Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Krizle boğuşan turizmcinin en büyük beklentisi, 2017’yi en az hasarla atlatabilmek.

        Kimse, kar etmeyi veya yeni yatırımı aklından bile geçirmiyor.

        Travel Turkey Fuarı’nda bu gayet net görülebiliyor.

        Dış pazardan umudu giderek azalan sektör, iç pazarı değerlendirmenin, yerli turisti Yunan adalarına kaptırmamanın derdine düşmüş durumda.

        Her bölge bilindik özelliklerini ambalajlarla daha cazip hale getirmeye çalışmış kendince.

        Eldeki mal bu olduğuna göre zaten yapacak başka şeyleri de yok şu an için...

        Katılımcıların büyük bölümünün pazarlama gayreti, Travel Turkey’in bir bölümü.

        EN ÖNEMLİ AKTİVİTE

        Fuarın bir diğer bölümünde ise Ekonomi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleriyle bu yıl ilk kez açılan “Sağlık Turizmi Özel Bölümü” vardı.

        Bana göre Travel Turkey’deki en önemli aktivite de bu oldu.

        Bugüne kadar ihmal edilmiş sağlık turizminin çarpıcı örnekleriyle ortaya konması dilerim dikkatlerden kaçmamıştır.

        Zira sağlık turizmi dediğiniz, 100 milyar dolar büyüklüğünde bir pasta.

        Bizim bu pastadaki payımız ise 5 milyar dolar bile değil.

        Oysa ki, tek başına İzmir turizmin bu alanında tek başına 10 milyar dolardan fazla pay alabilecek bir potansiyele sahip.

        Bir kere sağlık turizmi yatırımlarının 5. Bölge Teşvik kapsamında değerlendirilmesi başlı başına bir avantaj.

        Bunun üzerine bir de bu coğrafyanın diğer avantajlarını ekleyin.

        Mesela doğru dürüst değerlendirilemeyen jeotermal zenginlikleri...Tek başına bu bile İzmir ve Ege turizmini şaha kaldıracak bir faktör.

        BÜYÜK DESTEK VERİLMİŞ

        Dünyada sağlık harcamalarının yüzde 50’sinin “termal SPA ve wellness” için yapıldığı düşünülürse, bu konudaki iddiamın ne kadar gerçekçi olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

        Bütün bunlar kabak gibi ortadayken, tartışılması gereken bu pastadaki payımızın artması için bizim neler yapmamız gerektiği. Aslında bu da belli... Hükümet, teşviklerle bu bölgeye verilebilecek en büyük desteği vermiş.

        Şimdi iş yerel yönetimlerde.

        Belediyelerin, özellikle de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ivedilikle sağlık turizminin önünü açacak planlamaları yapması, yatırımcıyı özendirip davetiye çıkarması artık şart oldu.

        Çünkü bu konuda hamle yapılması için dün bile geçti!

        Diğer Yazılar