirli’nin nezdindeki kredisinin her geçen gün biraz daha artması da bu yüzden.
Tabii başkanın yükselişe geçmesinde, büyükşehir bürokrasisindeki bürokrasi yapılanmasının da önemli bir rolü var.
Hantal, statükocu, öküz altında buzağı arayan, gücünü parti örgütünden alan bürokratların yerine genç, dinamik ve gücünü liyakatından alan insanların tercih edilmesi başkana da güç veriyor.
Zira yeni tip bürokratlar sayesinde büyükşehirde çark daha hızlı işliyor, yeni fikirler, yeni hamleler birbirini izliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki sözünü etmeye çalıştığı bürokrat modelinin en belirgin örneği Genel Sekreter Vekili Buğra Gökçe.
Son dönemlerde pek çok önemli projenin altında O’nun imzası var.
MAKAMI HAK EDİYOR
Hızlı yükselişi eski model bürokratları rahatsız etse de Kocaoğlu da biliyor ki, Buğra Gökçe o makamı anasının ak sütü kadar hak ediyor.
Bir kere o genç bürokrat kenti dosyalarda değil, gezerek, görerek, havasını soluyarak yaşıyor.
Sorunları, sıkıntıları yerinde görüyor, yaşayanlardan dinliyor.
Yanına kartvizit iliştirilmiş dilekçe ve dosyalarla değil, ihtiyaçlarla planlama yapıyor.
Hal böyle olunca da icraatlarından başarılı sonuçlar alması çok zor olmuyor.
Bana göre Buğra Gökçe, sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Aziz Kocaoğlu için değil, İzmir için büyük kazanç. Kenti tanıdıkça yeni projelerle imza atacağına hiç kuşkum yok.
Ama...
En başta rozetlerini ayrıcalık olarak kullanan partililerle, çok mesai az iş mantığı ile hayatlarını sürdürmeye çalışan kesimi rahatsız edeceği de kesin.
Eskilerin deyimiyle, asaletinin en kısa sürede onaylanmasını dilediğim Genel Sekreter Vekili fincancı katırlarını ürkütürse hiç şaşırmayacağım...
